Uğur Meleke: Artık 4-1-4-1 sözleşmesinden çıkmak gerek!
Fenerbahçe bu sistemde neden ısrar ediyor, anlamak mümkün değil.
Dün Fenerbahçe onlarca orta yaparak, nihayet birinde de golü bularak galip geldi. Ancak oyun anlamında büyük bir gelişim yaşandığını söylemek güç. Aynen Erol Bulut döneminde olduğu gibi ilk devrede son derece hareketsizlerdi, takımın toplam tutkusu ve coşkusu olağanüstü eksikti. Yine ikinci devrenin başında bir kıpırdanma oldu ve yine Caner’in bir kenar ortasıyla çözüldü maç. Fenerbahçe galip geldi. Lâkin şampiyonluk yarışında kalabilmeleri için bundan daha fazlasına ihtiyaçları olduğu açık.
GiZLi ANLAŞMA MI VAR?
Dün Fenerbahçe maça 4-1-4-1 düzeniyle başladı; Ozan-Pelkas ikilisi Gustavo’nun önünde sekiz numara rolündeydiler. Anladığım kadarıyla Süper Lig’de çalışan tüm teknik adamlar her yaz gizli bir villada buluşup takımlarını 4-1-4-1 veya 4-2-3-1 oynatacaklarına dair imza veriyorlar! Gizli bir sözleşme var herhalde aralarında(!) Zira başka türlü açıklayamıyorum bu ısrarı ben. Bu sezon Fenerbahçe’nin kadrosunda bir gariplik söz konusu. Gustavo, Sosa, Mert, Ozan, İrfan, Mesut ve Pelkas’la tam yedi tane ilk 11’de kullanabileceği merkez oyuncusu var Fenerbahçe’nin. Ama kanat rotasyonu son derece sıkıntılı. Devşirme Valencia-Thiam, ya da yetersiz Samuel-Sinan gibilerle idare edilmeye çalışılıyor kanatlar. Acaba Emre Belözoğlu bir formasyon değişikliğine gidemez mi? Kanat hücumcusu gerektirmeyen bir diziliş denenemez mi? Mesela karo orta sahalı bir 4-1-3-2 ile daha fazla merkez oyuncu da istihdam edebilir Emre Hoca.
OLUMSUZ SiNYAL
Dün Fenerbahçe kazandı ama bir olumsuz sinyale daha dikkat etmeliler hafta içinde: Denizlispor maça önde baskıyla başladı ve özellikle bu presi Fenerbahçe’nin soluna yoğunlaştırdılar. Böylece Fenerbahçe’nin oyunu sol stoper Szalai üzerinden kurmasına engel oldular. Serdar’la kurulmasına izin verdiler bilinçli bir şekilde. Oyun Serdar üzerinden kurulunca da, birinci-ikinci bölge geçiş kalitesi oldukça düştü ev sahibi ekibin. Fenerbahçe’nin bundan sonraki rakiplerinin de Attila Szalai üzerine baskıyı yoğunlaştırmaları halinde Emre Belözoğlu’nun oyun kurulumuna ekstra bir çözüm bulması gerekliliği açık.
EMRE BELÖZOĞLU’NUN ÇALIŞTIĞI HOCALAR
Emre Belözoğlu, futbol tarihimizin en kariyerli sporcularından. İngiltere, İspanya, İtalya ve Türkiye’de Simeone’den Cuper’e, Pearson’dan lucescu’ya-Terim’e, Allardyce’tan Souness’a birçok farklı teknik adamla çalıştı. Belki henüz teknik adamlık deneyimi yok ama futbolculuğunda yaptığı gözlemlerden faydalanmasını beklemek doğal. Herhalde ona bu görevin verilmesinin temelinde de bu var.
