Sorular:
1- Daha 3. hafta…Kayseri Başkanı ve Kulüpler Birliği Başkanvekili Erol Bedir: “Bu bir orta oyunu…” Fatih Terim: “Bize karşı profesyonel bir organizasyon var”. Bu ligi niye izleyelim o zaman?
2- Kadıköy’de ilk devresi çok iyi olan bir maç izledik. F.Bahçe, inanılmaz başladı, Trabzon takdire şayan direndi. Yanal ve Karaman penceresinden de bakarsanız, maçını nasıl okudunuz?
3- 3 haftalık Avcı-Beşiktaş ilişkisi için neler söylersiniz? Aşı tutacak mı? Avcı, -yeni transferlerle Quaresma’nın gönderilmesini de göz önüne alırsanız-, başarılı olabilecek mi?
4- Ve Falcao nihayet geldi… Özel uçakla geldi ve binlerce taraftar karşıladı… Ben bu görüntülere bir muhalefet şerhi düşüyorum… Peki Falcao, ligin dengesi değiştirecek mi sizce?
5- 2011’den sonra iki takım tüm maçları yüksek gerilimliydi. Geçen sezondan itibaren tablo değişti ve pazar akşamı da forma değiştiren oyuncular gördük… Bu güzelliği de konuşmalı…
6- GÜNEŞ, G.Saray’dan oyuncu çağırmadı. G.Saray ki yıllarca milli takımın en büyük futbolcu kaynağı olmuş bir kulüp. 14 yabancı kuralının sahibi Terim için düşündürücü bir durum değil mi?
GÜNERİ CİVAOĞLU
BEDİR VE TERİM TEK BAŞINA ÖLÇÜT DEĞİL
1- Kulüpler Birliği İkinci Başkanı ve Kayserispor Başkanı erol Bedir’in, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’in söylemleri iki örnek olarak alınıp, Süper Lig’in değerini düşürecek ya da artıracak bir ölçüt değil bence. Spor adamlarının yanı sıra, Süper Lig’in ‘değerini’ etkileyen pek çok faktör var. Düşünün bu ülkede kumpasla Fenerbahçe Kulübü’nün ve onun başkanı Aziz Yıldırım’ın başına gelenleri. ‘Şike’nin adeta karine halinde getirilme tezgâhlarını hatırlayın.
FALCAO EN AZ 20 GOL ATACAKTIR
2- Falcao’nun gelişi gerçekten görkemli oldu. Belki de bir yabancı futbolcunun en ateşli ve içtenlik yansıtan coşkuyla karşılanışıydı. Elbette etkilendiğini düşünüyorum. Falcao’nun tertemiz yüzü, sevecen bakışları, ailenin de duygu yüklü görüntüleri güzelliği tamamladı. “İlk izlenim en iyi izlenimdir” diye bir söz vardır bu iki taraf için de geçerli. Falcao’nun en az 20 gol atacağını düşünüyorum. Ligin kaderinde söz sahibi olacak baş aktörlerden biri o… SANKi
DORIAN KASIRGASIYDI
3- FenerBahçe-Trabzonspor karşılaşması gerçekten de haftanın maçı oldu. Özellikle ilk 25 dakikada Fenerbahçe için sanki ‘Dorian kasırgası’ Miami’de değil, Ülker Arena ya da Şükrü Saraçoğlu’nda esiyormuş gibiydi. Sonra… 10-15 dakika ‘Diriliş Trabzonspor’ izledik. Ardından gene Fenerbahçe… İki gol de güzeldi. Fenerbahçe’nin özellikle tek top yaparak, paslarıyla saha hâkimiyeti gelecek haftalar için Süper Lig’in diğer takımlarına meydan okuyuştu. İkinci devre zaman zaman aynı zevk ve aynı tempo yoktu ama gene de hakkıyla güzel maçtı.
