Derbiyi geride bıraktık ama yankıları hala sürüyor… Tartışmanın ağırlıklı konusu da Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’in Kadıköy’de takımının ısınmaya çıkarken bazı Fenerbahçeli taraftarların kendisine ve futbolcularına yönelik küfür ve hakaret ettiğini söylemesi. Tabii ekrana yansıyan bir şey olmadığından ne boyutta oldu bilmiyoruz ama ne olursa olsun çok çirkin ve yakışıksız bir durum. Tıpkı aynı müsabaka sonrası sosyal medyaya düşüp paylaşım rekorları kıran Galatasaray soyunma odasından yükselen o galiz küfürler gibi! Hele hele bu kişi kendini bilmez o taraftarlardan öte, herkesin bildiği isim ve koca bir camianın kaptanıysa…
GEÇMiŞi UNUTMAYIN
Terim “Küfür oldu” diyor… Fransız gibi davranmaya gerek yok. Küfürün ülke futbolumuzdaki yeri herkesin malumu. Kanser gibi futbolun her alanını sarmış durumda. Hatırlasanıza, daha birkaç hafta öncesi TFF yönetim kurulu üyeleri, Galatasaraylı idarecilerin kendilerine yönelik küfürlerinden dolayı protokol tribününü terk etmek zorunda kalmamış mıydı? Yine bir ay önce, bugün küfürden şikayetçi olan o sayın Terim’in müsabaka hakemine yönelik hakaret ve küfürleri ekranlara ve raporlara yansımamış mıydı? Keza başkanların protokolden sahaya yönelik sarfettiği galiz küfürler.
BU MU TARAFTARLIK VE TEKNiK ADAMLIK?
Kısacası küfür bizim her yerimizde. Tribünlerden, protokole, soyunma odasından yedek kulübesine. Maalesef golümüz yok ama küfürümüz çok. Onun için belki de kendi ülkesinde gol krallığı listesinde ilk 20’ye bile kendi vatandaşını sokamayan tek ülkeyiz! Onun için Avrupa’da nal topluyoruz. Çünkü uğraşımız ve gündemimiz ‘başka’! Ama asıl ilginç olan; birilerinin küfür ve hakaret konusuna; sanki ilk defa rastladığı bir şeymiş gibi reaksiyon göstermesi. Taraftara “Oradan geçeceksin ağzına geleni söyleyeceksin, bu mudur seyircilik?” diyenlere, birileri de artık; “Kenardan hakeme ağzına geleni söyleyeceksin bu mudur teknik adamlık?” hatırlatmasını yapmalıdır.
iŞTE BUNUN ADI SKANDAL
Çok değil, bir hafta öncesiydi. Ümraniyespor-Samsunspor maçında herkesi gülümseten bir hadise yaşanmış ‘hakem atışı’ konusunda komik bir hataya imza atılmıştı. Peki ya sonra?..
MHK bunun tekrar yaşanmaması adına hafta içi hakemlerini kural imtihanına aldı. Sanırım kurul, imtihan sorularının arasında ‘hakem atışını’ atlamış olacak ki (!), başka bir hakemimiz aynı hatayı bu defa İstanbulspor-Ümraniye maçında tekrarladı. Müsabakada hakeme çarparak taca giden ve kurallara göre taç atışı ile başlaması gereken oyun hakem arkadaşımızın ‘hakem atışı’ kararıyla başladı. Buyrun buradan yakın.
iKi HAKEMDE COViD-19’A RASTLANDI
Sezon başından bu yana atamaları geniş bir yelpazede kullanan MHK’nin bu hafta birkaç hakemine 24 saat arayla hem düdük hem de VAR görevi vermesi dikkat çekti.
MHK’nin genç hakem denemesinde başarısız olmasının yanı sıra iki hakemin Covid-19’a yakalanmaları, yoğun maç trafiği içindeki MHK’yi zor durumda bıraktı. Ancak haftanın atamalarıyla ilgili dikkat çeken konusu MHK’nin prensiplerine aykırı olarak aynı hafta hakemlere iki görev birden vermesi oldu.
ŞiMŞEK iKiLEMi
Çok enteresan bir milletiz gerçekten… Düne kadar “Bir hata ile hakem mi bitirilir?” diyenler, bugün Beşiktaş-Konya maçında VAR’da hata yapan Bahattin Şimşek için, “Bu adamın bu maçta ne işi var?” diyebiliyor.
