TFF 1. Lig takımlarından İstanbulspor’da teknik direktör Fırat Gül, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
“OYNADIĞIMIZ OYUNUN KARŞILIĞINI ALAMADIK”
Ligde oynadııkları oynadıkları oyunun karşılığını puan olarak alamadıklarını belirten Fırat Gül, “Hatayspor maçını bir kenara bırakıyorum. İstanbulspor her zaman oyunu oynayan, ofansif olan, skor üretmeye çalışan taraf oldu. İstanbulspor’u yakından takip edenlerde ne söylemek istediğimi anlayacaklardır. İstatistiklere baktığımız zaman da bu çok net belli oluyor. Ümraniyespor ligin 23 golle en çok gol atan takımı, biz ise 21 golle ligin en çok gol atan ikinci takımıyız. İstanbulspor, son hafta hariç geride kalan 12 haftada 33 dakika 14 saniye ile ligin en çok topa sahip olan takımı. Maç başına 562 pas ve yüzde 85 ortalama başarısı yakalamış bir takımız. Ceza sahasına en çok giren, en çok kilit pas atan takım. Bu oynadığımız oyunu skora yansıtamadık ancak sonuç itibarıyla ciddi istatistikler var, bunları bu ligde başarmak kolay değil. Bu sadece oyun planı ile yakalanabilecek bir şey değil, burada işin asıl sahibi futbolcularımızdır. Çünkü oyun planına sadık kalmaları, yüksek enerji ile oynamaları bu istatistikleri bize getirdi. Bu sene istediğimiz noktaya bir türlü gelemedik. Oturtmaya çalıştığımız bir oyun felsefemiz, planımız var, bunu her gün geliştirmeye çalışıyoruz. Verdiğim istatistiklerin bir de olumsuz tarafları var, bu olumsuz tarafları gidermeye çalışıyoruz. Bu sene İstanbulspor ligi bitirebileceği en iyi yerde bitirecektir. Bunun yanında ekonomik ve sportif hedefler hep birlikte gidecektir. Çünkü sadece sportif hedef olmaz, ekonomik de bir hedef olması lazım. Şu an ekonomik hedeflerimizin dışına çıktık diyemem, ekonomik hedeflerimizin içinde devam ediyoruz, sınırları aşmadım ama sportif olarak oynadığımız oyunun karşılığını aldığımızı söyleyemem” diye konuştu.
TFF 1’inci Lig’i değerlendiren Fırat Gül, “Oyunla beraber ligi de değerlendirmek lazım. Geçen sene lig başlamadan küme düşecek bazı takımlar belliydi. Maddi sıkıntıda olan, transferi açamayan, altyapıdan genç oyuncularla maçlara çıkan takımlar vardı. Bu durum yukarıdaki ve aşağıdaki takımların puan farkını fazlasıyla açtı. Bu sene daha sert bir lig oynuyoruz; en üstteki takım en alttaki takımı çok rahat yener diyemiyoruz. Takımların kadroları oyuncu kalitesi olarak birbirine çok yakın. Puan farklarının açılmama sebebi de bu” şeklinde konuştu.
“FENERBAHÇE’NİN ÜLKEDEKİ HEDEFLERİ VE BÜYÜKLÜĞÜ TARTIŞILMAZ”
Fenerbahçe ile yarın oynayacakları Ziraat Türkiye Kupası 5’inci Tur maçı hakkındaki görüşlerini de dile getiren Gül, “Kupa maçları ülkemizde her zaman ilgi çekicidir. Fenerbahçe’nin ülkemizdeki hedefleri ve büyüklüğü tartışılmaz. Biz İstanbulspor olarak oynadığımız oyundan vazgeçmeden oynamaya devam edeceğiz. Fenerbahçe maçı da buna dahil. Maçın hangi şartlarda geçeceğini tahmin edemem Fenerbahçe’nin nasıl bir oyuncu kadrosu çıkaracağını bilemediğim için, ama biz sahada İstanbulspor’a yakışır bir futbol sergileyeceğiz” dedi.
