Giza’daki piramitleri
Giza piramitleri, muhtemelen Eski Mısır denince akla gelen ilk görüntüdür. Giza’daki piramitler, bilinen en eski Mısır yapılarını temsil ediyor. İsminden de anlaşılacağı gibi en büyükleri olan ‘Büyük Piramit’, MÖ 2589 ile 2566 arasında hüküm süren ve eski Mısır’ın en baskın firavunlarından biri olan Kral Khufu için inşa edildi. Bu devasa anıtın tamamlanması 20 yıl sürdü ve 2,3 milyon taş blokla yapıldı.
Khaefre Piramidi, Giza Platosu
Giza platosundaki piramitlerin ikinci en büyüğü, Büyük Piramit’in arkasındaki vizyon sahibi Kral Khufu’nun oğlu Kral Khaefre (MÖ 2558-2532) için inşa edildi. Yapının büyük kısmı, yerel olarak çıkarılan kireç taşından oluşuyor. Diğer kısmı ise, piramidin tepesinde görüldüğü gibi Nil Nehri boyunca taş ocaklarından elde edilen ince, beyaz, cilalı Tura kireçtaşıyla tamamlandı.
Büyük Sfenks, Gize Platosu
Büyük Sfenks de Khaefre için inşa edildi. Bir kaya çıkıntısından oyulmuş olan dönüm noktası, genellikle bir aslan gövdeli kralın temsili olarak kabul edilir. Pençeden kuyruğa 73 metre, yüksekliği ise 20 metredir. Sfenksin alt kısmı, baş kısmından daha yumuşak kireçtaşından oluşmuştur. Bu, ilk olarak antik dönemde tamir edilmiş, sonrasında daha büyük bir erozyona yol açmıştır.
Khaefre Heykeli, Giza Platosu
Sfenks Tapınağı ve Vadi Tapınağı’nda Kral Khaefre’nin çok sayıda güzel heykeli bulunuyor. Bu heykeller, Kralı hem güçlü hem de ilahi olarak temsil etmede sanatsal becerinin en üstün örneği olarak kabul edilir. Heykelin yüzeyindeki cila, ışığı yansıtıyor ve diyorit taşı heykeli daha dayanıklı hale getiriyor. Heykel şimdilerde Kahire’deki Mısır Müzesi’nde yer alıyor.
Memnon Heykeli, III.Amenhotep Anıtı, Luksor
Yaklaşık 643km güneyde, Eski Mısır’ın kalıntılarıyla da zengin bir şehir olan Luksor yer alır. Bu bölge, Yeni Krallığın hükümdarı olan Kral III.Amenhotep’ten (MÖ 1390-1352) büyük ölçüde etkilenmiştir ve “Mısır’ın şimdiye kadar gördüğü en üretken mimarı” olarak bahseder. Yüzyıllar boyunca kurgusal Yunan kahramanı Memnon’un heykelleri olarak tanımlanan, III.Amenotep’in 18 metre yüksekliğindeki bu heykelleri, aslen kralın, tamamlandıktan kısa bir süre sonra bir depremle yıkılan büyük anıt tapınağının önünde duruyordu.
Büyük Hipostil Salonu, Karnak Tapınağı
Karnak Tapınağı, hazineler açısından en zengin ve Eski Mısır mimarisinin en büyük şaheserlerinden birine ev sahipliği yapan arkeolojik bir alandır. Karmaşık bir şekilde oyulmuş sütunlarla dolu bir alan olan Büyük Hipostil Salonu, başka bir Yeni Krallık firavunu olan I. Seti’in (MÖ 1294-1279) eseri. Sütunlu salon Seti’ in sanata olan ilgisinin bir kanıtı olarak kabul edilir. Güneş tanrısı Amun-Re’nin önünde duran salon, yaratılışta ortaya çıkan bataklık topraklarını temsil ediyor.
