Flavio, Trabzonspor dergisindeki röportajında rüyalarının peşinde koşan bir insan olduğunu belirtti.
Trabzonspor’un kendisine ilgisinin ardından transferin gerçekleştiğini ifade eden Flavio, “Trabzonspor’da oynamak benim için bir rüya gibiydi. Bu hayalimin gerçekleşmesi için gece gündüz dua ettim. Trabzonspor adını duyduğunuzda Türkiye’nin en büyük kulüplerinden bir tanesinin adını duymuş oluyorsunuz. Tabii ki bu ilgiyi karşılıksız bırakmanız mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
Brezilyalı oyuncu, takımda ve şehirde herkesin kendisine yardımcı olduğunu vurgulayarak, “Flavio sahada Trabzonspor için canını verebilecek bir oyuncu. Sahada her zaman elinden gelenin en iyisini yapacak bir oyuncu. Umarım takım arkadaşlarımla beraber taraftarımızın beklediği başarıları elde edebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Futbola 16 yaşında başlamasının çevresi tarafından olumsuz görüldüğünü ve zorluklar yaşadığını anlatan Flavio, şöyle devam etti:
“Ben hayatımı zor bir yolculuk olarak görüyorum. Henüz 16 yaşındayken çevremdeki birçok insan benim futbolcu olmak için çok geç kaldığımı, futbolcu olacak yeteneğe sahip olmadığımı, futbol oynasam bile Brezilya’daki yerel takımlarda forma giyebileceğimi düşünüyorlardı. Aslında bu beni negatif etkilemek yerine daha da hırslandırdı. Ben hayatım boyunca vazgeçen, pes eden biri olmadım. Bu anlamda Trabzonspor’la kendimi bağdaştırıyorum. Çünkü buradaki arkadaşlarımla konuşunca, Trabzonspor’un da misyonunun bu olduğunu gördüm. Her zaman Avrupa’da oynamayı ve büyük başarılar kazanmayı hayal ettim. Birçok insan bunu başaramayacağımı söylese de bunu yavaş yavaş gerçekleştirdiğime inanıyorum.”
Trabzonspor’la kendisini çok özdeşleştirdiğini kaydeden 24 yaşındaki futbolcu, şu ifadeleri kullandı:
“Trabzonspor’a da zamanında başaramayacağını, zorluklara karşı gelemeyeceğini, var olan güçleri yıkamayacağını söylemişler. Fakat Trabzonspor bu bariyerleri yıkabilmiş bir takım. Bu hikayeyi duyduktan sonra gerçekten Trabzonspor’a bağlılığım bir kat daha arttı. Formasını terlettiğim her kulübü yaşayan biriyim. Saha içinde takım için hayatını verebilecek, gereken her mücadeleyi verebilecek biriyim. Yaptığım hiçbir işte kaçan, geride kalan biri olmadım. Hep mücadele eden, mücadeleyi en önde sürdürmeye çalışan biri oldum. Taraftarlarımıza bir kez daha söz veriyorum, beni sahada her gördüklerinde mücadele edeceğimden emin olsunlar. Belki kötü sonuçlar alabiliriz veya istediğimiz sonuçları alamayabiliriz ama her zaman mücadele eden bir takım olacak sahada.”
– “Sörloth’un golü etkili oldu”
Flavio, Trabzonpor’a gelmesinde en etkili şeylerden bir tanesinin Sörloth’un deplasmanda Beşiktaş’a karşı attığı beraberlik golü olduğuna işaret ederek, “O anda oyuncularımızın ve taraftarlarımızın hırsını gördükten sonra ‘İşte benim aradığım şey tam da bu!’ dedim. O videoyu gördükten sonra ben de buranın bir parçası olduğumu hissetmeye başlamıştım. Dediğim gibi Brezilya’dan takip etmek çok kolay değildi. Bütün maçları izlediğimi söyleyemem ancak sadece Brezilyalı oyuncuları değil, diğer yabancı ve yerli oyuncularımızın da nasıl oyuncular olduklarını araştırmaya ve onlar hakkında fikirler edinmeye çalıştım.” açıklamasını yaptı.
“Benim buradaki tek beklentim insanların buradan ayrıldıktan sonra beni iyi hatırlaması.” diyen Brezilyalı orta alan oyuncusu, “Trabzonspor ile başarılar kazanıp, şampiyonluklar yaşayıp, kupalar kaldırıp buradan ayrıldığım gün insanların ‘Flavio gerçekten iyi bir oyuncu ve iyi bir insandı’ demelerini istiyorum. Tek beklentim bu. Uzun dönem planlarının genellikle boşa çıktığını düşünüyorum, bu yüzden uzun dönem plan yapmamaya çalışıyorum. Hayatı günlük yaşamaya ancak Trabzonspor formasıyla başarılı olabilmek için kendimi adamaya çalışıyorum. Tek beklentim bu açıkçası.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Newton, hücumu seven bir teknik direktör”
Flavio, bordo-mavili takımın teknik direktörü Eddie Newton’un hücumu çok seven bir teknik adam olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Topu kaybettiğimizde rakibi presle boğmaya çalışan bir futbol anlayışı var. Çok iyi çalışan, önemli detaylara dikkat eden bir insan. Bizimle iletişimi çok iyi. Özellikle kırmızı kart sonrasında beni yanına çağırıp, bu konu hakkında kesinlikle sıkıntı yaşamamamı, böyle şeylerin olabileceğini, böyle şeylerin özellikle Trabzonspor’a karşı yaşandığını ve buna hazırlıklı olmam gerektiğini bana anlattı. Antrenmanlarda hiç beklemediğim kadar fazla şeyler öğrendiğimi düşünüyorum. Bazen beklentileriniz hayal kırıklığına da dönüşebiliyor. Ancak benim beklentilerim kesinlikle karşılandı ve fazlasını da gördüğümü düşünüyorum burada. Özellikle antrenmanlarda ve saha dışında yaptığımız çalışmalarda kendimizi fazlasıyla geliştiriyoruz. Trabzonspor’un bu nedenle hem teknik direktör hem de etrafındaki insanlarla doğru isimlerle çalıştığını düşünüyorum.”
Flavio, kaybetmekten nefret ettiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Brezilya’da eşimle beraber yaşarken kendisi de artık bu duruma alıştı. Özellikle kaybettiğimiz veya berabere kaldığımız maçların sonrasında eve gittiğimde eşim benimle çok konuşmaz. Bir kenarda oturup düşünmeme izin verir. Beni yalnız bırakır açıkçası. Çünkü yalnız kaldığımda yeni savaşlara hazır olabilmek için düşünme anına ihtiyacım olur. Kaybetmeyi kesinlikle kabullenemiyorum. Konsol oyunları, kart oyunları veya futbol maçlarında kaybettiğim zaman gerçekten kendimi suçluyorum. Özellikle maç sonrasındaki birkaç günüm çok kötü geçiyor. Bu aslında iyi bir özellik gibi gözükebilir ama aynı zamanda size zarar veren bir özellik. Bunun faydasını da gördüm hayatımda. Kaybettiğiniz her mücadelenin sonunda bir sonrakine hazır olmaya çalışıyorsunuz.”