Tabii penaltı pozisyonuyla ilgili hakemi uyarmadığı varsayımıyla… Belki de uyardı, hakem yeterli bulmadı. Her neyse… Ama Fenerbahçe-Başakşehir gibi zorluğu yüksek bir maça atanabilen ve ‘ses çıkartılmayan’ bir hakem, bırakın da şu ligde Beşiktaş-Konya maçına VAR olarak atanabilsin.
Zaten atanamayacaksa o ligde ne işi var? Aşağı atın gitsin o zaman. Ha, illa sallayacaksanız da 24 saat önce sahada düdük çalmış Bahattin Şimşek’e MHK’nin 24 saat sonra VAR görevi vermesine sallayın. Bunu sorgulayın.
OFSAYTA DÜŞMEK!..
BU haftanın dikkat çeken konularından biri de; henüz takımının dizilişini doğru dürüst yapamayan (!) Fenerbahçe Teknik Direktörü Erol Bulut’un derbi maçının manşetine, “Ofsayt çizgileri bize farklı çekiliyor” sözünü koymasıydı. Sanırım yönetimden teknik kadroya, futbolcusundan taraftarına Fenerbahçe camiası yine hatayı başka yerlerde arama yanlışına dönmüş durumda.
Tıpkı; başkanından teknik adamına ofsayt kararıyla ilgili, kale arkası kamera görüntüsünü gerekçe yapmaları gibi. Kale arkası kamarasından çekilen görüntüyle (fotoğrafla) “Bak ofsayt yok” denemez. Evet, ince bir çizgi. Ozan Tufan ofsayt olmayabilir, çizgiyle de oynanmış da olabilir. Ama bunu ofsayt kamerası görüntüsüyle de, kale arkasıyla değil.
Bir de aynı pozisyonda ofsayt olan Serdar Aziz’in de topa müdahele etmeye çalıştığını ve kaleciyi etkilediğini de dikkate almakta fayda var. Ozan’da bir şey çıkmasaydı o zaman serdar Aziz’de ofsayt çıkacaktı.
YASAĞI TFF DELERSE!
Her şeye inanın ama şu başkanların, teknik adamların seyirci için “Kural neyse biz onu uyguluyoruz, biz de bir tane fazla seyirci alınmadı” demesine inanmayın. Mesela G.Saray cephesinin bu konuda ‘masum’ görünmesine. Tek tek temsilci raporları koyulur önlerine. Aynı müsabakadan örnek verelim; Türk Telekom’daki ilk maçta da bu kadar olmasa da fazla kaçak seyirci vardı. Hani o taraftarının stat dışından saha içine havai fişek meşale attıkları müsabakada. Ama asıl sorun TFF Başkanımızın Kadıköy’deki derbi ile ilgili belli sayıda sağlık görevli
sinin alınması konusunda deneme yaptıklarını söylemesi. Peki neden sadece bu maç? Madem öyle neden önceden açıklanmaz? Acaba bu konuda TFF İcra Kurulu’nun aldığı bir karar var mı? Erzurum’dan Malatya’ya, Gaziantep’ten İstanbul’a hemen hemen tüm maçlarda sızmalar oluyor. Bu defa abartılmış.
Ama asıl sıkıntı tribünlerin boş olması nedeniyle protokoldeki bir küfürün ya da hakaretin sahadan duyulması. Bu da özellikle hakemleri etkiliyor. Tıpkı hakemlerin kenardaki teknik adamlardan bu süreçte daha çok etkilenmeleri gibi!
ACKAH iŞiNi TFF ÇÖZER
Erzurumlu Yaw Ackah kiralık çıktığı eski takımı Kayseri’ye karşı bilinçli mi kart gördü? Niyeti ne? Allah’tan Riva’da bu konuda uzman hukukçularımız var! Hatırlayın, geçen sezon F.Bahçeli muriç’in, ‘niyet okuyarak’ bilinçli kart gördüğü için o ‘uzman’ hukukçularca PFDK’ya sevk edildiğini. Mutlaka Ackah’la ilgili de bir ‘niyetleri’ olacaktır!