Yüksek Tavanlar, Dendera Tapınağı
Karnak’ın yaklaşık 64km kuzeyindeki Dendera Tapınağı’nda bir başka etkileyici salon bulunuyor. İmparator Tiberius (MS 14-37) dönemine tarihlenen ihtişamlı salon, her biri dört tarafında tanrıça Hathor’un yüzü olan bir başlık bulunan 24 sütunla inşa edildi. Tavan, Romalılar tarafından Mısır’a getirilen tanıdık zodyak işaretleri de dahil olmak üzere göklerin sembolik bir haritasını çıkarıyor.
Yüzücüler Mağarası, Wadi Sura
Daha sonraki uygarlıkların karmaşık tapınaklarından ve piramitlerinden çok uzak olsa da Mısır’ın kaya sanatı, buradaki en eski yerlilerin bile yenilikçiliğine ve yaratıcılığına farklı bir bakış açısı sunuyor. Bugün Sahra’nın kapladığı alan eskiden, göçebe avcı ve balıkçılara ev sahipliği yapan savan otlakları ve göllerden oluşuyordu. Şimdi Mısır’ın Batı Çölü’nün derinliklerinde, Wadi Sura’daki Neolitik mağara resimleri, bu göçebe halkların göllerde yüzmek de dahil olmak üzere çeşitli aktivitelerde bulunduğunun bir kanıtı…
Tanrıça Pektoral, Tutankhamun Türbesi
Arkeolojik alanların dışında, dünyanın en büyük müzeleri gelecek nesiller için Mısır hazinesini korumaya devam ediyor. Mısır’ın en ünlü firavunlarından biri Tutankhamun, (MÖ 1336-1327) mezarında bulunan görkemli plaka da bunlardan biri. Gökyüzü tanrıçası Nut’un kanatları açılmış olan plakadaki hiyeroglif metinde, tanrıçanın “vücudunu korumak için oğlu kralın üzerine kollarını açtığını” belirtiliyor. Bu nesnenin aslında Tutankhamun’un babası Akhenaten için yapılmış olabileceği düşünülüyor ve şu anda geliştirilmekte olan Kahire Büyük Mısır Müzesi tarafından tutuluyor.
I.Psusennes Ölüm Maskesi, I.Psusennes Mezarı, Tanis
Müzede bulunan bir başka kalıntı da bu ölüm maskesi.. Maske, Mısır’ın kuzeydoğusundaki bir şehir olan Tanis’in hazineleri arasında yer alıyor. Bugün Kahire’deki Mısır Müzesi’ndeki bu eser, altın levha, lapis lazuli ve cam hamurundan yapılmış. Heykeldeki sakal, Tanis’in Büyük Tapınağı’nı inşa etmesiyle ve kentin gelişmesine yardımcı olmasıyla tanınan ölü kral Psusennes’in (M.Ö.1039-991) ilahi statüsünü gösteriyor.
Akhenaten Nefertiti ve Kızların Evi Tapınağı, Amarna
Bu büyüleyici kalıntı, Mısır’dan Almanya’ya doğru uzanıyor ve Berlin’in Mısır Müzesi koleksiyonunun bir parçası olarak yer alıyor. Heykel, Eski Mısır firavunu Akhenaten, ünlü eşi Kraliçe Nefertiti ve kızlarının Akhetaten halkınnın gözünde nasıl göründüğünü temsil ediyor. Üzerindeki, hayat anlamına gelen hiyeroglif semboller ve kraliyet ailesinin üzerine yayılan güneş figürleri oldukça dikkat çekici….
Eğri Piramit
Kahire’nin 32 km altında Bent Piramidi’nin evi olduğu bilinen bir başka önemli arkeolojik eser Eğri Piramit yer alıyor. Bu çarpıcı yapı, Khaefre’nin büyükbabası ve Mısır’ın 4. Hanedanlığının ilk kralı olan Khufu’nun babası Kral Seneferu’nun (MÖ 2613-2589) inşa ettiği piramitlerden biridir. Piramidin alt kısmı önceleri 54 derece ila 47 metre genişliğe sahipken, daha sonra iklim koşulları nedeniyle 43 derecelik bir açıya dönüşmüş.