Malum bizim yaşadığımız futbol ortamı da pek sağlıklı değil. Hatta ‘pek’i bile fazla, hiç değil! Maalesef bu sağlıksız ortam her geçen gün futbolumuzu öldürmeye de devam ediyor. Hani diyorum; futbol federasyonumuz da bundan esinlenerek şu yaptıkları açıklamalarla futbolumuzun sağlığını bozanlara karşı benzer şekilde onların da ‘çenelerini kapatacak’ bir dizi radikal kararlar alsa… Fena mı olur?
Bu sayede futbolumuz da sağlıklı bir ortama kavuşur. Değil mi?
SEVİYE BU KADAR DÜŞMEMİŞTİ
Şöyle geriye dönük hafızanızı bir yoklayın bakalım, futbolda seviyenin bu kadar düştüğünü, markasının ayaklar altında olduğu bir yıl hatırlıyor musunuz hiç?
Koca koca adamların çocukça davranışlarını… Sosyal medyadan beslenerek sorumluluklarını unutup taraftar ağzıyla konuşmalarını… Transfer peşinde koşar gibi algı peşinde koşmalarını… Twitter’daki iddiaları kendilerine kaynak yapmalarını… Teknik direktörlerin teknik adamlığı bırakıp birer hakem analizcisi kesilmelerini… Futbolun sahadan çok masa da oynanan bir oyun haline geldiğini…
Futbolculardan, teknik adamlardan çok yöneticilerin konuştuğu, spor sayfalarının kravatlı kişi profillerinden ekonomi sayfalarını andırdığı günlere döndüğü…
PANDEMİ ÖNCESİ ÇOK MU DEĞERLİYDİ?
Hakemin ‘militan’ olarak anıldığı, silahın telaffuz edildiği, yeryüzünde başka bir futbol ülkesi var mıdır acaba?
Özel sektörün yok denecek kadar az olduğu, kulüp kapısından sonra en çok bakanlık kapılarının aşındırıldığı, neredeyse en büyük geçim kaynağı devlet imkanları olan bir futbol yapısına başka topraklarda rastladınız mı hiç?
En büyük markası Süper Lig olan bir ligin isim sponsorunun olmayışı… Yayıncısının taahhüt ettiği paranın alıcısı olmadığı için üç sezonda neredeyse üçte birine razı kalınır hale gelişi…
Pandemi öncesi çok mu farklıydı futbolumuzun değeri..
Galibiyetlerde ana faktör olan gollerin algıların gölgesinde kaldığı…
Futbolun o en üst düzey markası olan o Süper Lig’de 21 takımın 7’sinin teknik direktörlük konusunda yeterliliği gerekli diploması olmadığı aleni hülle yapıldığı…
Kulübelerdeki teknik adam sirkülasyonunun tavan yaptığı…
Talimatlarının delik deşik olduğu…
Böyle bir sezon hatırlıyor musunuz hiç?
Çok mu sağlıklıyız. Yok mu futbolumuzun da sağlığını düşünecek birileri?
Futbolumuz can çekişiyor, beyler…
Bunun da çaresi, o ağızları ‘kapamada’!
HOŞ GELDİN TEŞVİK!
TFF 1. Lig’de müthiş bir zirve yarışı var…
Bir o kadar da ilginç iddialar. Belki uzun zamandır adına rastlamadığımız teşvik iddiası ciddi ağızlardan ciddi bir şekilde telaffuz edilmeye başlandı.
Aldığımız bilgiler ve hissiyatımız bu işin daha ciddi boyutlara geleceği.
Üstü kapatılacak, geçiştirilecek bir durum değil. Sanırım TFF Etik Kurulu bu konuda gerekli soruşturmayı başlatacak. Bu iş öyle PFDK da “Bu açıklamalar sportmenliğe aykırı açıklamalardır bunun karşılığı da şu kadar hak mahrumiyeti cezasıdır” diye kapanacak bir şey değil.
İncelenmesi ve iyice irdelenmesi gereken bir konu. Koca camialar zan altında. İddialar vahim. İddialara konu kişiler yine tanıdık isimler… 10-11 yıl öncesi yine aynı konulardaki başrol oyuncuları.
YİNE YASA DIŞI BAHİS
Sonunda bahis iddiaları Süper Lig’e de sıçradı. Aldığım bilgi; savcılığa taşınan konuya futbol federasyonu da el koydu. Bugün yarın kulüpten gerekli bilgi ve belgeleri isteyerek soruşturma başlatacak. Bu konuda da iddialar belgeli ve ciddi. Üç futbolcu da inkar ediyor. Umarız dedikleri gibi çıkar. Ama konuyla ilgili bir menajerden bahsedilmesi bizi düşündürüyor. Sebebi de geçmişte Bochum ve Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı’nın ortaklaşa yürüttüğü bahis operasyonunda da baş rollerde menajerin olması.
Diyoruz ya umarım çocukların dediği gibi bahis filan değildir. Ama o bölgenin Gaziantep ve çevresinin yasa dışı bahis konusunda mimli bir ortam olması bizi şüpheye itiyor. Umarım bu sayede Türkiye’nin kanayan yarası olan şu yasa dışı bahise de ciddi bir şekilde el atılır.
FATİH TERİM’İ KİM GETİRDİ?
Bahsettiğiniz kişi Fatih Terim. Bahsettiğiniz kişi Galatasaray’ın efsanesi.
Ve Galatasaray tribünlerinin lideri çıkıp o 50 yıllık kariyerle ilgili “Özellikle Fatih Terim hocanın Galatasaray’a son gelişi birebir şahsım ve Ultraslan tarafından gerçekleştirilmiştir” itirafında bulunuyor.
Üzerinden bir hafta geçiyor ne hocadan ne de kulübü temsil eden şahıslardan bu müthiş iddiaya bir yalanlama veya cevap gelmiyor.
Hocasını, dahası efsanesini bir nevi ‘itibarsızlaştıran’ böyle bir yaklaşım için o kulübü temsil edenler çıkıp da iki satır kınama daha yapmıyor, yapamıyor!
Sadece hocadan gelen “Benim menfaatim, hiçbir zaman karakterimin önüne geçmedi” şeklinde üstü kapalı yine öznesiz bir gönderme. Kime, kimlere, neye karşı bu söz belli değil.
Ama belli olan bir şey var ki, o da gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu olması!
SERGEN YALÇIN’IN GELECEĞİ VE KAYGILARIMIZ!
Kayseri’yi yenmişsin… Gündemin yine hakemler. Peki sebep? Rakip oyuncuya ikinci sarı kartın çıkartılıp atılmaması. Peki lehine yapılan hakem hataları için çıt yok? Penaltı için Montero’ya çıkmayan kırmızı, Vida’ya gösterilmeyen sarı için? İnanın ben Sergen Yalçın’ın 5-10 sene sonrasını hayal edemiyorum. Hele hele Terim’in yaşlarındaki halini. İnan böyle giderse Fatih hocayı bile aratır!.. Yalçın kenardaki ve basın toplantılarındaki eylem ve söylemleriyle sahadaki başarısına gölge düşürdüğünün farkında olmalıdır.