ANKARA Sanayi Odası (ASO) eylül ayı meclis toplantısında konuşma yapan Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, fiyat istikrarı ile büyümenin birbiriyle çelişmediğini, aksine tamamlayıcı nitelikte olduğunu belirtti. Uysal “Verimlilik artışına dayalı bir büyüme, fiyat istikrarının sürdürülebilirliğini güçlendirirken; fiyat istikrarının sağlanması belirsizliği azaltıp faizleri düşürmek suretiyle yatırımları ve büyüme potansiyelini destekler” dedi.
ÖNDEN YÜKLEMELİ İNDİRİM
Uysal, toplantıdaki konuşmasında, temmuzda 425, eylülde 325 baz puan indirim yapıldığını hatırlatarak, şunları söyledi:
“Son dönemde enflasyon dinamiklerinde iyileşme gözlemliyoruz. Küresel gelişmelerin de etkisiyle para politikasında oluşan hareket alanının önemli bir bölümünü temmuz ve eylül aylarında önden yüklemeli bir şekilde kullanmayı tercih ettik. Bu kararı alırken hedeflediğimiz dezenflasyon patikasıyla büyük ölçüde uyumlu olan bir para politikası duruşu hedefledik. Gelinen noktada para politikası duruşunun enflasyondaki düşüş sürecini destekler nitelikte olduğunu değerlendirmekteyiz. Türkiye’de enflasyon, gelişmekte olan ülke grubuna kıyasla halen yüksek seviyelerde. Enflasyondaki düşüşü kalıcı hale getirebilmemiz için para politikasındaki temkinli duruşumuzu sürdürmemiz gerekmekte. Bu çerçevede, parasal sıkılığın düzeyini enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirleyeceğiz”
Uysal, faiz indirimleriyle birlikte mevduat ve kredi faizlerinin gerilediğini belirterek, “Parasal aktarım mekanizmasının gecikmeli etkilerine bağlı olarak önümüzdeki dönemde kredi piyasasındaki canlanmanın daha belirgin hale geldiğini görebiliriz” dedi. Merkez bankalarının uyguladıkları para politikası ile toplam talep, kredi koşulları ve benzeri makro değişkenleri etkilemek suretiyle nihayetinde enflasyon üzerinde belirleyici rol oynadığını anlatan Uysal, “Para politikası öncelikle finansal sistemdeki fiyatlamaları etkiler. Maliyetleri değişen bankalar daha sonra diğer bazı başka faktörleri de dikkate almak suretiyle bu değişimi kredi ve mevduat faizlerine yansıtırlar” açıklamasını yaptı.
TOPARLANMA ILIMLI ŞEKİLDE SÜRECEK
İktisadi faaliyetin 2018 yılının ikinci çeyreğinden itibaren dengelenme sürecine girdiğini belirten Uysal, 2019 yılının ilk yarısında ılımlı bir toparlanma gözlendiğini söyledi. Net ihracatın büyümeye katkısının tarihsel olarak en yüksek düzeylerine ulaşarak iktisadi faaliyetteki yavaşlamayı önemli ölçüde sınırladığını kaydeden Uysal, “Başta sanayi üretimi olmak üzere, öncü göstergeler, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın ve ekonomideki dengelenmenin yılın ikinci yarısında da devam ettiğini gösteriyor. Önümüzdeki dönemde, enflasyondaki düşüşle birlikte ülke risk priminin ve finansal oynaklıkların azalacağını; finansal koşullardaki kademeli iyileşmeyle iktisadi faaliyetteki toparlanmanın ılımlı şekilde süreceğini öngörüyoruz” dedi.
ENFLASYONDAKİ İYİLEŞME DEVAM EDECEK
– MURAT Uysal, enflasyonda 2018 yılının Ekim ayından bu yana belirgin düşüş görüldüğünü ifade ederek, “Sıkı para politikası ve koordineli politika çabaları neticesinde birikimli döviz kuru etkilerinin azalması ve iç talebin ılımlı seyri enflasyondaki düşüşün temel sürükleyicileri olarak öne çıkmakta. Bu faktörlerin katkısıyla enflasyondaki iyileşme eğiliminin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini öngörüyoruz” bilgisini verdi.
2 BİN FİRMAYLA GÖRÜŞÜLÜYOR
– BAŞKAN Uysal, reel sektörün nabzını tutmaya yönelik olarak sahadan elde edilen bilgileri politika oluşturma süreçlerinde değerlendirdiklerini anlattı. Uysal, 50 kişilik bir ekiple her yıl düzenli aralıklarla farklı sektörlerden yaklaşık 2 bin firmayı ziyaret ettiklerini kaydetti. Uysal, “Firmalarımızla yaptığımız yüz-yüze görüşmeler, konjonktürel gelişmelerin yanı sıra yapısal konular hakkında bilgi edinmek ve firmalarımızı ilgilendiren bir düzenlemenin etkilerini anlamak açısından oldukça faydalı oluyor” dedi.