Dünyada son dönemde yaşanan iklim krizi, koronavirüs salgını ve üretim problemleri sürdürülebilir adımları daha da kritik bir hale getirdi. Özellikle sosyal ve ekonomik alanlarda bu önümüzdeki günlerde bir mecburiyet haline gelebilir. Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WBCSD- World Business Council for Sustainable Development) Türkiye’deki bölgesel ağı olan Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Başkanı Ebru Dildar Edin, “Dünyada büyük şirketlerde bir farkındalık oluştu. Sadece yaptıkları işe odaklandıklarında batacaklarını gördüler. Negatif sürdürülebilirlik oluştu. Daha sonra hepsi sürdürülebilirlik konusunda çalışmaya başladı” dedi.
1.6 TRİLYON DOLAR
Edin, son yıllarda hızlı gelişim gösteren sürdürülebilir borçlanma piyasasına dikkat çekerek “Burada hacim gittikçe büyüyor. Dünyada 1.6 trilyon dolara ulaşmış durumda. Türkiye’de ise büyüklük 4.3 milyar dolar. Henüz bu anlamda yolun başındayız. Ancak bizde de hızlı bir gelişim var. Şirketler de sürdürülebilir borçlanma modellerine daha yakından ilgi göstermeye başladı. Bu şirketler için de gelişim demek. Bu borçlanma araçlarına ilgi giderek artıyor” şeklinde konuştu.
ÖZEL KRİTERLERİ VAR
Sürdürülebilir finansman modellerinin diğer borçlanma araçlarına göre daha az borçlanma maliyeti oluşturduğunu aktaran Edin, “Avantajlı bir kredi modeli. Ancak bu kredileri alabilmenin ciddi şartları var. İlgili şirketin kadınlara doğum sonrası işe dönüşte sağladığı imkanlardan eşlere verilen doğum izinlerine, tedarik zincirinde çalışan kadın oranından çevreye yaklaşımlarına kadar tüm detaylar büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
DÖNGÜSEL EKONOMİ BÜYÜYOR
Kendi kaynaklarını en iyi şekilde kullanan ekonomi modellerini teşvik ettiklerini dile getiren Ebru Dildar Edin, “Sürdürülebilir sanayi, üretim yapan şirketlerin sürdürülebilirliği üretim ve tüketim süreçlerinin tamamında benimsenmiş bir strateji haline getirmesini ifade ediyor. SKD Türkiye olarak döngüsel ekonomiyi ve sürdürülebilir tüketimi, bu anlayışın temeli olarak ele aliyoruz. Bu modelle üretimde verimlilik yüzde 3 artıyor. 600 milyar Euro’luk maliyet avantajı ve 1.3 trilyon Euro’luk ekonomik fayda sağlanacağı hesaplanıyor” dedi.
‘VERİMLİLİK DAHA ÖNEMLİ OLACAK’
2021’de verimlilik konusunun daha fazla konuşulacağını söyleyen Ebru Dildar Edin, sürdürülebilirlik hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
VERİMLİLİK HIZLANACAK:
Devletlerin ve şirketlerin bu yaşanan süreçlerin ardından verimliğe daha fazla önem vereceğini düşünüyoruz.
YENİ NESİL DAHA BİLİNÇLİ:
Gençler aldıkları üründe hangi maddenin kullanıldığına, nasıl üretildiğine daha fazla bakıyor. Üretici şirket çevreye zarar veriyorsa daha fazla para ödemek pahasına tercihlerini başka üreticiden yana kullanıyor.
KARBON ÜRETİMİ KRİTİK:
Dünyada karbon salınımının düşmesi gerekiyor. Her yıl yüzde 7.6 azalması lazım. Pandemide sanayi üretimi azaldı ama bu yüzde 7’lerde kaldı.
POLİTİKACI ETKİ EDİYOR:
Bu konularda politikacıların görüşleri çok önemli. Onların tavırları ülke geneline yansıyor. O yüzden politikacıların söylemlerinin değişmesi gerekiyor.
SÖZLERİNDE DURDULAR:
Türkiye’de sürdürülebilir borçlanma araçlarını kullanan şirketler verdikleri taahhütleri yerine getirdiler. Sosyal ve çevre alanlarında sözlerinde durdular.