ÇOK GÜZEL HAREKETLERDi
4- İki takım arasında kaç yıldır süren gerginliğin yerini güzel hareketler profesyonel olgunluk aldı. Gerçi gene de itiş kakışlar yok değildi ama daha devre arasında forma alışverişi, ikinci devreye başlangıç için hoş bir işaretti. Özellikle maçın sonunda kaptan emre’nin Sosa’yı kucaklayışı futbolcular arasında sevecen jestler umuyorum ki Fenerbahçe-Trabzonspor arasında sert rüzgârları bitirmiş olsun.
BEŞİKTAŞ AVCI ÇİZGİSİNE YAKLAŞIYOR
5- Abdullah Avcı ciddi, donanımlı ve deneyimli bir teknik direktör. Başakşehir’de oynattığı futbolu küçük farklarla da olsa, Beşiktaş’a oynatmak istiyor. Başakşehir’de yıllar içinde yerleşmiş sisteminin Beşiktaş’ta bazı geçiş dönemi arızaları yapması doğal. Ama… Skor levhası bir yana Beşiktaş bu son haftaki oyunuyla Avcı’nın konseptine uyumunu yükseltti. Beşiktaş, Burak’ın sakatlığı nedeniyle golcü sıkıntısı çekiyor. Sahaya yaydığı oyun kalitesini skor levhasına taşıyamaması yanıltıcı olmamalı.
YAPISAL DEĞİL KONJONKTÜREL
6- Ben yıllardır Galatasaray Divan Kurulu Üyesiyim. Türk Milli Takım’da bir futbolcunun bile Galatasaraylı olmayışı beni de elbette üzdü. Hele Galatasaray tarihinde çoğunluğu sarı kırmızılı topçulardan oluşan milli takımların anısı hatırlanırsa, bu son durum gerçekten de düşündürücü bir durum. Fakat… Bunlar yapısal değil, tamamen konjonktürel durumlardır. Önemli olan altyapılara önem verilerek Galatasaray’ın kendi yetiştirdiği yıldızları Süper Lig’de oynatması ve de A Milli Takım’a verebilmesidir diye düşünüyorum.
HAFTANIN OLAYI: Falcao’nun Galatasaray’a gelişi
Aylardır beklenen transfer gerçekleşti. Medya pazar günü dakika dakika oyuncunun gelişini verdi. Karşılama da sıra dışı; tam bir ‘olay’dı…
HAFTANIN TAKIMI: Trabzon
· AEK’ya neredeyse eleniyordu evinde. O şoku atlatıp, Kadıköy’den 1 puan çıkarmak az buz iş değil.
TEKNiK DiREKTÖR: Erol Bulut
· Genç kuşak hocaların en göze çarpanlarından. Ne kadar sürer bilmiyorum ama takımını lider yaptı.
HAFTANIN FUTBOLCUSU: Uğurcan Çakır
· Milli takımın geleceği açısından da umut verici bir genç. Kadıköy’deki beraberliğin mimarıydı.
HAFTANIN HAKEMi: Fırat Aydınus
· Bir dönem hakemlikten kopma noktasına gelmişti. Yeniden yükselişte. Yönetimiyle kaliteye katkı verdi.
UĞUR MELEKE
DÜZEN BOZULACAK AMA
1- Almasın Neden alıyor ki? Almasın öyleyse… Futbol, senin bu bahsettiğin güvensiz ekosistemden rahatsız olan entelektüellerin oyunu mu ki, dekoder almaktan ya da maça gitmekten vazgeçecekler? Zaten dediğin olsa, yani toplumda bir reaksiyon oluşsa ve futbol izlenmese, belki de bu kokuşmuş düzen bozulacak, yok olacak ve yerini otomatikman yeni bir rejime bırakacak. Türkiye’de futbol, en tehlikeli yönetim biçimiyle, mediyokrasi ile yönetiliyor yıllardır. Yani vasatlar rejimi. Ve herkes belli ki bu durumdan memnun.
