İki yıl önce, çalışma biçimimiz onlarca yıldır aslında pek de değişmeden devam ediyordu. Şirketlerin çoğu işlerini hâlâ büyük şehirlerdeki önemli merkezler etrafında düzenliyordu ve bu şirketlerin işgücü, tamamlamaları gereken işin türü ne olursa olsun, her gün işe gidip gelen yerel yeteneklerden oluşuyordu. Ardından, küresel salgın ortaya çıktı ve her şey değişti. Çalışanlar evden çalışmak zorunda kalınca ve iş bir yer olmaktan çıkıp bir etkinlik haline gelince geleneksel çalışma modellerinin yerini esnek çalışma modelleri aldı. Ve değişim yeni başladı.
Esnek çalışma modelleri bu yıl yeni standart haline gelerek dünyanın ilk sanayi devriminden itibaren benzerini görmediği düzeyde çalışan bağlılığı, üretkenlik ve ekonomik etki getirecek. Bu çalışma modelleri de dört temel eğilime dayanacak:
Çalışmaktan nefret edenler bundan vazgeçecek
Küresel salgının belirlediği evrensel evden çalışma deneyi, uzaktan çalışmayla ilgili çok eskiye dayanan yanlış kanıları değiştirdi. Bir zamanlar “gerçek işin” ofisin dışında da yapılabileceği fikrine şüpheyle yaklaşan yöneticiler ve müdürler, ofis dışında çalışmanın çalışan üretkenliği, özel hayat-iş hayatı dengesi, ruh sağlığı, maliyetler ve çevre üzerindeki olası etkisini fark etmeye başladı.
Citrix ve OnePoll tarafından yürütülen bir çalışmaya göre, altı ülkeden 10.000 çalışanın %70’i uzaktan çalıştıklarında en az ofisteki kadar ya da daha fazla üretken olduklarını hissediyor. Bunların %83’ü ise ofis dışında çalıştığında özel hayat-iş hayatı dengesini daha iyi kurduklarını hissediyor.
Bilinçli şirketler bunu görüyor ve önümüzdeki yıl, geleneksel iş merkezlerine (ofisler, çağrı merkezleri, v.b.) gidiş-geliş mesafesinde bulunmayan yeni becerilerden ve yetenek havuzlarından yararlanmalarına ve bunların sağladığı avantajları elde etmelerine olanak tanıyacak teknoloji destekli uzaktan çalışma modellerini benimseyecekler.
Çalışanlar ofisin yanından bile geçmeyecek
Ofis, tarihsel olarak bakıldığında işbirliğinin ve inovasyonun gerçekleştiği yerdi. Çalışma arkadaşları toplantı alanlarının dışında koridorlarda, kafelerde ve spor salonlarında sohbet ediyorlardı. Ama korona virüsün yayılmasını yavaşlatmak için tasarlanan protokoller bunu değiştirdi. Çalışanların ofise girmeden önce taramadan geçmesi, içeri girdikten sonra da kişisel koruyucu ekipman kullanması ve diğerleriyle arasına sosyal mesafe koyması gerekiyor. Güvenlik ilkeleri yakın gelecekte ofislerin kapasitesini sınırlayarak bilgi işçilerinin bile vardiyalı çalışmaya geçmesine yol açacak.
Pek çok çalışan bütün bunlarla bağlantılı dertlerle ve endişelerle uğraşmak bile istemiyor. Aslında farklı bir Citrix-OnePoll anketine yanıt veren Amerikalı 2.000 çalışanın %64’ü, bir ay ya da daha uzun süre için ofise dönme konusunda kendilerini rahat hissetmeyeceklerini söyledi. Bunların %3’ü ise bir daha kesinlikle tam zamanlı çalışmaya geri dönmek istemediklerini belirtti.
Bunu gören şirketler ofisin rolünü yeniden tasarlayacak ve yer tasarımından, çalışanların, bulundukları yerden bağımsız olarak, inovasyon ve değer sağlamak üzere, çalışma arkadaşlarıyla, ortaklarıyla ve müşterileriyle verimli ve etkili bir şekilde işbirliği edebileceği, özel bir amaca göre oluşturulan alanlara kayacak.
Kentliler merkezden kaçacak
Önceden kalburüstü bir işe girmek istediğinizde bu işi bulmak ve kaybetmemek için büyük bir şehre taşınmanız gerekiyordu. Ama çalışma hayatının sanal ortama taşınmasıyla bulunduğunuz yerin kariyerinizdeki başarı ve fırsatlar açısından önemi daha önce hiç olmadığı kadar azaldı. Amerikalı 2.000 bilgi işçisiyle gerçekleştirilen bir başka anketin katılımcılarının dörtte biri aşağıdaki sebeplere bağlı olarak şehirdeki evlerinden ayrıldıklarını ya da ayrılmayı planladıklarını belirtti:
İşlerini %100 oranında uzaktan yürütüyorlar ve kalıcı olarak böyle yürütecekler (%37)
Artık yalnızca haftada bir gün ofise gitmeleri gerekiyor (%25)
Salgın, işlerini her yerden yürütebileceklerini ortaya koydu (%22)
Şirketler yeteneklerin yaşadığı yerlere gidecek
Yetenek savaşı salgının ışığında da durmadı. Şirketler, işlerini, değişen pazar dinamikleri ve müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde değiştirdiğinden, bu savaş daha da şiddetlendi. Kıt da olsa orada bir yerde yetenekler var. Centre of Economics and Business Research tarafından yürütülen bir çalışmanın sonuçlarına göre, şu andan çalışmakta olan ve ankete katılan 2.500 bilgi işçisinin %95’i kendilerine bir fırsat verilse, haftada ortalama 2,4 gün evden çalışacaklarını söyledi. Bunların %60 ile %70’i de haftada en az bir gün yerel bir kahve dükkânında, paylaşılan çalışma alanında ve başka uzak bir yerde çalışacaklarını belirtti.
Şirketler esnek çalışma modellerinden ve dijital çalışma alanı teknolojisinden yararlanarak aranan becerileri taşıyan ama iş merkezleri etrafında toplanan geleneksel modellerin, yaşam tarzlarına ya da zorunluluklarına uymaması nedeniyle sistemin dışında kalmayı seçen unutulmuş bir işgücü kesimine ulaşacak, onlarla bağlantı kuracak ve çalışmak ve başarılı olmak için ihtiyaç duydukları alanları bu yetenekler neredeyse orada yaratacak. Centre of Economics and Business Research, şirketlerin bu şekilde ABD ekonomisi genelinde 2 trilyon dolarlık kazanç ve gayri safi yurtiçi hasılada %10,2 oranında artış sağlayabileceğini tahmin ediyor.
Geleceğin bize ne getireceği kesinlikle belli olmasa da şirketler bu yıl da çalışma hayatında köklü değişikliklere yol açan zorluklarla karşılaşmaya mutlaka devam edecek. Esnek modelleri ve dijital teknolojileri benimseyenler çalışanlara en iyiyi başarma gücü veren daha iyi bir çalışma biçimi oluşturabilir ve işletmelerine ileri gitmek için ihtiyaç duydukları gücü sağlayabilir.