Milyonlarca sivili yerinden eden Esad rejimi, sözde rakiplerin kampanya yapmadıkları sözde devlet başkanlığı seçimini sadece kendi kontrolündeki bölgelerde düzenledi.
Suriye muhalefeti ise nüfusun yarısından fazlasını devre dışı bırakan rejimin sözde seçiminin “meşru” olmadığını vurguladı.
Nitekim 2011 öncesi nüfusu 22-23 milyon civarındaki ülkede, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (BMMYK) verilerine göre 6,6 milyon Suriyeli ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisine (OCHA) göre, 6 milyon 702 bin kişi ise ülke içinde yerinden edildi.
Esad rejimi, 10. yılını geride bırakan Suriye’deki iç savaşta ikinci kez göstermelik devlet başkanlığı seçimini sözde adaylarla gerçekleştirdi.
Babası Hafız Esad’ın ölümünün ardından 2000 yılında yönetimi devralan Esad’ın, en son Haziran 2014’te gerçekleştirilen sözde devlet başkanlığı seçiminde oyların yüzde 88,7’sini aldığı ilan edilmişti.
Rejim oy kullanma işleminin devam ettiğini bildirirken, Esad’ın devlet başkanlığının yeniden ilan edilmesi bekleniyor.
ESAD, KİMYASAL SİLAHLA SALDIRDIĞI DUMA’DA “OY” KULLANDI
Rejim medyasında yer alan haberlere göre, rejimin lideri Beşşar Esad ve eşi Esma Esad, sabah saatlerinde göstermelik seçimde oy verme işlemini başkent Şam’ın Duma ilçesinde yaptı.
Yoğun abluka ve şiddetli saldırılar sonucu Duma ilçesini ele geçiren Esad rejiminin 7 Nisan 2018’de düzenlediği kimyasal silah saldırısında 78 Dumalı sivil zehirli gazdan etkilenerek can vermişti.
ESAD REJİMİ SÖZDE SEÇİME GÖSTERMELİK ADAYLARLA GİTTİ
Rejimin lideri Esad’ın sözde 2 rakibi de rejimin anayasa mahkemesi kararıyla belirlenmişti.
Sosyal medyanın yaygın kullanıldığı Suriye’de, göstermelik adayların takipçi sayısı da sözde seçim kampanyası çalışmalarının göstergesi oldu.
Kamuoyunun tanımadığı Abdullah’ın, dün son bulan seçim kampanyası boyunca çalışmalarını yürüttüğü Instagram hesabını sadece 33, Facebook sayfasını ise 300 civarında kullanıcı takip ediyor.
Kendisini “ulusal muhalefet”in parçası olarak tanıtan Meri ise söz konusu sürede Facebook’ta 3 bin takipçiyle sözde seçim kampanyası yürüttü.
Seçim öncesi mitingler ve tanıtım faaliyetleri gibi herhangi bir çalışma yürütmeyen Abdullah ve Meri, bu süreçte çeşitli medya kuruluşlarına yaptıkları açıklamalarda Esad rejimini eleştirmekten kaçınırken Suriye halkının yarsından fazlasını yerinden eden ve evlerini bombalayan rejim ordusuna ise övgüler yağdırdılar.
Abdullah rejimin parlamentosunda, Meri ise başkent Şam’da bir ilkokulda oyunu kullandı.
Meri, rejim medyasına yaptığı açıklamada, rejim tarafından açıklanacak sonuçları kabul edeceğini ve itiraz etmeyeceğini söyledi.
Öte yandan sözde seçimdeki sandık görevlileri, rejim yasaları gereği Baas Partisi mensubu ve büyük çoğunluğu öğretmen olan kamu çalışanlarından oluşurken, oyların tasnif ve sayımını da rejim mensupları yapıyor.
ÜLKENİN KUZEYİNDE DEV PROTESTOLAR
Öte yandan Suriye’nin kuzeyinde askeri muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde, rejimin sözde devlet başkanlığı seçimi protesto edildi.
İdlib kent merkezi ile Türkiye’nin teröristlerden arındırdığı Fırat Kalkanı bölgesindeki Bab ve Azez ilçelerindeki halk, tiyatro olarak gördükleri sözde seçimi protesto etmek için bir araya geldi.
Seçim karşıtı sloganlar atan binlerce gösterici, muhaliflerin benimsediği “devrim bayrakları” taşıdı.
SÖZDE SEÇİME ULUSLARARASI TEPKİLER
Türkiye, Esad rejiminin tek taraflı olarak kendi kontrolündeki bölgelerde düzenlediği sözde seçime tepki gösteren ülkelerin başında geldi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “Suriye rejimi tarafından bugün düzenlenen seçimler halkın hür iradesini yansıtmayan gayrimeşru bir nitelik taşımaktadır. Serbest ve adil olmayan şartlarda tertiplenen söz konusu seçimler, Suriye ihtilafının siyasi çözümüne ilişkin BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2254 sayılı kararının lafzı ve ruhuyla bağdaşmadığı gibi rejimin siyasi sürece ilişkin samimiyetsiz yaklaşımını da ortaya koymaktadır.” ifadesi kullanıldı.
ABD, Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere de ortak yazılı açılamayla Esad’in göstermelik seçimine karşı çıktı. Ortak açıklamada, “Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ve ABD dışişleri bakanları olarak, açık bir şekilde dile getiriyoruz ki Suriye’de 26 Mayıs’taki devlet başkanlığı seçimleri, özgür ve adil olmayacak. Esad rejiminin, BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararının çerçevesi dışında bu seçimleri gerçekleştirme kararını reddediyoruz.” değerlendirmesi yer aldı.
BM KARARLARINI HİÇE SAYILAN SÖZDE DEVLET BAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Esad rejiminin meşruiyet aradığı göstermelik seçimler, BMGK kararlarını da hiçe sayıyor.
BMGK’nin, Aralık 2015’te kabul ettiği 2254 sayılı kararda, “Cenevre süreci” olarak adlandırılan görüşmelerin gündemi ve yol haritası belirlendi.
Buna göre, bir geçiş yönetimi kurulması, anayasanın yeniden yapımı, seçimlerin düzenlenmesi öngörülüyor.
Ancak rejim, geçiş yönetimi kurulmasına yanaşmazken Anayasa Komitesi çalışmalarının başlamasına da yıllardır engel çıkartıyor.