Spor Arena / Süleyman ARAT – Alanya’da kazandığı başarıların ardından Fenerbahçe’nin başına getirilen Erol Bulut, 31. haftanın sonunda çok sevdiği sarı lacivertli kulüpten ayrılmak zorunda kaldı. Görevde bulunduğu 232 günlük süre içinde ne camiayı ne de futbolcularını memnun edebilen Bulut, takımını kaos ortamından çıkaramadı. Bulut, sezon içerisinde yaşanan başarısız sonuçlar nedeniyle tam üç kez ‘tamam ya da devam’ maçına çıktı. Bunların biri bile kaybedilse, yol ayrımı daha önce gerçekleşecekti. Ancak kader bu ya, 2 galibiyet, 1 beraberlik elde edildi.
Ayrılığın tek nedeni saha sonuçları değil
Erol Bulut bu virajların ilkinde 14. haftada Başakşehir’i 4-1 yendi. Ardından takım yeniden düşüşe geçince bu sefer 27. haftadaki Trabzon deplasmanı kader maçına dönüştü. Bu karşılaşma da 1-0’lık galibiyetle aşıldı. Fakat Kadıköy’deki 1-1’lik Antalya beraberliği ve 2-1’lik Gençlerbirliği yenilgileri yeni bir dönüm noktasını getirdi. 31. haftada lider Beşiktaş’a konuk olan Fenerbahçe, sahadan 1-1 beraberlikle ayrıldı ancak aradaki 5 puanlık farkın sürmesi ve çoğu kişiye göre takımın ‘korkak’ futbol oynaması ipleri kopardı. Şüphesiz tek neden saha sonuçları da değildi. Ayrılığı getiren hataları 5 maddede sıralamak mümkün:
1- Zanka ve Frey’den çabucak vazgeçti
Sezon öncesindeki Topuk Yaylası kampında Zanka çok beğenildi. Danimarkalı stoperin çok formda olduğu ve önemli aşama kaydettiği görüldü. Erol Bulut ilk iki maçına Zanka’yla çıktı. Sonra bir anda ne olduysa Zanka’dan vazgeçti ve oyuncu kiralık verildi. Zanka’nın gönderilmesi sonrası uzun süre defans tandemi kurulamadı ve her maça farklı stoperlerle çıkıldı. Aynı şey forvet oyuncusu Michael Frey için de geçerliydi. İlk haftadaki Çaykur Rizespor maçında ilk 11 oynayan Frey gönderildi, yerine Kemal Ademi getirildi. Ademi bir tek gol dahi atamayınca Karagümrük’e kiralandı.
2- Hiçbir oyuncuyu geliştiremedi
İlk 11’de istikrarı sağlayamadı. Bu yüzden kadro mühendisliği becerisi tartışma konusu oldu. Takımın başında kaldığı 31 hafta boyunca hiçbir oyuncusunu geliştirmeyi başaramadı. Beşiktaş’ta Aboubakar, Ghezzal, Rosier, Galatasaray’da Taylan parıldarken, Fenerbahçe’de Ozan Tufan’ın kısa süreli bir çıkışı hariç hiçbir oyuncu kendini geliştiremedi. Oyuncularla sıkı bir bağ, sağlam bir dostluk kuramadı. Önceki gün ayrıldıktan sonra bir tek futbolcu bile sosyal medya hesabından kendisi için veda yazısı ya da fotoğraf paylaşımı yapmadı.
3- Forma adaletini sağlayamadı
Bir takımda başarının en önemli şartlarından biri olan forma adaletini sağlayamadı. Bir maç iyi oynayan futbolcuyu, ertesi hafta anlaşılmaz bir şekilde takımdan kesti. 23. haftadaki Hatayspor ve 27. haftadaki Trabzonspor maçlarını kazandıran gollerin hazırlayıcısı olan Ferdi Kadıoğlu’nu uzun süre kulübede unuttu. Ferdi’yi sadece 5 kez ilk 11’de oynatıp 16 maçta takım genelde mağlupken sahaya sürdü. Forvette de istikrar sağlayamadı. Bir Samatta, bir Thiam, bir Cisse ve nadiren Ademi ile gol aradı.
4- Hep aynı değişiklikleri yaptı
Cesur olamadı. Fenerbahçe’yi Alanyaspor gibi oynatmaya çalıştı. Bir forvet çıkarıp yerine diğer forveti alarak gol aradı. Hep aynı dakikalarda hep aynı değişiklikleri yapması büyük tepki topladı. Bu değişikliklere futbolculardan Pelkas, Cener, Thiam, Sinan Gümüş, Kemal Ademi, Samatta, Ozan ve Sosa zaman zaman tepki gösterdi. Ferdi’nin bir açıklamasında “Aramızda sadece profesyonel bir iş ilişkisi var” demesi ve Altay’ın Beşiktaş maçından sonra “Bize yakışan şekilde oynamalıyız” demesi, takımdaki memnuniyetsizliğin dışa vurumlarıydı.
5- Gençlere hiç güvenmedi
Genç futbolcuların önünü açamadı, onlara güvenmedi ve çok az süre verdi. Gelecekte yıldız olması beklenen Ömer Faruk Beyaz neredeyse tamamen kaybedildi. ‘Yaramaz’ diye gönderilen Allahyar Sayyadmanesh, Ukrayna’da ‘ayın futbolcusu’ oldu, İran U23 Milli Takımı’nın asları arasına girdi
Beşiktaş üç genç birden kazandı
Beşiktaş, Ersin Destanoğlu, Utku Yuvakuran, Rıdvan Yılmaz gibi gençlerle iyi oynayıp puan farkı yaparken, Galatasaray Kerem Aktürkoğlu, Ali Yavuz Kol ve hatta 23 yaşındaki Mustafa Muhammed’le şampiyonluk koşusuna devam etti.