“OYUNCULARIN POTANSİYELLERİNİ ZİRVEYE ÇIKARARAK İSTANBULSPOR’U BAŞARIYA ULAŞTIRMAK İSTİYORUZ”
İstanbulspor’da yaptığı işin kolay olmadığını vurgulayan Fırat Gül, “Yaptığımız işin kolay bir iş olduğunu söyleyemem, zor bir iş yapıyoruz. Saha içi ve dışında pek çok şeyle mücadele etmemiz gerekiyor. Bu işi yaptığımız sürece de bunlarla karşılaşmaya devam edeceğiz. Uzun vadeli hedefi illa ki herkesin vardır, zaten bu işi yapıyorsanız olması da gerekiyor. Benim şu andaki tek hedefim oyuncuların potansiyelini zirveye çıkarıp İstanbulspor’u başarıya ulaştırmayı sağlamaktır” ifadelerini kullandı.
“SAHİPLİK SİSTEMİ TÜRKİYE’DEKİ KULÜPLERİN YÖNETİMLERİNE İSTİKRAR GETİRİR”
Sahiplik sisteminin ülkedeki futbola istikrar getirebileceğini belirten Fırat Gül, “Futbol kulüpleri 5-10 kişinin bir araya gelip bir yeri veya bir şeyleri temsil etmeye çalıştığı yerin çok ötesine geçti. Günümüzde çok büyük bir endüstrinin merkezindeler ve tüm futbol kulüpleri büyük bir ticari merkez haline geldi. İstanbulspor bir aile şirketi olduğu için ben şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Türkiye’de futbol organizasyonunun gelişmesi ve daha sağlıklı bir hale gelebilmesi için sahiplik sistemi çok şey katacaktır çünkü her şeyden önce bir yönetim istikrarı olacaktır. Bu yönetim istikrarı da hem hocaya hem futbolcuya güven verecektir. Hem de gün ve gün gelişmesine katkı sağlayacaktır. Bu anlamda hiçbir şey olmasa yönetimsel anlamda bir istikrar sağladığı için futbola katkı sağlayacağını düşünüyorum. Çünkü ben daha önce dernek kulüplerinde de çalıştım, dernek kulüplerinde yönetimsel olarak fazla istikrar olmadığı için çok büyük problemler çok ufak sebeplerden çıkabiliyor” açıklamalarında bulundu.
“İSTANBULSPOR’UN YAPTIĞI; DOĞRU PLAN İLE OYUNCULARI GELİŞTİRMEKTİR”
İstanbulspor’un hedefinin doğru planla doğru oyuncuları yetiştirmek olduğunu söyleyen genç teknik adam, “Bizim şu anki kadromuzda sadece genç oyuncular değil, bizim şu şekilde değerini bulmamış oyuncular olarak tanımladığımız performans oyuncuları da mevcut. Genç oyuncular ile çalışmak gerçekten çok keyifli. Bir antrenör olarak oyuncunu gelişimini görmek, bu döneme şahitlik etmek, onun bir yerden bir yere geçtiğini görmek tarif edilemez bir şey. Genç oyuncular ile çalışırken biraz sabırlı olmak lazım. Çünkü her oyuncunun gelişimi aynı potansiyelde olamayabiliyor. Bazı oyuncular 1 ay sonra, bazıları 3 ay sonra, bazıları 6 ay sonra ve bazıları 1 yıl sonra performans oyuncuları olabiliyor. O yüzden bu dönemde sabırlı olmak lazım. Eğer potansiyel tespitini doğru yaptıysanız, o potansiyelin performansa dönüşeceğinde eminseniz oyuncuya güvenmek ve sabretmek lazım. Bu konuda aceleci davranmamak lazım. Bizim ülkemizde zaten yetenek problemi yok. Sadece doğru oyuncuları tespit edip kulübün bünyesine kazandırmak mesele. Doğru planla hareket etmek lazım. Futbolcuların yeteneklerini geliştirmek için topa temas etmesi gerekir. Antrenmanda, maçta, oyun dışında futbolcuyu doğru planda yetiştirirseniz gelişimi daha sağlıklı ve kalıcı oluyor. Şimdi potansiyelli bir oyuncunuz var; oyunu kendi yarı alanınıza kabul ediyorsunuz, oyunu savunma ağırlıklı oynuyorsunuz, kaleye uzaksınız, geçiş hücumu ile gol bulmaya çalışıyorsunuz, bu planda yetenekli oyuncuyu geliştirmek zor. İstanbulspor’un yaptığı; doğru planla, doğru oyuncuyla oyuncu geliştirmektir” diye konuştu.
