Gebze’deki TÜBİTAK MAM’a bağlı Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsünde 2016 yılında kurulan laboratuvarda, insanlık tarihine ışık tutan arkeolojik kazı alanlarında bulunan örneklerin tarihlendirme çalışmaları yapılıyor.
Karbon 14 yöntemi ile organik kalıntıların tarihlendirilmesi ve yaş tayini alanlarında 50 bin yıl geriye gidilebiliyor.
Türkiye gibi tarih öncesi ve sonrası birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir coğrafyada yer alan bir ülke için kritik önem taşıyan laboratuvar, daha önce yüksek bedeller karşılığında yurt dışında yaptırılan yaş tayini testlerini çok daha ucuza ve daha hızlı bir şekilde gerçekleştirme imkanı sağlıyor.
“Dünyaya analiz satabilecek seviyeye geldik”
TÜBİTAK MAM Karbon 14 Laboratuvar Sorumlusu Dr. Turhan Doğan, Karbon 14 Laboratuvarının 2016 yılında son teknoloji kullanılarak kurulduğunu söyledi.
Laboratuvarda yapılan analizlerin arkeoloji ile yer ve nükleer bilimler alanlarına hizmet verdiğini belirten Doğan, “2016’dan önce Türkiye’deki arkeoloji, deprem çalışmalarıyla ilgili tüm tarihlendirme hizmetleri yurt dışından temin ediliyordu ve ülkemizden bir döviz kaybı vardı. Biz şimdi bunu tersine çevirdik.” diye konuştu.
Doğan, laboratuvarın Türkiye’deki bütün ihtiyacı karşılayacak kapasitede olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Laboratuvarımız kuruluşundan bu yana Türkiye’deki 100’den fazla kurum ve kuruluşa hizmet vermiştir. Bununla birlikte yurt dışına da hizmet vermekteyiz. Yurt dışına verdiğimiz hizmetleri üç kategoride toplayabiliriz; yurt dışından bize yapılan başvurular, yabancı araştırmacıların Türkiye’de yaptığı araştırmalara destek ve Türk bilim insanlarının yurt dışında yaptığı işlere tarihlendirme desteği veriyoruz. Dolayısıyla şu anda dünyadaki son teknoloji ve yetkin bilim insanlarıyla bu laboratuvarı çalıştırıyoruz. Geçen yıl ABD, Avrupa ülkelerine ve Orta Doğu’da birkaç ülkeye analiz sattık. Yani bize malzeme gönderdiler, biz ölçüm yaptık ve sonuçlarını rapor olarak gönderdik ve bunun karşılığında da analiz bedeli aldık. Yani biz analiz talep eden değil, bütün dünyaya analiz satabilecek seviyeye geldik.”
“Göbeklitepe örneklerini biz tarihlendiriyoruz”
Canlıya dair her malzemeyi tarihlendirebildiklerini dile getiren Doğan, “Burada bir canlıya ait olmak kaydıyla herhangi bir malzemeyi 50 bin yıla kadar tarihlendirebiliyoruz. Bu bir polen de bir mamut kemiği de olabilir. Bunu yaparken sadece 10 miligram bir fosil kalıntısı bizim oradaki faaliyeti veya oradaki canlıyı tarihlendirmemiz için yeterlidir.” ifadelerini kullandı.
Doğan, laboratuvar kurulduktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptıkları protokol çerçevesinde Bakanlığın bütün teşkilatları vasıtasıyla örnek kabul etmeye başladıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
“Bu bağlamda da laboratuvarımız aktif olarak çalışmaya başladığından beri Göbeklitepe örneklerini biz tarihlendiriyoruz. Göbeklitepe çok önemli bir yer çünkü insanlık tarihi yeniden ele alınıyor. Bu sene Göbeklitepe’nin kazı başkanı Prof. Dr. Necmi Karul ile yakın temas içinde görüşüyoruz. Bundan sonra oranın özelinde daha fazla analiz yaparak, açılmış 3 höyüğün ve kazı çalışması devam eden çevredeki 3 höyüğün bütün tarihlendirme hizmetlerini beraber çalışacağız. Ayrıca sadece tarihlendirme değil, Göbeklitepe’de insanlar ne yiyip içti, nasıl beslendi… Paleo diyet dediğimiz izotop çalışmalarını da Göbeklitepe kazı ekibiyle hem bugüne kadar toplanmış malzemeler özelinde hem de bundan sonraki çalışmalar özelinde laboratuvarımızda ortak yapacağız. Bununla ilgili büyük bir proje hazırlığı içindeyiz.”
Doğan, söz konusu proje desteklendiğinde Göbeklitepe’deki bütün kültür mirasının, ülkenin bilim insanlarının kendi imkanlarıyla çalışabilecek duruma geleceğini sözlerine ekledi.
Bakan Varank’tan fotoğraflı paylaşım
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı fotoğraflı paylaşımda, “İlk fotoğraf 7 bin 700 yaşında kemik, Kırklareli Aşağı Pınar Höyüğü’nden çıkarıldı. 2. fotoğraf 4 bin yaşında çitlembik tohumu, Hatay-Aççana Höyük’te bulundu. Yaşlarını nereden mi biliyoruz? TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde yer alan AMS Laboratuvarı’nda yaptığımız testlerden.” ifadelerini kullanmıştı.