FALCAO BU LİGİN ÜZERİNDE YER ALIYOR
2- Falcao, bu ligin üzerinde bir oyuncu. Sadece gol atan değil, aynı zamanda oyun kuran bir adam. Geçen yıl topla en fazla orta sahanın solunda oynamış, 18 şut pası atmış. Bu sayı, Diagne, Eren ve Mitroglou’nun toplamı kadar. Geçen yıl ligde 2562 dakika sahada kalmış, bu kötü monaco’da 15 golü var. 85 sahipsiz top, 63 faul kazanmış. Geliş biçimini eleştirebiliriz, o ayrı bir konu. Ama Falcao iyi futbolcudur; takımına da, lige de değer katar olağanüstü bir aksilik yaşamazsa.
ÜNAL HOCA DEĞİŞİKLİĞİYLE FİŞİ ÇEKTi
3- Geçen sezon bir dev Premier Lig maçıyla bir dev Süper Lig maçı peş peşe olunca, sıkça tempo-niyet-oyun süresi eleştirisi yapmıştık. Ancak pazar akşamı muazzam bir arsenal-Tottenham’ın üzerine sıkı bir F.Bahçe-Trabzon 45 dakikası izleyince doğrusu mutlu olduk. Süper bir 45 dakikaydı gerçekten Kadıköy’de. Bir taktik savaştı: İlk 45’te Fenerbahçe kruse farkıyla orta sahayı 3’e-2 ele geçirdi. Ünal Hoca, devrede Doğan’ı sokarak merkezi üçledi ve kruse’yi durdurdu. Maçın da fişini çekti bence.
YÖNETCİYE MİKROFON UZATILMASIN
4-Futbol sahasında futbolcular, antrenörler ve hakemler var; ama konuşanlar sürekli yöneticiler ve yorumcular. Ben bu ülkede 50 yıldır bitmek-tükenmek bilmeyen gerilimin kaynağının bir futbolcu-antrenör ya da hakem olduğunu neredeyse hiç görmedim. Gerilimi yaratanlar da, beslenenler de aynı kişiler, holigan zengin yöneticiler ve reyting peşindeki yorumcular. İnanın kulüp yöneticilerine hiç mikrofon uzatılmasa, spor programlarına da sağlıklı-sıkı bir rTüK denetimi gelse, Türkiye’de bütün maçlar bu tabloyla biter. Çünkü bu ülkede sporcular ekseriyetle sağduyulu bence.
AVCI’YI HENÜZ TAM KAVRAYAMADIM
5- Ben Beşiktaş’ın 3 resmi, 4 de hazırlık olmak üzere 7 maçını dikkatle izledim. Avcı’nın istediği şeyin ne olduğunu henüz tam olarak kavrayamadım. Belki de benim eksikliğimdir bu. Ancak şunu söyleyebilirim; Avcı’nın kendi oyun anlayışını oturtması için Quaresma-Medel gibi yeniden kodlanması imkânsız adamlarla yolların ayrılması doğruydu. Hatta lens’in de yeni dönemde var olması bence zor. Hafta sonu Nkoukou ve Douglas’lı 45 dakika umut verdi, bence Avcı’nın bu yenilerle aynı dili konuşma ihtimali daha yüksek.
MİLLİ TAKIM DEVLERDEN OLUŞMAYABİLİR
6-Mesela İngiltere Milli Takımı’nda da arsenal’li yok. city’li tek oyuncu var. Ulusal takımlar illa o ülkenin devlerinin oyuncularından oluşmak zorunda değil. Eğer hâlâ yabancı sınırı döneminde olsaydık inanın İstanbul’un büyükleri ne yapıp edip Cengiz Ünder’i, merih demiral’ı, mert çetin’i filan olağanüstü bonservis ve maaşlarla transfer edeceklerdi. Bugünkü serbest piyasa habitatı, bence gençlerimiz için çok daha olumlu.
HAFTANIN OLAYI: KAYSERi VE RiZE’NiN TEMEL FARKI
· Kayseri, Galatasaray’a karşı tek devrede 16 faul yaptı. Rize Beşiktaş’a karşı 45 dakika faul yapmadı. Rize’nin 7, Kayseri’nin 1 puanı var.
