Gölcük ilçesinde 5 bin metrekare kapalı alanda 25’i Ar-Ge mühendisi olmak üzere 110 kişinin istihdam edildiği fabrika, ünlü otomobil markalarının robotik üretim hatlarını geliştirip kuruyor.
İngiltere ve Almanya’da da açtığı temsilcilikleriyle Avrupa’da otomobil üreten markalara hizmet sunan fabrika, Türk mühendislerince geliştirilen yazılım ve donanımların ihracatını yapıyor.
Robo Üst Yöneticisi (CEO) Haluk Özcan, yaptığı açıklamada, teknolojiye ilgisi dolayısıyla Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümünü tercih ettiğini söyledi.
Sanayi bölgesinde üniversite eğitimi aldığı için fabrikalarda staj gördüğünü ifade eden Özcan, mezun olunca üretim teknolojileriyle ilgili çalışmaya karar verdiğini kaydetti.
Özcan, 2006’da kendi şirketini kurmak için harekete geçtiğini anlatarak, “Şirket o zaman yazılım ağırlıklıydı. Bütçe için babamdan 20 bin lira destek aldım. Hiç unutmuyorum kırmızı bir panelvan almıştım, bir de dizüstü bilgisayarımız vardı. Bu şekilde yola çıktık. Bu süreçte otomotiv teknolojilerinin hızlı gelişmesi ve bizden hem mekanik hem de yazılımsal şeyler istenmesi 2010’da bizi farklı bir yola soktu. 2010’da başka bir mekanik firmayı bünyemize kattık. Mekanik, elektrik, elektronik ve yazılımsal olarak robotik üretim hatları konusunda anahtar teslim çözümler sunuyoruz.” diye konuştu.
“Türkiye otomotiv sektöründe teknoloji anlamında bazı ülkelerden ileride”
Son yıllarda endüstri 4.0 ve sanayi dönüşümü gibi konuların gündemde yer aldığına işaret eden Özcan, dijital çağda yaşandığını kaydetti.
Özcan, bu dönüşüm kapsamında fabrikalarda robotik sistemlerin üretim faaliyetlerinin başından sonuna kadar yer alacağını belirterek, “Depo kısmından üretim hattına kadar bu geçişi, insan yardımıyla elle giden bu prosesi robota çeviriyoruz. Üretim hattına robotlar koyuyoruz, örneğin kaynağı robotlar yapıyor. Standart bir üretimimiz yok, sektörel anlamda standartlarımız var. Otomotiv, yan sanayi ve beyaz eşya sektörlerine çalışıyoruz. Bu sektörlere yeni teknolojilerle üretim sistemleri kuruyoruz. Robot, konveyör, depo ve otonom araçlarla fabrikayı dijital hale getiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
İngiltere ve Almanya’da temsilcilikler kurarak Avrupa pazarında da yer aldıklarını dile getiren Özcan, Türkiye’nin otomotiv sektöründe teknoloji anlamında bazı ülkelerden ileride olduğunu söyledi.
Özcan, Türkiye’de otomotiv sektöründe iş yapan firmaların Avrupa’da da rahatlıkla çalışabileceğini anlatarak, burada sadece vize alma ve çalışma izni konusunda sıkıntı yaşadıklarını kaydetti.
“Otomotiv sektörünün hacmi 30 yıl içinde 7 trilyon dolara çıkacak”
Dünyada 2 trilyon dolarlık bir otomotiv pazarı bulunduğunu aktaran Özcan, otomotivcilerin üretim teknolojilerine her yıl 40 milyar dolar harcadığını bildirdi.
Özcan, otomotiv pazarının gelecek 30 yılda 7 trilyon dolara çıkmasının beklendiğine dikkati çekerek, Türkiye olarak bu anlamda dünyaya iş yapmaları gerektiğini vurguladı.
Avrupa’ya göre fiyat avantajları bulunduğunu belirten Özcan, şöyle konuştu:
“Şirketi kurarken yazılım anlamında yola çıkmıştık. O zaman ileride Ar-Ge merkezi olmayla ilgili bir planlama olmadı. Süreç bizi buraya getirdi. Bakanlığın desteklediği Ar-Ge merkezi kavramı ve teşvik sistemleriyle ilgili son yıllarda iyi noktaya geldik. Ar-Ge merkezi olmamızdaki amaç; devletten gelecek teşvikle büyüme hedefli yaklaşım değil, bu bize disiplin kazandırsın, Ar-Ge kültürünü öğrenelim ve işimize katalım… Bize disiplin katsın ve çalışanlarımızı motive etmesi için sertifikayı aldık.”
Özcan, hem ciroları hem personel sayıları hem de yurt dışı işlerinin katlanarak artacağını düşündüğünü ifade ederek, “Hem ülkemizde hem de dünyada 2025 yılına kadar çok büyük otomotiv yatırımları olacak. Elektrikli araçlarla ilgili dünyada taşlar yerine oturdu. O yüzden yatırımlar hızlanacak. Şirket olarak 2025’teki ciromuz ve büyümemizin 7-8 kat artacağını öngörüyoruz. Planlarımızı buna göre yaptık, organizasyonumuzu buna göre şekillendiriyoruz. Bina, atölye ve yurt dışı yatırımlarımız olacak. Önümüzdeki 5 yılı çok net görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.