Paris merkezli petrol şirketi Total ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı.
Le Monde gazetesinin haberinde, Total’in 1998’den bu yana Myanmar kıyılarında gaz sahası işlettiği ve askeri darbenin ardından şirkete yönelik baskıların arttığı aktarıldı.
“CUNTAYI FİNANSE EDİYOR”
Total’in “Myanmar’daki cuntayı finanse ettiği” öne sürülen haberde, Myanmar hükümetinden sızan bilgi ve belgelere göre, mali sistemin, Yadana sahasını Tayland’a bağlayan 346 kilometrelik deniz altı gaz boru hattı üzerinde kurulduğu, bu boru hattının sahibi olan şirketin en büyük hissedarının Total olduğu kaydedildi.
“SON VERMESİNİ İSTİYORUZ”
Haberde, bu boru hattıyla gaz satışından elde edilen milyon dolarların, Myanmar hükümetinin aracılığıyla askerler ve cunta tarafından kontrol edilen Myanmar Petrol ve Gaz İşletmesi’ne (MOGE) gittiği ileri sürüldü.
Le Monde gazetesine konuşan Myanmar’daki Total şirketinin çalışanlarından Allen, “Total’in, askeri cuntayı finanse etmeye son vermesini istiyoruz.” dedi.
“BEDELİNİ ÖDEYECEĞİMİZİ SÖYLEDİLER”
Haberde, Total’in cuntayı finanse etmesini istemeyen çalışanların Myanmar’da şirkete tepki gösteren harekete katılmak ve gaz üretimini engellemek için işi bırakmak istedikleri belirtildi. Ancak bu çalışanların yöneticileri tarafından uyarıldığı aktarıldı.
Şirketin çalışanlarından Min Thu, “Harekete katılırsak fazla detay vermeden bunun bedelinin ödeyeceğimizi söylediler. Ücretsiz izin talebimizin reddedileceğini ve istifa etmek zorunda kalacağımızı anladık.” ifadesini kullandı.
Min Kha da “Sivil harekete katılırsak havalimanında askerler tarafından tutuklanacağımızı söylediler.” dedi.
“NE DEMOKRASİ NE DE ASKERİ CUNTA KARŞITI”
Nway Oo, Total şirketinin Myanmar’da çıkar sağladığını ifade ederek, “Şirket, sadece kendi işleriyle ilgileniyor. Ne demokrasi ne de askeri cunta karşıtıdır.” şeklinde konuştu.
Haberde, Myanmar’daki Total şirketinde 300 kişinin çalıştığı ancak az sayıda kişinin şirketten istifa ettiği belirtildi.
Total’in CEO’su Patrick Pouyanne ise Myanmar devletine karşı sorumluluklarını yerine getirmek için burada bulunduklarını savundu.