HAFTANIN TAKIMI: ALANYASPOR
· Alanyaspor, ikisi deplasman üst üste 3 maçtan galip ayrılarak hak ettiği liderlik koltuğuna oturdu.
TEKNiK DiREKTÖR: ADNAN ERKAN
· Adnan Erkan, belki de ligin en düşük maddi imkanlarıyla Ankaragücü’nü milli maç arasına namağlup sokuyor.
HAFTANIN FUTBOLCUSU: EDIN VISCA
· Edin Visca, 80’inci dakikada suni teneffüse girmiş takımını bir penaltı ve bir golle hayata döndürdü.
HAFTANIN HAKEMi: FIRAT AYDINUS
· Fırat Aydınus, yaşı kaç olursa olsun, büyük maçlarda sakin kalmak için doğduğunu yine gösterdi.
MEHMET ARSLAN: KONUŞANIN PUANINI SİLMEK LAZIM
KONUŞANIN PUANINI SİL
1- BEDİR’i anlayabiliyorum da Terim’i mümkün değil. 9 sezonun 8’inde şampiyonsun. Son sezon 3 kupayı birden almışsın ve hâlâ bir organizasyondan söz ediyorsun. Pes! Ne olmalıydı, 1 sezonda 38 kupa mı kazanmalıydı! Diğer yanı da şu: TFF, Terim ve Bedir’e ciddi, altını çizerek söylüyorum ciddi, (Gerekirse puan silme cezası, hatta o başkan ve hocayı ligden ihraç etme cezası) bir ceza verebiliyor mu? Sorun öyle çözülür. İyi niyetle fikstür çekimindeki aksaklıkları ve sistemi eleştiren gazetecileri suçlamakla değil. Gazeteciye aslan, hocalara kuzu olmakla değil. Bir TFF yetkilisi konuştu mu, Terim’e ya da Bedir’e? Konuşamazlar. Konuşamayacaklar da.
BİZ FUTBOL BÖYLE SEVİYORUZ
2- 10 bin mi, 20 bin mi? Maça gelen taraftar gelen taraftar kadar. Niye şerh? Biz futbolu böyle seviyoruz. Bu karşılamalara değil, asıl Terim ve Bedir gibi hoca ve başkanların açıklamalarına muhalefet şerhi düşelim. Onların adeta “Bu ligde oynamayın” diye bağıran sözlerine, G.Saray taraftarı ise, “Gelin, bu lige ve bu ülkeye gelin ve sevgi görün” diyor. Çok güzel oldu. Önce o sözde ‘demeçleri’ düzeltelim, sonra karşılama ya gireriz. Ne mutlu ki Falcao’yu izleyeceğiz. Getirene de, isteyene de teşekkür. Bir dünya yıldızı ne fark yaratır göreceğiz. Ki, o farkı gösterecektir.
İKİSİNE DE TEŞEKKÜRLER
3- Arsenal-Tottenham maçını nefesimi tutarak izledim. Sonra “Eyvah” dedim. Kendini yere atan, faul atışı için dakikalarca beklemeyen futbolcular, her şeye düdük çalan bir hakem 90 dakikamı yiyecek diye düşündüm. Ama tam tersi oldu. ·
1-Şahane bir F.Bahçe vardı. İlk 20 dakika da tek pas oynayan ve “Vay be” dedirten bir F.Bahçe.
2- Tertemiz ve müthiş bir direnç ortaya koyun bir büyük daha vardı: Trabzonspor.
3- Sadece topla mücadele eden, rakibi, hakemi ve taraftarını aldatmayan ve maçtan sonra birbirlerini tebrik eden gerçek sportmenler vardı.
4- 10 numara maç yöneten, kendine güvenen şahane bir hakem vardı. Yanal’a da Karaman’a da
gönül dolusu teşekkürler. İzlettikleri bur futbol için.
