Merchet, gazetenin internet sitesinde yayımlanan “21. yüzyılda Türkiye: Erdoğan’ın zihninde” başlıklı videoda, ülkeyi 2003’ten bu yana yöneten Erdoğan’ın ülkede yıllarca ezilen bir kesimin sesi olduğunu dile getirdi.
Türkiye’de asıl demokratikleşmenin 1945’te tek partili sistemden çok partili sisteme geçişle başladığını vurgulayan Merchet, ülke tarihindeki darbelerin demokrasi ve istikrara zarar verdiğini ifade etti.
Merchet, başa geldiğinde karşısında askeri vesayet bulunan Erdoğan’ın dönemimde demokrasinin sandığa yansıdığını, son yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’nın muhalif partilerce kazanılmasının bunun göstergesi olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin gönüllü olarak Avrupa’nın bir parçası olma iradesini gösterdiğini dile getiren Merchet, çok sayıda Türk vatandaşın yaşadığı birçok Avrupa ülkesi için Türkiye’nin önemli bir ekonomik ortak olduğunu vurguladı.
Merchet, Avrupa’nın, 1950’lerden bu yana süren kararlı çabasına rağmen çeşitli gerekçelerle Türkiye’ye kapılarını kapattığını, bunun asıl nedeninin 80 milyon Müslümanı barındıran bir ülkeyi içine almak istememesi olduğunun altını çizdi.
BATI DÜNYADAKİ GÜÇ TEKELİNİ KAYBETTİ
“AB‘nin kapılarını kapatması, Türkiye’nin kendi bölgesine Orta Doğu ve Asya’ya yoğunlaşmasına kapı açtı.” diyen Merchet, bazı Fransızları şoke etse de Türkiye’nin Afrika’daki varlığının, THY’nin kıtaya en fazla uçuş düzenleyen hava yolu şirketi olmasının makul karşılanması gerektiğini söyledi.
Merchet, “Batı, dünyadaki güç tekelini kaybetti. Afrika kıtasında son zamanlarda Türkiye’den başka Çin, Rusya hatta İsrail de varlık gösteriyor.” ifadesini kullandı.
Son zamanlarda ekonomik sıkıntıları olsa da askeri teknolojide Türkiye’nin gittikçe ilerlediğine dikkati çeken Merchet, operasyonlarda büyük başarı gösteren insansız hava araçları sayesinde Türkiye’nin diğer ülkelerle ilişkilerini daha da geliştireceğine işaret etti.
ERDOĞAN’IN GÜÇLÜ VE AKTİF BİR ORDUSU VAR
Fransız gazeteci, “Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’’ın masaya koyabileceği güçlü ve aktif bir ordusu var. Türkiye, Libya, Suriye, Kafkasya’da ve diğer yerlerde ağırlığını hissettiren bir konumda, güçlü bir aktör olarak bulunuyor.” ifadesini kullandı.
ÇOĞUNLUĞU ARKASINA ALDIĞI İÇİN BU KADAR GÜÇLÜ
Türkiye’de çoğunluğu oluşturan muhafazakar kesimin yıllarca dinini yaşamasına yönelik imam hatiplerin kapatılması, başörtüsü yasağı gibi baskılara rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kendini ifade imkanı bulduğunu belirten Merchet, “Erdoğan çoğunluğu arkasına aldığı için bu kadar güçlü.” dedi.
Jean-Dominique Merchet, Erdoğan’ın gösterdiği stratejik cesaret ve hayata geçirdiği askeri araçlarla öne çıktığını aktararak, “Müdahaleleri Libya ve Kafkasya’da oyunu değiştirdi, askerleri halen Suriye’de bulunuyor, müttefiki Rusya’nın desteğiyle oradaki çatışmada Türkiye kilit rol oynuyor.” yorumunu yaptı.
Merchet, Mustafa Kemal Atatürk’ten bu yana hiçbir Türk liderin ülkeyi bu denli derinlemesine değiştirmediğini vurguladı.