Fenerbahçe, Süper Lig’in 17. haftasında Erzurumspor’u deplasmanda 3-0 mağlup ederek zirveye ortak oldu. Sarı lacivertliler, Mert Hakan Yandaş, Pelkas ve Sinan Gümüş’ün golleriyle üç puana uzanırken Hürriyet yazarları mücadeleyi analiz etti.
Güntekin Onay: Önce disiplin ve mücadele sonra Pelkas
Erzurum’daki maçta her şeyden önce bu rezalet zeminde oyuncular bırakın futbol oynamayı, ayakta zor durdular. Sakatlık endişesi yaşanan bu koşullarda ev sahibi ekipte maç içinde üst üste sakatlıklar geldi. Son haftalardaki Fenerbahçe 11’inde Pelkas, Mert Hakan, Sinan ve Thiam’lı kurgu daha enerjik ve dinamik. Bu formasyonda Luis Gustavo’nun da işi kolaylaşıyor. İkinci bölgeye adeta bir örümcek ağı ören Fenerbahçe, bu şekilde rakibin pas ile orta sahayı geçmesine ve oyun kurmasına izin vermiyor. Rakiplerini uzun topa zorluyor. Orta alanda kazandığı toplarla da sonuca gidiyor. Ancak rakibi tuzağa düşürmenin dışında set hücumunda akan oyunda hâlâ yaşanan sorunlar var. Bu durum ilk yarıda net bir şekilde sahaya yansıdı. 45+5’te gelen gol ise, pozisyon üretemeyen Fenerbahçe için çok önemliydi ve sarı lacivertlilerin işini kolaylaştırdı. Bu anlayışta anahtar ilk golde.
BU SAHADA FUTBOL KOLAY DEĞiL
Erzurum’a gelince… Mesut Bakkal doğru plan ile oynadı ve özellikle ev sahibi ilk yarıda iyi mücadele etti ancak takımın en yetenekli oyuncusu Emrah, ayağında topu çok tutarak hızlı çıkışları engelledi ve ilk 2 golde kaptırdığı toplar ile Fenerbahçe’nin aradığı geçiş hücumlarını yakalamasını sağladı. Bu sahada futbol oynamak kolay değil. Daha akılcı ve doğru oynayan, kalitesi daha yüksek olan mücadeleci ve saha içi disipliniyle Fenerbahçe önemli bir galibiyet elde etti. Böylece Erol Bulut’un takımı önümüzdeki hafta oynanacak Beşiktaş-Galatasaray derbisi öncesinde zirveyle puanları eşitledi ve çıkışını sürdürdü.Son maçların formda ismi Pelkas oyun içi özgürlüğünün tadını çıkarmaya devam ediyor. Dün de hem attı hem de attırdı. Maçın yıldızı oldu. Not: Bu rezil zemine bırakın Mesut Özil’i; Neymar’ı getirseniz fayda etmez. TFF, bu zeminlere tedbir alınması için kulüpleri zorlamalı.
Uğur Meleke: Defansif on numara Mert Hakan
Fenerbahçe geçen hafta içinde Bayern Münih’e karşı 90 dakika boyunca uyguladığı disiplinli ve pragmatik oyunu Chelsea deplasmanında da 45 dakika yansıttı sahaya (!) 45’inci dakika itibariyle şutlarda 6-0, kornerlerde 3-0 öndeydi Chelsea… Ancak ilk yarının uzatma anlarında mavi formalıların Chelsea değil Erzurumspor olduğu fark edilince daha olumlu ve akışkan bir futbol izletti sarı lacivertliler.
Erol Bulut kendi doğrularına sorgusuz-sualsiz inanan ve onlarda ısrar eden bir teknik adam. Perşembe akşamı Alanyaspor karşısında oynanan pragmatik futbolun sezonun geneline yayılamayacağını iddia etmiştim bu sütunda. Ancak Bulut, Erzurum’da da ciddi bir bölümde sürdürdü bu stratejiyi. Maça yine düşük viteste başladılar, topu büyük ölçüde paylaştılar. Thiam defansif santrfor gibi oynuyor.
ÖNCE SAVUNMA
Erol Bulut’un daha önce Ozan’a verdiği ‘defansif on numara’ rolünü de Mert Hakan oynadı bu kez. Mert Hakan-Thiam’ın liderlik ettiği kompakt bir savunma anlayışı var Fenerbahçe’nin. Erol Bulut, santrforu ve on numarası başta olmak üzere herkesin savunma görevini kusursuz yapmasını birinci öncelik olarak benimsemiş. Ve belli ki rakip fark etmeksizin yayacaklar bu anlayışı sezona.
Bu anlayış 20 rakibin kaçını çözebilir, bu futbol şampiyonluk getirir mi, henüz bilmiyoruz tabii bu soruların yanıtlarını. Ancak birey birey de gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz sarı lacivertlilerde. Kadro zenginleşti; Valencia, Ferdi, Samatta gibi ilk 11’e rahatlıkla koyabileceğiniz adamlara kısıtlı süre verebilecek bir derinlik var kulübede.
EROL BULUT’A TEŞEKKÜR ETMELiYiZ
Savunmanın ideal dörtlüsü bulundu gibi. Tisserand-Sadık tandemi oturuyor. Caner skor katkısını sürdürüyor, Sinan kazanılıyor. Pelkas sadece takımının değil ligin kader adamlarından birine dönüşüyor. Aslında bu coğrafyanın en iyi maaş veren ligi olarak, daha fazla Visca, Pelkas, Bakasetas ya da Maxim getirebilmeliyiz ülkeye. Bu coğrafyanın iyi futbolcuları için hedef ligi olabiliriz pekalâ. Daha önce Bakasetas-Siopis’i, bu sene de Pelkas’ı bu lige kazandıran Erol Bulut’a teşekkür etmeliyiz bu konuda.