Amerikalı yazar Gil Scott Heron’un Zenci Fabrikası kitabını bir solukta okudum. Hayran kaldım. Can Yayınları etiketiyle geçtiğimiz aylarda kitapseverlerle buluşun roman 1960’lı yıllarda Virginia eyaletinde bulunan Sutton Üniversitesi öğrencilerin destansı öyküsünü aktarıyor.
Chicago’da 1949’da hayata merhaba diyen Heron, hip hop’a öncülük edecek müzikli performanslarıyla 1970’ler ve 1980’lere damgasını vurmuştur. “The revolution will not be televised” yani “Devrim televizyonda yayınlanmayacak” cümlesiyle adından sıkça söz ettirmiştir.
Heron ‘un kısa, öz cümlesi hem edebiyat dünyasında hem kültür-sanat camiasında derin yankılamalara neden oldu. Zenci Fabrikası dışında Son Akbaba romanının da yazarı olan Heron, Son Bayram anı kitabını da kaleme aldı.
KİTAP HAKKINDA GÖRÜŞLER
“Gil Scott Heron yirmi yıldır çoğumuzun unutmayı tercih ettiği insanlık hallerini olduğu gibi gözler önüne seriyor.”
The Washington Post
“Bu roman Heron’un albümlerine has öğeler içeriyor. Güçlü bir toplumsal eleştiri, gerçekçi sokak imgeleri ve rahatsız edici bir hiciv ama aynı zamanda bir duyarlılık, romantizm ve şehvet.”
The İndependent
Müzik, edebiyat alanında oldukça üretken bir isim olan Heron, 2011’de New York’ta hayatını kaybetti.
BİR MÜCADELENİN ÖYKÜSÜ
Yarım asır öncesine gittiğimizde bizi öğrenci olayları ve Amerika’da siyahilerin daha iyi şartlarda yaşamak için verdikleri evrensel boyuttaki çabaları karşılıyor. Siyahi ırkın Amerika’da maruz kaldığı dışlanma ve ötekileştirme bir döneme damgasını vurmuştur.
Malcolm X, Muhammed Ali, gibi aktivistlerin başlatmış oldukları hareket geniş kesimler tarafından kabul görmüşü. Özellikle Malcolm X’in etkileyici çalışmaları bazı kesimler tarafından rahatsızlık yaratacak ve X, bir suikast sonucu öldürülecekti.
(Temsili fotoğraf)
ON ÜÇ MADDEDEN OLUŞAN TALEP LİSTESİ
Heron, romanında Thomas Earl öncülüğünde kurulan Mjumbe öğrenci örgütünün kitlesel eylemlerini etkileyici üslupla dile getiriyor.
Öğrenciilerin Sutton Üniversitesi yönetimine sundukları 13 maddelik talep listesi okul yönetimi tarafından tedirginlikle karşılanacak, bütün yönetim kadroları seferber olacaktır.
Thomas ve arkadaşlarının istediği daha iyi bir eğitimin yanında, okulda istemedikleri bazı öğretim üyelerinin görevlerine son verilmesidir.
Bunun yanında yemeklerin temiz olması, güvenlik görevlilerinin devriye gezerken tüm silah ve ekipmanlarını yanlarında taşımamaları, Öğrenci Birliği Binası’nın denetimi Öğrenci Yönetimi’ne bırakılması gibi talepler, idare tarafından tepkiyle karşılanır ve olaylar başka bir boyut kazanır.
Yazar Gil Scoot
DOMİNO ETKİSİ YARATAN EYLEMLER
Heron, etkileyici romanında siyahilerin süreç boyunca maruz kaldıkları tecridi betimlerken okuyucularına dönemin toplumsal koşulları aktarıyor.
Heron’un 1960 ve sonrasındaki ana gelişmeleri yakından izleyen biri olması, böyle bir romanın da yapı taşlarını döşemiştir.
Yaşanan devire baktığımızda sadece Amerika’da siyahi öğrencilerin eylemleri değil, dünya genelindeki üniversitelerin isyan dönemidir.
Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşanan kitlesel eylemler kısa sürede domino etkisi yaratacak ve diğer ülkelere de sıçrayacaktı.
(Temsili Fotoğraf)
Öğrenci Birliği’nin gözü pek, korkusuz Thomas’ın ilk başlarda bunu makul yollarla halletmek istese de devreye giren diğer arkadaşlarının şiddet eylemlerine başvurmaları haklı olan talepleri törpüleyecektir. Dolasıyla beklenmeyen olaylar zinciri acı dolu sahnelere yol açar.
Üniversitedeki öğrenci ayaklanmaları hak arayışı ve haksızlık sarmalında okuyuculara sosyolojik veri sunuyor. Siyahi ırka mensup öğrencilerin sundukları taleplerin bazıları karşılanmış olsa da, birlik tarafından memnuniyetsizlikle karşılanır.
Gil Scott Heron, kitapseverlere dönemin hakikatini sunarken, edebi tattan da ödün vermiyor.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için iletişim: