Fatma Yıldırım: “İnanılmaz bir maçtı bence. Sırbistan gibi bir takıma kafa tutmak her takımın harcı değildi. Ailemizi görmüyoruz, tatil yapmıyoruz sırf bu kupaları kaldırabilmek; Türk Milli Takımı’nı en iyi şekilde temsil etmek için gece gündüz çalışıyoruz. Çok istedik ama Sırbistan tecrübeli bir takımdı. Onlar da savaşarak kazandı. Maçı kolay bırakmadık. Arkamızdaki bu seyircinin bizi şampiyon olarak uğurlamalarını isterdim. Sahada Türk kadınını iyi temsil ettiğimizi düşünüyorum. Bizi örnek alan çok kız çocuğu var ve biz sahada kenetlendik, o gücü gösterdik. İnanılmaz bir çabaydı. Şu an duygularımı tarif etmez zor olsa da hepsiyle gurur duyuyorum. Umarım bir dahaki sefere olacak.”
Şeyma Ercan: “Biz gerçekten çok inanmıştık. Bu taraftarla, böyle bir atmosferde oynamak belki bir daha mümkün olamayacak. Kupaya çok yakındık ve gerçekten üzgünüz. Sırbistan son Avrupa ve Dünya Şampiyonu ama onlara karşı bu kadar güzel bir mücadele sergilediğimiz için buruk bir mutluluk duyduğumuzu söyleyebilirim. Türk kadını her zaman çok güçlü. Bunu gösterdiğimizi düşünüyorum. Ankara seyircisine çok teşekkürler, bizi yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ediyorum. Bugün onların desteğiyle mücadele ettik. İstiklal marşımızı okuyarak kupayı kaldırmayı çok istedik ama olmadı. Yolumuz uzun, umarım ilerleyen zamanlarda kupayı alabiliriz. 2003’teki Avrupa Şampiyonası’nda top toplayıcıydım. Ama çalışıp inanarak her şekilde her başarıya ulaşılabildiğini takımdaki herkese bakarak görebilirsiniz. Zamanla jenerasyon da değişiyor, yeni nesiller de kendilerine inanırsa bunlar mümkün olabilir. “
Zehra Güneş: “Hedefimiz buraya gelmeden önce kürsüye çıkıp, madalya alabilmekti. Final oynamak büyük bir rüyaydı. Bugün 3-2 kaybettik, her şeyimizi ortaya koyduk. Son topa kadar savaştık. Şansımız yolunda gitmedi. İkinci olduk ve madalya almaktan mutluyuz. Daha genç bir takımız, yolumuz uzun. Umarım gerekli dersleri çıkararak yola devam ederiz. Yeni nesiller de her zaman kendi iç seslerini dinlesinler ve onla birlikte kendilerini oyuna versinler. Güçlerine güvensinler. “
Giovanni Guidetti: “Bence bugün konuşmak çok zor. Avrupa’da ikinci olduğumuz için çok mutluyuz, çok başarılıyız. Ama bence bizim tie-break’de çok şansımız vardı. Gerçekten çok şansımız vardı. Tie-break’te Sırbistan hiçbir şey yapmadı. Ama bizim çok hatamız vardı. Şu an konuşmak hiç kolay değil.”
Naz Aydemir Akyol: Bir yanım çok mutsuz, bir diğer yanım da şu an değilse bile yarın aslında ne kadar büyük bir iş başardığımızı anlayacak. Türk sporu için çok büyük bir başarı gerçekleştirdik. Türk kadınının neler yapabileceğini gösterdik. Bu kadar kafa kafaya olan maçı basit hatalarla kaybetmek bizi çok üzdü. 3-0’la net bir şekilde bitse derdik ki “gücümü yetmedi” ama gücümüz yetti. Keşke demekten hoşlanan biri değilim ama ileride çok keşke diyeceğimiz bir maç olacak bence bu. Burada bugün 12 binden fazla seyirci vardı. Hepsine teşekkür ederiz. Normalde maçlardan sonra ağlamayı da sevmem ama siz bizim gururumuzsunuz diye bağırılınca insanın içi ayrıca cız ediyor. Bizi burada çok güzel desteklediler, ağırladılar. Hepsine tekrar teşekkürler. Ayrıca televizyon başından bize dualarıyla destek olan herkese teşekkür ederiz.
Eda Erdem Dündar: Aynı zamanda hem çok üzgünüm hem çok gururluyum diyebilirim. Karışık duygular yaşıyorum. Turnuvayı düşünüyorum. Bence şu aşamada bulunduğumuz nokta herkes için sürpriz olan bir nokta. Kimse finalde olabileceğimizi düşünmüyordu. Ama biz Filenin Sultanları olarak Ankara seyircisinin desteğiyle finale kadar gelmeyi başardık. Bu 16 seneden sonra bunu yaşamak çok mutluluk verici ama iki sayıyla altın madalyayı kaybetmek de çok üzücü. Sırbistan’a karşı özellikle tie break’te çok basit hata yaptığımızı düşünüyorum. Rakip Avrupa ve dünyanın zirvesinde olan Sırbistan olunca hatayı affetmiyorlar. Onları da tebrik ediyorum, çok iyi bir ekipler. Çok iyi mücadele ettiler. Ama bir ara onları maç gidiyor mu diye korkuttuğumuzu hissettiğimi söylemem gerekiyor. Günün sonunda gümüş madalya da bence çok keyifli. Gönül tabi ki altın madalyayı isterdi. Yine de verdiğimiz mücadele takdir edilecek seviyede diye düşünüyorum. Takımımla da gurur duyuyorum. Takım arkadaşlarıma, teknik ekibimize, bu güzel organizasyona ev sahipliği yapan federasyonumuza, bize adeta bir baba olan Akif Başkan’ımıza, Kurtaran Abimize, menajerimiz Pelin Çelik’e, yardımcı olan herkese çok çok teşekkür ediyorum. Onların bu desteği olmasaydı biz buraya gelemezdik. Bu turnuvayı gerçekten hiçbir zaman unutmayacağım. Bulunduğumuz yerin kıymetini bilmemiz gerekiyor. Bizler şanslıyız ki Türk kadınının gücünü Avrupa’ya ve dünyaya gösterebiliyoruz. Kaptan olarak değil, sporcu olarak her zaman en iyisini istememiz gerekiyor. Çalışmaktan, hırstan vazgeçmememiz gerekiyor. Her zaman söylüyorum. Türk kadını eline fırsat verildiği zaman her şeyi yapabilecek bir güce sahip. Bunu her alanda her zaman gösteriyoruz. Filenin Sultanları olarak da inanıyorum ki birçok kadına, kız çocuğuna örnek ve rol model oluyoruz. Bu da büyük bir gurur veriyor bizlere. Umarım bu çıtayı benden sonra gelen genç arkadaşlarımız aynı şekilde korur ve Türk kadınını her zaman en iyi şekilde tüm dünyaya gösteririz.
Cansu Özbay: “Öncelikle kaybettiğimiz için gerçekten çok üzgünüm. Gerçekten bütün takım arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Çok büyük bir başarıya imza attık. 16 yıl aranın ardından Filenin Sultanları tekrar final oynadı. Keşke sonu kupayla bitseydi ama ben eminim ki ileride çok daha güzel şeyler başaracağız. Bu da onların başlangıcı olacak. Umarım aynı seviyede hatta daha da ileriye taşıyarak devam edebiliriz.”