BiR TAKIMDA BÜTÜN FUTBOLCULARDA GERiLEME VARSA…
Geçen sezon Sosa 11 gol-11 asistle oynamış. Mert Hakan, Sivas’ta 10 gol-5 asistle 15 skor katkısı yapmış. Thiam ve Samatta’nın eski takımlarında 12’şer gollük performansları var. Cisse 24 gol attı Alanya’da. Caner Beşiktaş’ta 4 gol-11 asist, Novak Trabzonspor’da 10 gol-1 asist yapmış. Ozan Tufan, eylülde milli takımın en iyisiydi. Ve şimdi bu isimler de dahil, Fenerbahçe’de hemen hemen her oyuncunun geçen sezonki form durumlarının gerisinde olduğunu görüyoruz.
HERKESi GERiLETEN BiR EKOSiSTEM
Elbette bu konu bu maç performansından, skorundan bağımsız bir mesele. Fenerbahçe sezon başında son derece kaliteli ve çok yönlü bir kadro kurdu. Ancak 7 ayın sonunda gelinen noktada hemen her oyuncu gerilemiş. Bir takımda herkes gelişiyorsa krediyi nasıl teknik direktöre verirseniz; herkes geriliyorsa da sorunu teknik adamda aramalısınız. Fenerbahçe’de bu sezon nasıl olduysa herkesi gerileten bir ekosistem var maalesef.
SORUNA SÜRATLE ÇARE BULUNMALI
Maçlar kazanılır-kaybedilir, Emre Belözoğlu’nun Fenerbahçe’de halletmesi gereken ilk mesele bence bu. Sarı lacivertli takımda neden topluca bir gerileme var? Sorun antrenman biçiminde mi, soyunma odasının havasında mı? Erol Bulut’la çalışmaktan mı memnun değillerdi ya da? Sorun her neyse bunu süratle tespit edip oyuncuları eski seviyelerine yaklaştırmaları gerek. Zira Fenerbahçe’nin kaliteli ve çok yönlü bir kadrosu var. Ancak ilk 33 hafta boyunca bu kadrodan faydalanma biçimiyle ilgili bir sıkıntı yaşandığı açık.
7 GÜN, 3 MAÇ
Chelsea, Milan, Juventus, Atletico Madrid… Avrupa’nın çeşitli liglerinde milli oyuncu sayısı fazla olan birçok takım sıkıntı yaşadı bu hafta. Özellikle 2022 Dünya Kupası Avrupa elemelerinde herkesin 7 günde 3 maç oynaması sakatlık, hastalık, yorgunluk yükü bindirdi takımlara. Önümüzdeki iki maç gününde de etkileri görülecek bence bunun.
Güntekin Onay: Sayfa yeni, hikaye aynı
Emre Belözoğlu, teknik adamlık kariyerine büyük bir şansla başladı.
Fenerbahçe, ligde son sırada yer alan Denizlispor karşısında iyi futbol oynamadan kazandı. Emre Belözoğlu yönetimindeki ilk maçta açıkçası daha coşkulu ve tempolu bir Fenerbahçe bekliyorduk. Ancak sarı lacivertli ekip zayıf rakibi karşısında ilk 45 dakika pozisyon üretemediği gibi kalesinde de 2 tehlike yaşadı.
KRONiK PROBLEM
Akıcılıktan uzak, durağan geçen maçta Fenerbahçe, sezon başından bu yana kronikleşmiş ‘akan oyunda pozisyon üretememe’ problemiyle bir kez daha yüzleşti. Nitekim üstünlük sayısını getiren golü de bir köşe vuruşu sonrasında buldu.
Emre Belözoğlu, teknik adamlık kariyerine büyük bir şansla başladı. Daha sahaya çıkmadan hem Galatasaray hem de Beşiktaş rakiplerine mağlup oldu, üstüne de ligin en zayıf takımıyla karşılaşıp yepyeni bir sayfa açma fırsatı yakaladı.
TOPUN HIZI ARTMALI
Fenerbahçe’den birkaç gün içersinde radikal değişiklikler ve çok farklı bir oyun beklemek haksızlık olur.
Dün iyi futbol oynamadan alınan 3 puan rakiplerinin kaybettiği haftada son derece değerli. Ancak Yeni Malatya ve Başakşehir maçlarında bu futbol kazanmak için yetmez. Emre Belözoğlu, mutlak surette topun hızını ve ofansif aksiyonları artıracak formüller bulmak zorunda.