Uğur Meleke: Erol Bulut, F.Bahçe 2-0 öne geçince resmen takımını durdurdu.
Fenerbahçe’nin son 10 yıldaki 4 yerli hocasının istatistikleri karşılaştırıldığında Erol Bulut, maç başına 1,39 organize hücum sayısıyla son sırada. Ersun Yanal’ın 2,77 ile lider olduğu listede, Kartal ve Kocaman da takipteler. Ayrıca direkt hücum istatistiğinde de Yanal’ın 1,65’lik, Bulut’un 1,91’lik skorları var.
ERSUN YANAL’IN YARISI KADAR
Yani OPTA verilerine göre Erol Bulut hem organize hücum sayısında Yanal’ın ancak yarısını üretebilmiş. Hem de direkt hücumda önemli bir fark yaratamamış. Evet, futbolda illaki her hücumda rakip kaleye 10+ pasla gitmek zorunda değilsiniz.
Pragmatik oyunda iyisinizdir ve bu hücumlarla kapatırsınız bu farkı. Ancak Erol Bulut Fenerbahçe’si maalesef farkı böyle de kapatamıyor.
2 GOLDE DE MESUT’UN PAYI VAR
Dün aslında ilk 53 dakikada işler yolunda görünüyordu. Fenerbahçe topa daha fazla sahip oluyor, geriden pasla akılcı çıkıyordu. Geriden çıkışlardaki başarının artışında Mesut’un rolü büyük. Mesut dün santrada belki klasik 10 numara rolündeydi ama oyunun gidişatı onun topla çok daha derinde buluşmasına neden oldu. İlk yarıda 45/48 pas isabetiyle oynadı. Takımda Serdar’dan sonra en fazla topla buluşan oyuncuydu ve iki golde de direkt katkısı var.
BULUT SANIRIM ÇOK UYKUSUZDU!
Yalnız 53’üncü dakikada tribünden bir düdük sesi duyuldu. Erol Bulut da sanırım çok uykusuzdu ve o sesi, maçın bitiş düdüğü sandı(!). Yani herhalde öyle bir şey yaşanmış olmalı, zira Fenerbahçe’nin 53’üncü dakikada kontağı kapatıp oyunu tamamen rakibine bırakmasını başka türlü açıklayamıyorum ben.
Bence bir Fenerbahçe teknik direktörü, Karagümrük’e karşı 53’te 2-0 öne geçtim diye takımını tamamen durdurmuş olamaz. Olmamalı zira.
SÜREKLİ AYNI ŞEYLERİ YAPIP FARKLI SONUÇ BEKLEMEK DELİLİĞİN DELİLİDİR…
Erol Bulut için “çok yönlü takımın tek yönlü hocası” demiştim geçen hafta. Dün 53’ten sonraki görüntü, bu tezi destekler nitelikte. Hafta içinde Emre Belözoğlu, “oynanan oyundan hocamız da memnun değil” demişti açıklamasında.
Sevgili Belözoğlu; hocanız eğer bu oyundan memnunsa zaten yaptığı görevin ağırlığının bilincinde değil demektir. Memnun değilse de oyun anlayışını değiştirmesi gerekiyor sanki. Zira ‘aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek, deliliğin delilidir.’
FENERBAHÇE HEM MAÇI HEM MESUT’U KAZANDI
Banu Yelkovan: Hazır olmayan Mesut Özil, oyunda kaldığı dakikalarda herkesten daha hazır göründü.
Ligde 24. haftaya girerken, şampiyonluk yarışındaki direkt rakiplerin sayısı üçten dörde çıkmışken, hatta Alanya da plase olarak zirveyi elinden geldiğince zorlamaya devam edeceğinin sinyallerini verirken geçtiğimiz hafta derbide ezeli rakibine yenildikten sonra hafta içi de kupadan elenen Fenerbahçe için galibiyet dışında bir opsiyon söz konusu değildi. Sarı lacivertli camia için bu maçın üç puanın ötesinde bir önemi vardı; sezonun yarısından fazlası geride kalmışken hala takımın omurgasını oturtmaya çalışmak, Gustavo’nun eksikliğinde ne oynayacaklarını tahmin edememek, Mesut’un ilk 11’de başlayıp başlayamayacağını bilememek, sezon başında ve devre arasında yapılan transferlere, ligin çok ötesinde bir kadro kalitesine rağmen hâlâ sahaya kimliğini yansıtan bir oyun ortaya koyamamak herkesi fazlasıyla huzursuz ediyordu.
iSTATiSTiK TERSiNE DÖNDÜ
Kadrolar açıklandığında ilk dilekleri gerçekleşmişti: Mesut Özil sahaya çıkan ilk 11’in parçasıydı ve oyuna girdiği neredeyse tüm maçlarda yaptığı gibi gole direkt katkısını da verdi. Maçtaki etkisi sadece golle sınırlı da kalmadı. Fenerbahçe’nin en eleştirilen yönü, topun hakimiyetini rakibe bırakma istatistiği tersine döndüyse bunda Mesut’un paslarının etkisi büyüktü. Hazır olmayan Mesut, oyunda kaldığı dakikalarda herkesten hazır göründü.
BORiNi’NiN GOLÜ HARiKAYDI
Maçın ilk yarısı o kadar yavaş bir tempoda oynandı ki ilk 45’in tamamında akıllarda kalan pozisyonlar Karagümrük adına 13. dakikada Ademi’nin karşı karşıya kaldığı pozisyonda kaleci Altay’ın kornere çeldiği pozisyonla, 19.dakikada gelen Thiam’ın golüydü. Bu maç böyle gider derken bambaşka bir ikinci yarı izledik. 53.dakikada Valencia’nın aşırtma vuruşuyla 2-0 geriye düşen Karagümrük, neredeyse kimsenin beklemediği bir geri dönüşe imza atacaktı: 67. dakikada eski Milanlı Borini’nin jeneriklik golü sonrası, 75. dakikada ofsayt gerekçesiyle VAR’dan dönen ikinci gol ve kalan dakikalardaki baskısı skorun değiştirmeye yetmedi. Fenerbahçe maçı ve Mesut’u kazandı.