FORBES dergisi Almanya, Tayvan, Yeni Zelanda, Danimarka, İzlanda, Finlandiya ve Norveç liderlerinin kadın olduğuna dikkat çekerek bu ülkelerdeki ölüm oranlarının daha az olduğuna işaret etti. Söz konusu ülkelerin nüfusunun az olduğu, küçük olduğu, ada ülkesi olduğu ya da yönetiminin kolay olduğu gibi düşünceler akla gelse de, haberde Almanya ve İngiltere örneklerine yer veriliyor. Avrupa anakarasının kuzeyinde, kıtadan ayrı bir ada ülkesi olan İngiltere’de salgın 93.873 vakaya karşılık 12.107 can aldı. Almanya’da ise 130.383 koronavirüs hastasına rağmen ölü sayısı 3.215. İngiltere’de hastalık nedeniyle ölüm oranı yüzde 10’ları aşarken, bu oran Almanya’da sadece yüzde 2…
ÖNE ÇIKAN 4 ÖZELLİK
Forbes’in haberinde, kadın liderlerin 4 özelliğinin altı çiziliyor; Dürüstlük, kararlılık, teknoloji ve sevgi.
* Dürüstlük başlığı altında, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in vatandaşlarını erkenden uyardığına yer veriliyor. Salgın ülkede başlar başlamaz açıklama yapan Merkel, virüsün nüfusun yüzde 70’ini etkileyebileceğini duyurmuş ve bunun ‘ciddi bir mesele’ olduğunun altını çizmişti.
KARARLI DAVRANDILAR
* Kararlılığa ilişkin olarak, Tayvan lideri Tsai Ing-wen’in hızlı şekilde harekete geçmesi örnek gösteriliyor. Öldürücü virüsün yeni yeni gündeme geldiği ocak ayında, Tayvan Cumhurbaşkanı Tsai Ing-wen, salgının yayılmasını önlemek üzere 124 maddelik tedbir listesi açıklamıştı. Bu süreçte kısıtlamalar neredeyse hiçbir ülkenin gündeminde yoktu. Çin’e komşu Asya’da bir ada ülkesi olan Tayvan’da, şimdiye dek virüse bağlı 6 ölüm kaydedildi. Aynı şekilde, Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern’in de ülkede henüz 6 vaka kaydedilmişken, yabancıların ülkeye girişini yasaklamıştı. Ülkede şimdiye kadar 9 kişi COVID-19 nedeniyle hayatını kaybetti.
TEKNOLOJİYİ İYİ KULLANIYORLAR
* Teknolojiyi iyi kullanma konusunda, İzlanda Başbakanı Katrín Jakobsdóttir ve Finlandiya Başbakanı Sanna Marin örnek gösteriliyor. Katrín Jakobsdóttir, tüm vatandaşlara ücretsiz COVID-19 testi sundu. Dünyanın en genç başbakanı olan Marin (28) ise koronavirüsle mücadelede sosyal medya fenomenlerini devreye sokarak salgınla ilgili gerçeklerin yayılmasını sağladı.
SABIR VE EMPATİ
* Haberde kadın liderlerle bağdaştırılan bir diğer özellik de ‘sevgi’. Buna örnek olarak, Norveç Başbakanı Erna Solberg’in, kriz sırasında doğrudan çocuklara hitap etmesi gösteriliyor Solberg, yetişkinlerin dahil edilmediği bir basın toplantısı gerçekleştirmiş ve yalnızca çocukların sorularını yanıtlamıştı. Norveç’te şimdiye dek 6.605 vakaya karşılık 134 kişi virüse bağlı olarak yaşamını yitirdi. Danimarka Baş-bakanı Mette Frederiksen de benzer bir yol izlemişti. Danimarka’da da bu sayılar 6.496’ya karşılık 299…
Haber, kadın liderlerin empati ve bakım yeteneklerinin güçlü olduğuna vurgu yaparak, sabırlı bir şekilde vatandaşları sakinleştirebildikleri yorumuyla sonlanıyor.
‘Sağlık sektöründe çalışanların yüzde 70’i kadın’
Konuya ilişkin Hürriyet’e görüşlerini bildiren Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA.DER) Başkanı Nuray Karaoğlu, kadınların karar alma mekanizmalarında daha çok yer alması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Kadınlar ve erkekler, cinsiyete dayalı iş bölümlerinin kendilerine yüklediği sorumluluklar nedeniyle, virüs krizinden farklı şekillerde etkileniyor. Örneğin, iş hayatı ve evdeki işlerin yanı sıra, okulların tatil edilmesiyle çocukların bakımı için de sorumluluk yüklenen yine kadınlar. Ayrıca kadınların çoğunluğu güvencesiz işlerde çalıştırıldıkları için, gelir kaybı konusunda daha büyük bir dezavantaja sahipler. Bu nedenle, salgınla mücadele ve krizin önlenmesinde mutlaka toplumsal cinsiyete duyarlı bir bakış açısı ile politikaların belirlenmesi gerekiyor. Kadın siyasetçilerin kadın bakış açısı ile bu döneme önemli katkı sunacakları açıktır.
Dünyada sağlık sektöründe çalışanların yaklaşık yüzde 70’i kadın iken, kadın liderlerin oranı maalesef yüzde 25’tir. Kadın liderlerin yönetimindeki ülkelerde elde edilen başarılı sonuçlarla kadınlar, ‘Bize karşı inşa ettiğiniz bariyerleri başarılarımızla yıkıyoruz’ mesajını veriyorlar.”
‘Kadınlar krizi yönetmekte daha başarılı’
Kadın yöneticilerin liderlik davranışları üzerine çalışmaları bulunan Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meltem Onay, konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Krizler, acil eyleme geçmeyi zorunlu kılan ve çabuk karar almayı gerektiren durumlardır. Kriz dönemlerinde liderlerden, çeşitli fırsatlar içerisinde en uygun olanı bularak başarıyla hayata geçirmeleri beklenir. Stresli koşullarda liderin daha bütünleştirici ve dinamik olmaları için, daha geniş bir duygusal zekaya sahip olmaları gerekir. Dünyada ve ülkemizde liderlik becerisi üzerine yapılan çeşitli araştırmalarda, kadın ve erkek yöneticiler arasında farklılıklar olduğu ortaya çıkmıştır. Buna göre, erkek yöneticiler ‘iş liderliği’ konusunda daha yetenekliyken, kadın yöneticiler duygusal zekalarını daha iyi kullanabilmeleri sonucu ‘insani liderlik’ konusunda daha yetenekliler ve krizleri yönetmek konusunda daha başarılılar. Bu da herhangi bir kriz ortamında, kadın yöneticilerin erkeklere göre krizi daha etkin ve başarılı yönetebildiğini göstermektedir.”