MİMARI BAŞKANLAR
4- Maç öncesi, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, eski bakanlarımızdan Osman Aşkın Bak, Ahmet Ağaoğlu ile ali Koç’un bir fotoğrafı vardı; kahkaha attıkları. Her şey o görüntüde gizli. Yukarıda barış varsa, o sahaya da yayılıyor. İki başkana da teşekkürler. Gizli mimarı onlar.
YA YÖNETİM İLE TARAFTAR?
5- Liverpool-Chelsea Süper Kupa maçı izlediğim en yavan maçlardandı. TV’den izleyen arkadaşlarımsa çok beğenmişti. Beşiktaş için de benzer yorumlar var. Statta izleyenler kötü, TV’den izleyenler iyi buldu. Ben ikisinin arasındayım: Eksik kadro, yeni hoca gibi handikapları henüz aşamadı Beşiktaş. Aşar mı, evet Avcı ile aşar. Ama yönetim ile taraftar arasındaki kopukluğu nasıl aşar onu bilmiyorum. Asıl sorun orada.
İKİSİ FARKLI POZİSYON
6- Terim için neden düşündürücü olsun. UEFA Kupası başarısından sonra Türk futboluna en büyük katkıyı 14 yabancı kuralı ile getirdi. Hatta bunu milli takımların başındayken yaptı. Şimdi bir kulübün başında ve o kulüple başarılı olmak için çalışıyor. İkisi birbirinden ayrı şeyler. Çünkü Süper Lig, milli takıma oyuncu yetiştirme organizasyonu değil. İkisi birbirinden farklı. Alkışlanması gereken başka bir nokta var. Şenol Güneş’in maçları İstanbul’da oynama kararı. Milli takım artık İstanbul’a dönüyor ve yeni bir sayfa açıyor. Şenol Güneş kutlanmalı. Artık sorumluluk İstanbul seyircisinde.
HAFTANIN OLAYI: MAÇLAR ÜÇ DEVRE OLDU?
· KAYSERİ-Galatasaray maçının toplamda, öyle veya böyle 20 dakikaya yakın uzaması. Maçlarımız adeta üç devreye çıktı! Peki futbolumuz böyle gelişir mi?
HAFTANIN TAKIMI: FENER-TRABZON
· Fenerbahçe – Trabzon… Evet iki takım da gözümüzün pasını silen bir futbol oynadı.
TEKNİK DİREKTÖR: EROL BULUT
· Sessizce Alanya’yı liderliğe taşıdı. Ama istikarlı olması şartı. Malatya’daki gibi bitmesin öykü.
HAFTANIN FUTBOLCUSU: UĞURCAN
· Çıkardığı topları sayamadım. Tek kusuru oyunu soğutmaçabaları. Bundan vazgeç. Rakibi oyununla durdur.
HAFTANIN HAKEMİ: FIRAT AYDINUS
· Geçen sezon da iyiydi. Yine iyi başladı. Şarap gibi. Zor bir maçı hatasız diyebileceğim bir şekilde yönetti.
GÜNTEKİN ONAY
TERiM KUCAKLAYICI OLMALI
1- Henüz 3. hafta oynanırken bu tip açıklamaların gerginlik, kaos ve güvensizlikten başka birşey getirmediği ortada. Bedir, evinde 8 kişi kalmış bir takımın lideri olarak sert açıklamalar yaptı. Ancak ilk 2 haftaki yönetimlerinden dolayı hakemleri kutlayan Fatih Terim’in rakibin 8 kişi bitirdiği ve kazandığı bir maçın ardından yaptığı açıklamalarda kimleri hedef aldığını anlayamadık. Hedeftekiler görünen o ki hakemler değil. Sanıyorum diğer kulüplerin G.Saray’a olan negatif yaklaşımına vurgu yaptı. Yakın zamana kadar futbolumuzun tepesinde oturan ve Türk futbolunun en tecrübeli, en başarılı teknik adamı olan Terim’in herkesten fazla kucaklayıcı ve yapıcı bir tavır içersinde olması gerekiyor.
