2019 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda bu yıl ilk kez ‘geleceğin meslekleri’ne de yer verildi. Önbilgilendirme kılavuzunda üniversitelerde geleceğin meslekleri olarak belirtilen ‘bilgi güvenliği teknolojisi, havacılık elektroniği, tarım ve ticaret işletmeciliği, yapay zekâ mühendisliği, uluslararası ulaştırma sistemleri, yazılım geliştirme, dijital medya ve pazarlama, hibrid ve elektrik taşıtları teknolojisi, üç boyutlu modelleme ve animasyon’ gibi lisans ve önlisans programları dikkat çekti. Geleceğin meslekleriyle ilgili programların kontenjanları 1200’ü bulurken, bölümlerin tüm Türkiye’deki devlet ve vakıf üniversitelerine yayıldığı görüldü.
ÜLKE REFAHINA KATKI İÇİN
Bu yeniliklerle dijital dünyaya aşina işgücü yetiştirilmesi hedefleniyor. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) geleceğin mesleklerine yönelik araştırmaların devam edeceğini açıkladı. Bu mesleklerin genişletileceğini belirten YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, “Endüstri 4.0 ve dijital dönüşümün etkileri birçok yeni meslek alanlarının oluşmasına veya mevcut iş alanlarının dönüşüme uğramasına neden oluyor. Türkiye’de yükseköğretim politikalarını yürüten kurum olarak biz de yetiştirdiğimiz gençlerin kariyer yollarında daha başarılı olmaları, ülkenin ekonomik ve sosyal refahına mutlak katkı koyabilmeleri saikini önemle önde tutuyoruz” dedi.
YÖK geleceğin meslekleriyle ilgili ekimde bir kongre düzenlemeye hazırlanıyor. Amaç, geleceğin meslekleriyle gençlerin tanışmasını sağlamak.
YÖK’TEN KARİYER REHBERLİĞİ
YÖK tarafından üniversite adaylarının hem okul hem meslek seçiminde daha bilinçli karar vermesini sağlamak amacıyla geliştirilen YÖK Atlas’a ‘Meslek’ ve ‘Tercih’ listesi modülleri eklendi. Adaylar, modüllere http://yokatlas.yok.gov.tr adresinden erişilebilecek. ‘Meslek Atlası’ modülünde, ÖSYM’nin Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda yer alan devlet, vakıf, KKTC ile yabancı üniversitelerin lisans ve önlisans programlarıyla ilgili meslek bazında geçen yılın kontenjanları, yerleşme ve tercih edilme bilgilerinin detayları bulunuyor. Her meslekteki kontenjan ve yerleşen sayıları, puan ve başarı sırası analizi, girenlerin öğrenim durumu, diğer tercihleri, ikamet yerleri ve mesleğin kaçıncı sırada tercih edildiği gibi veriler de yer alıyor.
‘Tercih Listesi’ modülü de adaylara yol gösteriyor. Kullanıcılar, bu modül sayesinde basit bir üyelik adımının ardından kılavuzda yer alan programlardan en fazla 50’sini ‘tercih’ listelerine ekleyebilecek. Bu sayede YÖK Atlas’ı tekrar kullanmak için sisteme girdiklerinde aynı liste üzerinden işlemlerine devam edebiliyorlar. YÖK yetkililerinden alınan bilgiye göre, adaylara kariyer rehberliği hizmeti sunan ve ilk kez 2016-ÖSYS sürecinde hizmete giren YÖK Atlas, online olduğu günden bugüne kadar 17 milyon 162 bin farklı kişi tarafından kullanıldı. Tercih dönemlerinde sistemi kullanan sayısı 4 milyon 287 bine ulaştı.
REKTÖRLERDEN ÖNERİLER-3
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. HALUK ÖZEN: YARIN İÇİN HAZIRLANIN
Üniversite eğitimi sadece gelecekte yapılacak mesleği edinmekle sınırlı bir süreç değil. Günümüzde küreselleşen iş dünyasının beklentileri, gelecekte kendini çok yönlü olarak yetiştirmiş kişilere daha çok ihtiyaç duyulacağına işaret ediyor. Gençlerin, onları geleceğin hızla değişen dünyasına hazırlayacak, donanımlarını sağlayacak bir eğitim almaları gerekiyor. Bununla birlikte üniversite yıllarına ait kazanımlar da sadece bir bölümün vereceği eğitimle kısıtlı olmamalı, üniversitenin sağladığı genel gelişim ortamının niteliğine bakılmalı. Bunun için hangi bölüm seçilirse seçilsin tek disiplin yerine çift anadal, yan dal, seçmeli dersler, Erasmus gibi imkânların sağlandığı; kişisel ve sosyal gelişimi destekleyecek öğrenci toplulukları ile kültür, sanat ve spor etkinlikleri bakımından zengin üniversitede öğrenim görmek, mesleki birikimi desteklerken biçimlenme yelpazesini de alabildiğince genişletecektir. Bu nedenle geleceğin mesleklerini öngören bölümlerden çok, geleceğe hazırlayan üniversitenin tercihi üzerinde yoğunlaşmak önemli.
Bir tıp doktoru olarak adaylara, tıp ve sağlık alanında da köklü, uluslararası tanınırlığı olan, eğitim programı akredite, eğitimde çağdaş metotları ve üst düzeyde teknolojileri kullanan aynı zamanda da güncel tıp uygulamalarındaki ve ülkenin sağlık sorunlarındaki değişimi eğitim programlarına hızlıca yansıtabilen kurumları seçmelerini öneririm. Ayrıca eğitimi önceleyen zengin öğretim üyesi kadrosuna sahip, eğitim verilen üniversite hastanesinin de akredite olduğu, her öğrencinin hiçbir kısıtlılık olmadan her hastaya dokunabildiği bir fakülte olmasına da önem verilmeli.