TÜM dünyada giderek artan enerji tüketimi ve iklim değişikliği yenilenebilir enerjiye olan ihtiyacımızı daha da önemli bir hale getiriyor. Ülkeler enerji üretiminde her ne kadar hala kömür, petrol ve doğalgaz gibi kaynaklara bağımlı olsa da yenilenebilir enerji kaynaklarına hızlı bir geçiş başladı. Yenilenebilir enerjide kapasite artışındaki en önemli etken ise maliyetlerdeki hızlı düşüş. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Yenilenebilir Enerji 2019 Raporu’na göre Türkiye elektrik üretiminde son yıllarda hidroelektrikten güneş ve rüzgâr enerjisine geçiş yapıyor. Düşen maliyetlerle birlikte enerjide dağıtık sistemler daha da yaygınlaşıyor. 2024’te neredeyse her ülkede güneş panelleri maliyetlerindeki düşüş perakende elektrik fiyatlarını yüzde 15 ila 35 arasında aşağı çekecek.
ÖNCÜ GÜNEŞ OLACAK
Önümüzdeki yıllarda güneş ve rüzgâr enerjisinde çok hızlı bir büyüme yaşanacağını belirten IEA Kıdemli Analisti Heymi Bahar, “2024’e kadar dünyanın toplam elektrik kapasitesine 1.200 gigavat yani ABD’nin kurulu gücü kadar yenilenebilir enerji kapasitesi eklenecek. Bu kapasitenin yüzde 60’ı ise sadece güneş enerjisi üretiminden gelecek. Güneşte dağıtık enerji sistemleri bu döneme damgasını vuracak. Yaklaşık 200 milyon dağıtık enerji sistemi olacak. Çin dağıtık sistemlerin büyümesinin neredeyse yarısını karşılayarak dünya lideri olacak. AB ülkelerinin yeni politiklarla büyüme hızını arttırması ve Hindistan’ın da piyasaya hızlı bir giriş yapması bekleniyor” dedi. Güneş ve rüzgâr enerjisinin 5 yılda dünya elektrik kapasite büyümesinin yüzde 70’ini temsil edeceğini belirten Bahar, bu büyümenin güvenli ve düşük maliyetli bir biçimde şebekeye entegrasyonu için yeni politikaların gerektiğini vurguladı.
Dünyada ve Türkiye’de yenilenebilir enerji kapasitesindeki artışın çok olumlu bir seyir izlediğini ancak iklim değişikliği ile mücadele kapsamında daha fazla kapasite artışı gerektiğini belirten Bahar, “İnşaat aşamasının zor olmaması, izinlerin daha kolay alınması güneşte hızlı bir büyüme sağlayacak. Ayrıca düşen maliyetler nedeniyle hem karadaki rüzgâr santrallarında hem de denizüstü rüzgâr santralarında hızlı bir büyüme yaşayacağız. Özellikle denizüstü rüzgâr santralları Asya’da çok hızlı yaygınlaşacak. Ancak başta Hindistan gibi ülkelerdeki yatırım sorunu buradaki değişimi yavaşlatıyor. Bu iklim değişikli ve karbon salınımının azaltılması için gerçekleştirilmesi gereken hedefleri riske atıyor” dedi.
GÜNEŞTE 2020 PATLAMA YILI OLACAK
RAPORUN lansmanında Solarbaba’nın Kurucusu Ateş Uğurel’in moderatörlüğünde ‘Dünya ve Türkiye’de Güneş Enerjisinin Geleceği’ başlıklı bir oturum gerçekleştirildi. Uluslararası Güneş Enerji Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli, oturumda yaptığı konuşmada, Türkiye’de dağıtık güneş enerjisi uygulamalarında 2020’nin ‘patlama yıl’ olacağını belirtti. Çatı uygulamaları için özellikle organize sanayi bölgeleri ve sanayi kuruluşlarının hazırlandığını ifade eden Kaleli, “2020’nin ikinci çeyreği itibarıyla dağıtık güneş enerji sistemlerinde kurulum çok hızlı bir şekilde artacak. Bu alanda 2020’de yaklaşık 1000 megavat kurulum bekliyoruz” dedi. Limak Enerji Grubu CEO’su Birol Ergüven de Türkiye’de yenilenebilir enerji dönüşümü gerçekleştirilirken, mevcut yatırımların nasıl ayakta tutulacağına ilişkin de bir yol haritası oluşturulması gerektiğini söyledi.
YÜZDE 25 DAHA FAZLA OLABİLİR
ULUSLARARASI Enerji Ajansı (IEA) Yenilenebilir Enerji 2019 Raporu’na göre yenilenebilir enerji piyasasının dünyada daha hızlı büyümesini engelleyen 3 ana zorluk var. Bunlardan ilki şebeke entegrasyonunda yaşanan problemler. Diğeri kamu politikasındaki belirsizlikler ve son olarak düşük maliyetli finansman eksikliği. Eğer ülkeler önümüzdeki 12-24 ayda ana engelleri ortadan kaldırabilirse yenilenebilir kurulu güç artışı yüzde25 daha fazla olabilir.