“KULÜBÜMÜZ BÜNYESİNDE ÜST DÜZEY OYNAYACAK 6 OYUNCU VAR”
Kulüpte potansiyeli yüksek genç oyuncuların olduğunu kaydeden Fırat Gül, “İstanbulspor’un bünyesine potansiyelli oyuncular var. Duhan Aksu ile geçen sene Lille takımıyla bir protokol imzalamıştık, bu onun ön plana çıkmasını sağladı. Ama Duhan’ın yanı sıra bizim şu an kulübün bünyesinde 6 tane üst düzey oynayacak genç oyuncu var. Yabancı oyuncularımız içinde de yurt dışından takip edilenler var. Bu anlamda İstanbulspor doğru yolda diyebilirim. Hem sportif hem de ekonomik hedeflerimiz var. Oyuncularımızın özelliklerinin ve potansiyellerinin ön plana çıkması için doğru planla ve oyuncularla devam ediyoruz” dedi.
“DEVRE ARASINDA İHTİYAÇ OLURSA TRANSFER DÜŞÜNÜRÜZ”
Devre arasında ihtiyaç duyulması halinde transfer yapabileceklerini belirten Gül, “Şu an bizim oynayacak 4 tane maçımız var. Bazı oyuncular beklentimizin altında kaldılar, önlerindeki oyuncuları zorlamakta problem yaşadılar. O oyunculardan hâlâ umudumuz var, onları geliştirmeye çalışıyoruz. Devre arasında ihtiyacımız olursa, bizim de yurt dışında ve yurt içinde takip ettiğimiz oyuncular var. İhtiyaç olduğuna inanırsak biz de transfer yapmayı düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“ALLAHYAR FENERBAHÇE’YE FAYDALI OLACAKTIR”
Fenerbahçe’den kiraladıkları İranlı futbolcu Allahyar Seyyadmeneş hakkında da konuşan Fırat Gül, “Allahyar potansiyeli olan bir oyuncu. Fiziksel anlamda çok kuvvetli. Üst düzey liglerde oynayabilecek seviyede. İran’dan Fenerbahçe’ye geldi, Fenerbahçe’de resmi lig maçlarına çıkmadan bize geldi. Oyuncunun gelişimi devam ediyor. Biz İstanbulspor olarak farklı sistemlerde, farklı mevkilerde performans verebilmesi için de oynanan oyunu öğrenmeleri gerekiyor. Hangi sistemde oynuyoruz, bu sistemde benim aksiyonlarım ne, hücumda, savunma da ne yapmam gerekiyor ya da rakibe göre nasıl hareket etmem gerekiyor gibi işin bu tarafını geliştirmeye çalışıyoruz. Şu an çok olumlu dönüşler aldık. Fenerbahçe’ye faydalı olacaktır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“MİLLİ TAKIMIN AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI’NDA BAŞARILI OLACAĞINA İNANIYORUM”
Milli takımın Avrupa Futbol Şampiyonası’nda başarılı olacağını vurgulayan Gül, “Milli takımın Avrupa Futbol Şampiyonası’na gitmesi hepimize çok büyük moral oldu. O anlamda çok sevindiriciydi. Benim kendi açımdan milli takımı değerlendirdiğim bir nokta var. Yurt dışından, Avrupa’nın üst düzey kulüplerinden, liglerinden birçok futbolcu bizim kadromuzda. Bu oyuncuların önemli bir kısmı bizim ülkemizde, bizim takımlarımızda yetişmiş performans oyuncusu olmuş, Avrupa’ya gitmiş ve şu anda A Milli Takım sporcusu olmuş konumdalar. Ülkemizden yetişip oralara gittikleri için kültürümüzü daha derinde hisseden oyuncular ve sosyal birliktelikleri daha iyi olan bir grup. A Milli Takımımızın buradan da güç alarak Avrupa Futbol Şampiyonası’nda başarılı olabileceğini düşünüyorum ve inanıyorum” diye konuştu.