Uğur Meleke: İlk golü atınca ‘Harlem’e dönüşüyorlar
Fatih Terim bu iki ekipten ilkini daha çok tutuyor, kritik maçlara genelde onlarla başlıyor. Dün de tercihi o yöndeydi. 31 yaş ortalamalı dünkü ileri beşli (Feghouli, Belhanda, Emre Akbaba, arda ve Babel), oyununu tutturduğunda, özellikle ilk golü attığında keyif veren bir grup. Kısa seri paslar… Araya toplar… Zeka ürünü kombinasyonlar…
ZORA GELEMiYORLAR
Ancak oyunlarını tutturamadıklarında, ilk golü yediklerinde, ya da beraberlikle 60’lara girdiklerinde artık eğlenceli olmaktan çıkıyor bu ekip. Fiziksel oyun oranı arttığında düşüyorlar hep birlikte. Dün ilk golü attılar, maçın gerisi bir Harlem şovuna döndü adeta. Keyif aldılar, keyif verdiler… Ama bu sezon Galatasaray’ın ilk golü yediği dört maçın dördünü de kaybetmesinin sebebi de aynı. Çünkü pek de zora gelemiyor bu Harlem grubu.
EKONOMiK KULLANMALI
Terim’in sezonun geri kalanında bu deneyimli-yetenekli grubu bir şekilde ekonomik kullanacak formülü üretmesi gerek. Mesela hafta sonu-hafta içi fikstüründe peş peşe aynı verimi vermesi imkânsız bu grubun. Ya da bıçak sırtı giden bir maçta ilk 60’ı oynadılarsa, göğüs göğse çarpıştılarsa, son yarım saatte aynı seviyeyi korumaları da mümkün değil. Onları bir şekilde ekonomik kullanmak zorundasınız, ikişerli-üçerli gruplara bölerek… Ya da dakikalarını azaltarak… Dün şov yaptılar. Ama her rakip onlara bu şov fırsatını vermiyor.
İlker Yasin: Sahada 11 kişi varsa eksik yoktur
Terim, maç öncesi uzun süreli sakatlık ve hastalık yaşayan 10 futbolcusunun takma sıfır katkısının göz ardı edilemeyeceğini söylerken ben onun “Takım sahaya 11 kişi çıkıyorsa eksik değildir” sözlerini hatırlarım. Hatırlarım çünkü Terim’i imparatorluğa götüren yolların taşları bu tür aforizmalarla döşenmiştir. G.Saray, Beşiktaş maçına çıkan kadrodan 6 farklı isimle sahadaydı dün akşam. Ben en çok Etebo’yu merak ettim. Neredeydi bu derbi maçının kilit adamı yapılan, 2.5 ay 11 yüzü görmediği halde Beşiktaş karşısında ‘umut’ olan Etebo? Lig sonuncusu Denizlispor önünde onca eksiğe rağmen neden yedekti anlayamadım gitti.
Keyifleri yerinde, paraları cebinde, Terim’in onlara inancı değil ama ihtiyacı zirvedeyse Belhanda ile Feghouli maç alacak, takımı oynatacak yıldızlar. Akbaba’nın attığı ilk golde Feghouli’nin Belhandra’ya pası ve onun asisti maçı 9. dakikada bitirdi.
BiR FENOMEN: MUSLERA
Hagi, Alex, Şota, Atiba gibi hem kişilikleri hem performanslarıyla kulüp tarihine geçen isimler arasına Muslera da mutlaka katılacak. Yedi ay sonra dün sahalara dönen Uruguaylı kaleci bıraktığı yerden başladı. Kalede kurtarışlarından çok takım ruhuna kattıklarıyla bir lider, bir fenomen o. Luyindama-Marcao stoper ikilisi G.Saray’ın güven veren bölgesi değil. Donk o bölgede kalmalı diğerlerinden biri ona partner olmalı.
Terim Akbaba’yı kazanmalı. İrfan Can gibi Arda benzeri bir orta saha yerine daha zeki, geniş bakabilen, futbol zekası yüksek, defans-ofansf arası hızlı şu anki F.Bahçe Sportif Direktörüne (Belözoğlu) benzeyen bir oyuncu bulmalı ve Taylan’ın yükü azaltılmalı. Onyekuru bittiyse gelsin artık. Diagne ve Falcao’ya bu performansla ne kadar dayanacak Terim? İyi ki Babel var.
Skorun büyümesinde Denizli Teknik Direktörü Yalçın Koşukavak’ın riskli oyun anlayışı da etkili oldu. Futbolda başarı faktörü gol atmaktır. G.Saray evinde son iki maçta bir düzine gol attı. Ama puanlar atılan gollere değil, alınan maç skorlarına göre veriliyor. G.Saray’ın sahaya çıkan dünkü kadrosu Türkiye Ligi’nin en güçlü kadrolarından biri. G.Saray artık içeride de dışarıda da kazanmaya alışmalı.