FALCAO DENGELERi DEĞİŞTİRİR
2- Sağlıklı bir Falcao tartışılmaz. Fit olduğu sürece tüm dengeleri değiştirecek kalitesi var. Transferin sürüncemede kalması da, bu durumu yarattı biraz. Beklenti arttı ve böyle bir karşılama oldu. Falcao, büyük bir marka ama şunu unutmamalı: G.Saray da Avrupa’da önemli bir marka. Bu kulüpte Drogba, Sneijder, Hagi gibi dünyaca ünlü futbolcular oynadı. Sağlıklı ve güçlü oldukça Falcao’yu keyifle izleriz. Çok hırslı bir futbolcu ve iyi bir profesyonel.
PREMIER LiG MAÇI GİBİYDİ
3- Fenerbahçe sanki maç 20 dakika oynanacakmış gibi yüksek bir tempoyla ve enerjiyle başladı. Trabzon’un ve maçı seyredenlerin başı döndü. 60 dakika boyunca pre mier lig temposunda heyecanlı bir maç izledik. Herkes her şeyini verdi. F.Bahçe, “Eksikler de katılırsa biz güçlüyüz izlenimi” verdi. Trabzon ise yorgunluk ve önemli eksiklere rağmen dik durdu. Oyuna giren 3 genç oyuncusu ile son bölümde galibiyeti kovaladı. Bu dev maçın ardından bence iki taraf da kazanan oldu. Gelecek için umut verdiler.
İKİSİNİ ALKIŞLIYORUM
4- Olması gereken bu zaten. Futbol ve sportmenlik bunu gerektiriyor. ali Koç ve Ahmet Ağaoğlu yönetimlerinin sportmence yaklaşımları sonucu bu tablo ortaya çıktı. Ne demişler? Ne ekersen onu biçersin. İki kulübün de tavrını alkışlıyorum.
BEŞiKTAŞ DOĞRU YOLDA
5- BEŞİKTAŞ doğru yolda. Son derece organize bir baskı uyguladılar. Ne oynadığını bilen, sahayı iyi parselleyen kompakt bir takım gördük. Ancak hücum hattındaki üç oyuncunun yaratıcılık eksikliği yüzünden bu güçlü oyuna rağmen kazanamadılar. Transferin son gününde nokta atışı yapmaları şart. Aksi takdirde iyi oynayıp kazanamayan Beşiktaş’ı çok görürüz.
TUHAF BİR DURUM YOK
6- İKİ zayıf rakibe karşı oynayacağız. Hata yapacağımızı sanmıyorum. Galatasaray’dan oyuncu olmaması tabii ki Türk futbolunun lokomotifi olmuş bir kulüp için düşündürücü ancak mevcut statüde sarı-kırmızılı kulüp yatırımını yabancı oyunculara yaptı. Bunda kural dışı, tuhaf bir durum yok.
HAFTANIN OLAYI: F.BAHÇE TRABZON MAÇI
Fenerbahçe-Trabzonspor maçının heyecanı yüksek, dostça geçmesi ve maçın ardından sadece futbolun konuşulması.
HAFTANIN TAKIMI: ALANYASPOR
MALATYA gibi zor bir deplasmanda, kötü zeminde 3 golle kazanıp 3 Maçta 9 puanla liderlik koltuğuna oturması.
TEKNiK DİREKTÖR: EROL BULUT
3 maçın 2’sini deplasmanda oynayıp 9 puan alan, toplam 8 gol atan Alanyaspor’un teknik patronu öne çıktı.
HAFTANIN FUTBOLCUSU: UĞURCAN ÇAKIR
· Trabzon’un genç kalecisi harika kurtarışlarla takımını ayakta tutup,1 puanı getiren isim oldu.
HAFTANIN HAKEMİ: FIRAT AYDINUS
Zorluğu yüksek maçı kolayca kontrolüne aldı. Kararlarının 10’da 9’u doğruydu. Tempoya da ciddi katkı yaptı