Geçtiğimiz yaz transfer döneminde Başakşehir ile sözleşme imzalayıp sonrasında da Gaziantep FK’ya kiralık giden Furkan Soyalp, Spor Arena’nın sorularını yanıtladı.
Furkan Soyalp’in cevaplarından öne çıkanlar şu şekilde:
Süper Lig’in devam etmesi için muhtemel tarihlerin 12 haziran ile 26 temmuz arası olabileceği belirtiliyor. Bir futbolcu olarak liglerin bu tarihlerde başlama ihtimalini nasıl değerlendiriyorsun?
Yaşadığımız bu olağanüstü durumda önceliğimizin insan sağlığı olduğunu düşünüyorum. Ülkeler ve federasyonların planlarına karışamayız fakat ligler yeniden başlarsa biz futbolcuların ve kulüp personellerinin de sorumlu davranması ve özen göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca futbolu çok özlediğim gerçeğini de saklayamam.
Ligler devam etmeye başlarsa futbolcuların form durumları ne olabilir, sakatlık riskini yüksek görüyor musun?
Herkes bireysel olarak formda kalmak için az çok bir şeyler yapıyor fakat bu süreçte takımdan ayrı yapılan hatta ev içerisinde yapılan bu antrenmanlar kesinlikle takımla yapılanın yerini tutmayacaktır. Ligler başlarsa tüm takımlarda kondisyon kaybı kesinlikle kaçınılmaz olacaktır. Bu yüzden sezona yeniden başlamadan önce sıkı bir hazırlık programı içine girmemiz gerekiyor.
Bu sezonki şampiyonluk favorin hangi takımdı ve ligler devam ederse hangi ekibi görüyorsun ?
Bu konuda yorum yapmamın etik olacağını sanmıyorum fakat kalan 8 haftanın yakın tarihte hiç şahit olmadığımız eşsiz bir 8 hafta olacağını düşünüyorum.
Başakşehir’de yarım kalan, yapabileceğine inandığın bir hedefin var mı yoksa gelecek için başka seçenekleri mi değerlendirmek istiyorsun?
Evet var. Bu kulübe inandığım insanlar ve inandığım sistem için geldim. Buraya transferimde kafamdaki planlar projeler belirleyici oldu. Hedefim pas oyunu oynayan bu sistemde saha içinde sürekli süre alan bir oyuncu olmak. Umarım ilerleyen zamanlarda bu gerçekleşir. Bunun içinde çok çalışıyorum. Bu kulüpteki tek hayalim ve hedefim bu.
Senin için önemli olan kulübün büyüklüğü ve gücü mü yoksa düzenli oynayabilmek mi?
Kesinlikle düzenli oynayabilmek. Siz kulübede oturuyorken kulübün büyüklüğü sizi mutlu etmiyor. Oynamak öyle güzel birşey ki sadece saha içi performansınızı değil hayattaki özgüven ve bakış açınızı bile güzelleştiriyor.
Türkiye’de en beğendiğin futbolcu kim?
Çok değerli, yetenekli ve çok sevdiğim arkadaşlarım var. Birini söylersem diğerlerine haksızlık etmiş olurum fakat şunu söylemeliyim ki, ülkemizi Avrupa’da temsil eden arkadaşlarımızı izlerken çok zevk alıyorum ve onlar gibi ben de ülkemi Avrupa’da temsil etmek isterim.
Birlikte çalıştığın en iyi teknik direktör?
Bugüne kadar çok değerli hocalarla çalıştım. Çoğuyla iletişimim iyiydi fakat bazı hocalar hayatınızda kalıcı değişiklikler bırakır. Bazıları iyi bazıları kötü. Herkes tarafından “iyi insan” olarak bilinen pozitif bir ekibi olan sayın Hamza Hamzaoğlu’nu söyleyebilirim. Yabancı hoca olarak ise Paul Le Guen.