Kayıp 82 kişiyi arama çalışmaları sürüyor. Kurtarılan 3 kişi, denize Libya’nın Zuvare kentinden açıldıklarını söyledi. Libya, savaş ve yoksulluktan kaçan Afrikalı göçmenlerin Avrupa’ya ulaşmak için kullandıkları ana durak konumunda. Bu olay, önceki gün Libya’da göçmen merkezine düzenlenen ve 53 kişinin hayatını kaybettiği hava saldırısını izledi. Her iki olayın ardından yardım kuruluşları göçmenleri engellemeye yönelik politikaları nedeniyle Avrupa Birliği’ni (AB) suçladılar. Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü (UNHCR), kayıp kişilerin boğulmuş olmasından endişe edildiğini bildirdi. UNHCR Akdeniz Özel Temsilcisi Vincent Cochetel de, “Kimse, kendi ve ailesinin hayatını başka çaresi olmadığını hissetmezse bu şekilde tehlikeye atmaz. İnsanların o botlara binmesini önlemek için onlara anlamlı alternatifler sunmalıyız” diye konuştu.
ABD KINAMAYI ENGELLEDİ
Öte yandan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK), Libya’da uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) karşı savaşan General Halife Hafter birliklerinin göçmen barınağına yönelik saldırısı için hazırlanan kınama kararı ABD engeline takıldı. İngiltere tarafından hazırlanan ve mülteci kampına saldırının kınanmasını öngören bildiri, ABD’li diplomatlar tarafından Trump yönetiminden bildiriye onay verilmesi yönünde yeşil ışık alınmadığı gerekçesiyle engellendi.
Hafter birliklerinin düzenlediği hava saldırısında ölü sayısı 44’ten 53’e yükseldi. 2 Temmuz’da gerçekleşen olay, Hafter’in üç ay önce başlattığı saldırılarda bir defada en çok can kaybına neden olan saldırı olmuştu. UMH’ye karşı savaşan General Halife Hafter’in sözcüsü Ahmed el Mismari ise saldırıyı dolaylı olarak itiraf etti. Mismari, vurulan yerin aslında bir tugayın askeri üssü ve silah deposu olduğunu öne sürdü. BM Genel Sekreteri Sözcüsü Stephane Dujarric vurulan merkezin tam koordinatlarının taraflara verildiğini belirtirken, Genel Sekreter Antonio Guterres’in de bu ‘çirkin’ saldırıyı en güçlü şekilde kınadığını aktardı.