Pandemi sonrası fazlasıyla değişen seyahat kriterlerimize en uygun yerlerden biri Bozcaada. Bunun sebebi sadece geniş sahiller ya da tek başınıza denize girebileceğiniz koylar değil, Ada yönetimi de maske, hijyen ve mesafe (sokak restoranlarında bazen dikkat edilmese de) kurallarına karşı son derece hassas davranıyor, bu da kendinizi güvende hissetmenizi sağlıyor. Uzun feribot kuyruğu adaya geçişteki en büyük zorluk. Bu yüzden vakitlice gidip sıraya girmek ve dönüş saatiniz için mutlaka rezervasyon yaptırmakta fayda var. Bugünlerde iyiden iyiye azalan kuyruk bile adaya eylül ayında gitmek için makul bir sebep.
Lezzetin peşinde
Gündüz Ayazma’daki deniz molasında Vahit’in Yeri’nde zeytinyağlılarla sofrayı donatıp kalamar tavaya doymak, Koreli’de anne patatesi atıştırmak, akşam da klasik bir balık sofrası kurmak için kıyıdaki Boruzan veya Yakamoz ideal olabilir. Ama gelin adanın arka sokaklarını arşınlayalım, karşımıza lezzet adına neler çıkacak bir bakalım…
Madam Niça: Merkezde olmasına rağmen ada kalabalığından sizi izole eden güzel bahçesi fark yaratıyor. Restoranın adı 1800’lerden kalma binada eskiden üzüm satan Madam Niça’dan geliyor. Ortaklar Saada Delen ve Oya Terzioğlu kendi deyişleriyle burada hem Madam Niça’nın adını koruyor hem de adalı lezzetleri yaşatıyorlar. Yemeklerdeki malzemelerin neredeyse tamamı adadan veya farklı yerlerdeki kadın kooperatiflerinden. Gelelim yemeklere; şeftali ve enginar kalpli semizotu salatası, atalık Nallıhan buğdayından hazırlanmış erişte çeşitleri (özellikle deniz mahsullü ve pancarlısı), baklava hamuruyla yapıp üzerinde biber reçeliyle servis ettikleri peynirli muska böreği ilk etapta akılda kalanlardan bazıları. Madam Niça ekalliyet (azınlık) mutfağından sunacakları örneklerle bu kış İstanbul Gümüşsuyu’nda bize bir sürpriz yapmaya hazırlanıyor. Aklınızda olsun…
Ada’m: Rum Mahallesi’nin restoranlar bölgesinde tek teraslı restoran. Adadan malzemelerle sürekli meze çeşitleri değişiyor. Sardalya mücveri, beğendili balık, enginarlı ahtapot, balık tantuni, karidesli börek, balık kokoreç, kuskus paella öne çıkan lezzetlerden. 8 çeşit mezeden oluşan meze tabağı günlük olarak değişiyor. Buraya sadece sarımsaklı patates cipsi için gelenler bile var. Kale manzaralı çatı terası kalabalıktan sıyrılmak isteyenler için oldukça konforlu bir alan sağlıyor.
Maya Bozcaada: Selçuk Aykan’ın Maya Bozcaada’sı bağların arasında bir lezzet mabedi. Ekmeğini, reçelini, pekmezini, peyniri kendi yapan mekânda akşam yemeğinde ister yerli taze balık ve deniz mahsullerini, ister dinlendirilmiş dana ve kuzu etlerini, yerli kadehler eşliğinde afiyetle yiyebilirsiniz. Önceden rezervasyon şart.
Yalova Restoran: Sadece Çanakkale’nin değil Türkiye’nin en iyi balık lokantalarından biri olan Yalova’nın Çanakkale’den sonraki tek şubesi dört yıl önce Bozcaada’da açıldı. Yalova’nın geçmişi 1940’lara dayanıyor. Ziya Sürgit, dostlarıyla hem hoşça vakit geçireceği hem de yiyip içeceği Tek Tekçi’yi açar. Ziya’nın Yeri olarak da anılan mekân, zamanla adını Yalova’ya bırakır. Ziya Bey’in vefatının ardından oğulları lokantayı şimdiki yerine taşımış. 1984’den beri ailenin üçüncü kuşak temsilcisi Ertuğrul Sürgit işin başında. Şahane kale manzarası eşliğinde denizin üzerinde deniz mahsullerinin tadını çıkarabilirsiniz. Peynirli kalamar dolma, ahtapot ızgara, çıtır kabak, şarap soslu akivades (kum midyesi) buranın lokomotif lezzetlerinden.
Şükrü Usta Ev Yemekleri: Bozcaada Çınaraltı Meydanı’ndaki lokantanın başında Şükrü Ulaş var. Adanın hem yerlileri hem de turistler tarafından tercih edilen mekânda en çok yörenin malzemeleriyle hazırlanan zeytinyağlı çeşitleri ve bölgenin kekikle beslenen hayvanların etleriyle hazırlanan fırın yemekleri var.
Petit Café: Bir kahve molası için en ideal yerlerden. Mutfaktan sorumlu Zeynep Danışman altı yıl Fransa Bordeaux’da yaşadıktan sonra mekânın sahibi Bozcaadalı Çağatay Akarsu’yla tanışınca burada kalmaya karar veriyor ve mutfağın da başına geçiyor. Kahve ve tatlıların ön planda olduğu kafede smoothie bowl ve granola gibi ürünler de sunuluyor. Beyaz çikolatalı brownie bir klasik ama bu yaza damgasını vuran lezzetleri frambuazlı bitter çikolatalı kurabiyeler.
Es geçmeyin
Birkaç kuşaktır fırıncılıkla uğraşan Karadenizli bir ailenin fertlerinin 1981’den bu yana işlettikleri Çiçek Pastanesi’ne mutlaka uğrayın. En ünlü lezzetlerinden biri olan damla sakızlı bademli kurabiye adalı Rumlardan kalma ve 150 seneyi aşkın mazisi var. Rumların özel günlerde evlerinde yaptıkları tariflerinin gün yüzüne çıkmasıyla birlikte bu efsane kurabiye orijinal tarifine sadık kalınarak 15 yıldır Çiçek Pastanesi’nde hazırlanıyor. Badem lokumu, Sofia badem kurabiyesi, bol kremalı muzlu pasta diğer lezzetlerden.
Özel bir konaklama için
Çayır Yolu mevkiindeki Zeytinli Ev bahçesindeki bostanı, etrafındaki zeytin ağaçları ve çok şık döşenmiş iç mekânıyla kendinizi gerçek
bir adalı gibi hissedeceğiniz konaklama adreslerinden. (0545) 856 34 16
MUTLAKA YAPIN!
Alın yanınıza atıştırmalık hafif bir şeyler ve içecekler, atın arabanızın arkasına portatif sandalyelerinizi ve rüzgâr değirmenlerine gün batımı izlemeye gidin. Şahit olacağınız güzellik karşısında ‘Bozcaada’da günbatımı’nın sadece kulaktan kulağa dolaşan bir efsane olmadığını anlayacaksınız.