Avrupa’nın ilk çevre dostu camisi olan Cambridge Merkez Camisi’nin inşasına giden sürecin temeli 2008’de atıldı.
Kilise veya evlerden dönüştürülen dört mescit ihtiyaca cevap veremez hale gelince kentteki Müslüman öğrenciler, Cambridge Üniversitesi İslami çalışmalar öğretim görevlisi Dr. Timothy Winter’a başvurdu.
17 yaşında Müslüman olduktan sonra Abdulhakim Murad adını alan Winter, dünyaca ünlü sanatçı Yusuf İslam’la bu projeyi Başbakanlık yaptığı dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ileterek destek istedi.
Murad önderliğinde başlayan projede, 2009’da arazi satın alındı. Türkiye Diyanet Vakfının önayak olduğu ve toplamda 10 binden fazla kişi veya kurumun bağış yaptığı projeye asıl desteği veren Türk kurumları oldu. Katar Ulusal Fonu da bağışçılar arasında yer aldı.
TASARIMI YARIŞMAYLA BELİRLENDİ
Projede, İslam dininin estetiği, sanat anlayışı, Hz. Peygamber’in yaşam tarzı ve doğanın korunmasına verdiği önem esas alındı.
Bu esaslar çerçevesinde bir yarışma düzenlenerek tasarımı belirlenen caminin, bahçe, sütunlu giriş, avlu, abdesthane ve ibadet alanından oluşmasına karar verildi.
“9-16. Yüzyıllar Arasında İslam Medeniyetinde Bilimsel Miras” adlı kalıcı bir sergiye de ev sahipliği yapan cami, sadece bu sene aldığı 9 ödül ile de dikkat çekti.
DOĞAL MALZEMELER KULLANILDI
Nisan 2019’da büyük ölçüde tamamlanan ve bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği caminin bahçesinin tasarımında İslami geleneklere bağlı kalınırken, binanın da doğa dostu olmasına büyük önem verildi.
Çoğunlukla ahşap ve mermer gibi doğal malzemelerin kullanıldığı cami, ayrıca sıfır karbon ayak izi özelliğiyle de dikkat çekiyor.
Yağmur suları depolanıyor, güneş enerjisinden elektrik üretiliyor
Caminin imamı Ali Tos, AA muhabirine, caminin özelliklerini ve camiye olan yoğun ilgiyi anlattı.
İngiltere’de çok yağmur yağdığına işaret eden Tos, “Camimizin çatısındaki tertibatla yağmur sularını toplayıp bahçemizde dikmiş olduğumuz fidanları sulamakta kullanıyoruz. Ayrıca lavabolarımızın temizliğinde kullanılıyor, yağmur suları hiçbir şekilde burada israf edilmiyor.” dedi.
Tos, caminin elektriğinin, kış aylarında yaklaşık yüzde 30’unun yaz aylarında ise yüzde 40’ının çatıya yerleştirilen güneş enerjisi panelleri sayesinde üretildiğini kaydetti.
SICAK HAVA, SU VE ZEMİN ISITMASINDA KULLANILIYOR
Caminin doğaya zarar vermeden kendini idame ettiren bir projenin ürünü olduğunu vurgulayan Tos, “Çatımızda hava sıcaklığını ısıya dönüştüren bir sistem bulunuyor. Böylece yukarıdaki en ufak bir ısı dalgası emilerek aşağıda bulunan büyük tanklarımızdaki suların ısıtılmasında kullanıyor. O suları da zemin ısıtmasında ve abdesthanelerdeki sularda kullanıyoruz.” ifadesini kullandı.
İÇERİDE OKSİJEN AZALDIĞINDA SICAK HAVADAN ÜRETİLEN TEMİZ HAVA VERİLİYOR
Tos, ayrıca sensörler sayesinde içerideki oksijen miktarının azalması veya sıcaklığın artması durumunda yukarıdaki bölmelerden sıcak havanının çekilip, duvarlara gizlenmiş boşluklardan içeriye temiz hava verildiğini söyledi.
Duvarlarda pencere bulunmamasına dikkat çeken Tos, “Bunun temel amaçlarından biri insanların ilgisini namaza yöneltmek. Yine çevre dostu özelliğinden dolayı yukarıdan ışık almak ve güneş ışınlarını doğrudan cami içerisine yansıtmak için pencereler kubbe şeklinde caminin tavanına yerleştirildi.” ifadelerini kullandı.
“BEKLEME LİSTESİNDE CAMİYİ GÖRMEK İSTEYEN 2 BİN KİŞİ VAR”
Caminin büyük ilgiyle karşılandığını kaydeden Tos, sadece camiyi görüp, içeride namaz kılmak için kente gelenler olduğunu ayrıca gayrimüslimlerin de camiyi çok merak ettiğini dile getirdi.
Tos, “Ziyaretçi listesi dolmuş durumda. 2 bin kişi sırada bekliyor. Her sabah buraya Müslüman ya da gayrimüslim, çoğunlukla da gayrimüslim ziyaretçilerimiz geliyor ve caminin özelliklerini öğreniyorlar, İslam’la ilgili bilgi sahibi oluyorlar. Artık ziyaretçi başvurularını durdurduk.” diye konuştu.
“NİYETİYLE BİLE DESTEK VERENLER SEVAP KAZANACAK”
Tos, camiyi ziyaret edenlerin aynı zamanda İslam’ı ve İslam’ın estetik anlayışını da öğrendiğine dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Gayrimüslim ziyaretçilerimiz, dostlarımız, komşularımız, Müslümanlardan daha fazla. Bu camiye yatırım yapan, bu camiye destek veren hatta yardım etme niyetinde bile olanlar, burada İslam’ı kabul edecek ya da kabul etmese bile İslam’la ilgili yanlış algıların önüne geçebilecek kişiler, dolayısıyla sevap kazanacaklar. Bundan eminim.”
DESTEK VERENLER
Cami projesinin belli bir bakış açısına hapsedilmediğinin altını çizen Tos, “Bu proje, bütün insanların katkı sağlayabileceği, doğru ve iyilik adına herkesin içerisinde bulunabileceği bir proje. Yusuf İslam bu projede, Şeyh Abdulhakim Murad bu projede, Diyanet İşleri Başkanlığımızdan Doktor Selim Argun hocamız bu projede. Sayın İbrahim Kalın bu projede. Biz burada iki imam olarak çalışıyoruz. Biri Bosnalı bir de Türkiye’den gelen benim.” dedi.
Tos, “bir ümmet camisi” olarak nitelendirdiği camide, tüm Müslümanların yan yana saf tuttuğunu sözlerine ekledi.