ABD ekonomisindeki yavaşlama sinyalleri sonrası güvercin bir duruş sergilemeye başlayan ABD Merkez Bankasının (Fed) bugün başlayacak ve yarın kararları açıklanacak toplantıda faiz indirimine gitmese dahi bir sonraki toplantı için güçlü sinyaller vereceği öngörülüyor.
ABD ekonomisinde yaşanan resesyon riski 2018’de 4 kez faiz artırımına giden Fed’i parasal genişlemeye yönlendiriyor. Ticaret savaşları ile artan küresel belirsizlikler ve artan jeopolitik risklerle birlikte ABD’de büyüme rakamlarına ilişkin aşağı yönlü revizyonlar gerçekleşti. Geçen hafta cuma günü açıklama yapan Atlanta Fed, 2019 yılı için büyüme tahminini yüzde 3,1’den yüzde 2,1’e indirdi.
Geçen ay Çin’e uyguladığı tarifelere 200 milyar dolarlık bir mal grubunu da dahil eden ABD, geçen haftalarda Meksika’ya da tarife uygulama kararı almış fakat sonrasında iki taraf arasında gerçekleşen toplantılar sonucu bu duruşundan vazgeçmişti.
Ticaret savaşlarının yanı sıra Hürmüz Boğazı’nda petrol gemilerinin saldırıya uğraması gibi konular, küresel ekonomide risk iştahını azaltmış ve ABD tahvil getirileri rekor düşük seviyelere inmişti.
60’lı yıllardan bu yana uzun dönemli tahvil getirilerinin, kısa dönemli tahvil getirilerinin altına gelmesi olarak bilinen getiri eğrisinin tersine dönmesi ABD’de resesyon habercisi olarak görülüyor. Son dönemde 10 yıllık ABD hazine tahvili getirisinin, 3 aylık tahvil getirisinden düşük kalmasının Fed yetkililerince bu toplantının ana maddelerinden biri olarak dikkate alınması bekleniyor.
Henüz kapsamlı bir açıklaması olmamasına rağmen getiri eğrisinin terse dönmesi ekonomistlerce gelecek dönemlerde faiz indirimi yapılacağı, bu sebepten uzun dönemli tahvil talebinin artarak faiz indirimi beklentisinin satın alındığı şeklinde ifade ediliyor. New York Fed tarafından yapılan terse dönmüş getiri analizinde, son hesaplamaya göre ABD ekonomisinin gelecek 12 ay içinde resesyona girme olasılığı yüzde 30 seviyesinde bulunuyor.
Fed başkanı Jerome Powell, ay başında Chicago’da yaptığı bir konuşmada Fed’in ticaret savaşları ve diğer etkenler tarafından ortaya çıkan risklere “en uygun” şekilde karşılık vereceklerini ifade etmişti.
Fed Başkanları içinde St. Louis Başkanı James Bullard, yapılacak faiz indirimi için yakın bir zamanda olması gerektiği görüşünü ortaya koymasına rağmen ABD mayıs ayı perakende satışlarında yaşanan artışla birlikte ekonominin sert bir inişe geçmediği görüşü piyasalar tarafından kabul gördü.
Halihazırda bugün başlayacak ve yarın kararları açıklanacak toplantı için faiz indirimi beklentisi düşük bir ihtimal olarak kalsa da analistler toplantı sonrası yapılacak açıklamaların ve metindeki değişikliklerin kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.
FED TUTANAKLARINDAKİ “SABIRLI” KISMI KALDIRILABİLİR
Analistler, ABD Başkanı Donald Trump’ın ısrarlı bir şekilde faiz indirimine yönelik açıklamalarının da Fed yetkililerince dikkate alındığını, faiz indirimine yol açabilmek için tutanaklardan “sabırlı” kısmının kaldırılabileceğini belirtti.
Yarın kararları açıklanacak toplantıdan yüzde 82 ihtimalle bir faiz indirimi beklemeyen analistler, temmuzda yapılacak toplantıda yüzde 68 ihtimalle 25 baz puanlık bir faiz indirimi bekliyor. Yıl sonuna kadar üç faiz indiriminin yapılacağı beklentisi de hakim görüş olarak piyasalarda dillendirilmeye başlandı.
Konuya ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Berenberg ABD, Amerika, Asya Başekonomisti Mickey Levy, Fed’in haziran toplantısında daha güvercin olunacağına dair sinyaller verileceğini ve muhtemelen temmuz ayında faizlerde indirime gidebileceğini belirtti.
Fed’in faiz indirimi yapacağına dair niyetini makroekonomik ve enflasyon tahminlerini düşürerek ortaya koyacağını ifade eden Levy, bankanın tutanaklarında kullandığı dilde de değişiklikler olabileceğini aktardı. Levy, Fed’in faizleri ABD ve Çin arasındaki tansiyonun artabileceği beklentisiyle düşürmeyeceğini, faiz indiriminin tarifelerin ABD ekonomisini olumsuz etkilediği algısına karşılık olarak indirilebileceğini dile getirdi.
Fed’in sabrını kaybedeceğini ve bu yıl içerisinde faiz indirimine gideceğini vurgulayan Levy, bankanın bu yıl iki kere faiz indirimine gideceği ve bu indirimin toplam 50 baz puan seviyesinde olacağı öngörüsünde bulundu. Levy, faiz indirimlerinin ABD ve küresel ekonomideki yavaşlama ve belirsizliklere karşı bir sigorta poliçesi niteliğinde olacağını kaydetti.
Düşük enflasyonla birlikte Fed’in daha gevşek bir para politikası uygulayabileceğine dair bir algıya sahip olduğunu belirten Levy, bankanın temmuz ve ekim ayı toplantılarında faizlerde indirime gidebileceğini ifade etti. Levy, enflasyon oranının yüzde 2 seviyesinin altında olduğuna ve beklentilerin de gerilediğine dikkati çekerek, bunun Fed’i endişelendirdiğini aktardı.
Levy, “Çünkü bu durum Fed’in güvenilirliğinin altını oyuyor ve bankanın şu anki politika faizi ve sıfır alt sınırı arasındaki tamponu azaltıyor.” dedi. Ücretlerdeki ılımlı artışın Fed için ana konu olduğunu belirten Levy, ücret artışların beklentileri karşılamadığını ifade etti. Ekonomik büyümenin şu an sağlıklı olduğunu ifade eden Levy ancak sanayi sektörü ve ticarete yönelik meselelerin Fed’i in endişelendirdiğini aktardı. Levy, Fed’in faiz indiriminin doları zayıflatabileceğini ve bunun da ABD’nin sanayi sektörünü destekleyebileceğini anladığını dile getirdi.
“FED HAZİRAN AYI TOPLANTISINDA FAİZ İNDİRMEYECEK”
London Capital Group Araştırma Başkanı Jasper Lawler ise Fed’in haziran ayı toplantısında faiz indirimine gitmeyeceği öngörüsünde bulundu. Fed’in faiz indirimlerine yönelik ilk adımlarını ekonomik tahminler yoluyla yapacağını vurgulayan Lawler, bankanın faiz beklentisi grafiğinde (dot plot) faizlerin 2020 yılında 25 baz puan indireceği tahminine yer vereceğini söyledi. Lawler, bunun piyasalar için yeterli olabileceğini aktardı.