Google’dan yapılan açıklamaya göre, gelecek nesillerin teknolojiyi kullanma şeklini etkileyecek problemler üzerinde çalışan öğretim üyeleriyle iş birliğini güçlendirmek amacıyla düzenlenen Google Öğretim Üyesi Araştırma Ödülü programına yapılan başvurular, önem ve yapılabilirlik açısından değerlendiriliyor.
Program kapsamında geçen yıl, bilgisayar bilimleri, mühendislik ve ilgili alanlarda dünya standartlarında teknik araştırmaları desteklemeye yönelik açılan çağrıya, yaklaşık 50 ülke ve 330’dan fazla üniversiteden 917 başvuru alındı.
Yapay zeka ve makine öğrenmesinin de aralarında bulunduğu çeşitli konularda yapılan başvurular, 1100 uzman tarafından değerlendirildi. Bu incelemelerin sonucunda 150 “umut vadeden teklifin” finanse edilmesine karar verildi.
Söz konusu 150 proje arasında Türkiye’den de çalışmalarını ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde sürdüren Dr. Öğretim Üyesi Gökberk Cinbiş’in “makine algısı” kategorisindeki proje teklifi yer aldı.
“Veri-verimli yapay zeka yaklaşımları üzerinde çalışıyoruz”
Cinbiş, AA muhabirine, projesine ve Türkiye’deki yapay zeka çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Desteklenmeye hak kazanan projelerinde görsel verileri etiketlemeye gerek kalmadan, görüntülerin iç yapılarından yararlanarak otomatik öğrenme yapabilen yaklaşımlar önerdiklerini dile getiren Cinbiş, “Bu yaklaşımlar aracılığıyla yüksek sayıda konseptin görüntülerde tanınmasını sağlayan görüntü anlamlandırma modellerinin başarısını artırmayı hedefliyoruz.” dedi.
Bu dönemde kullanılan yapay zeka uygulamalarının çoğunun etiketlenmiş büyük veri kümeleri veya simülasyon yazılımları aracılığıyla oluşturulduğunu belirten Cinbiş, bunun zaman alıcı ve masraflı olması nedeniyle uygulama geliştirilmesini zorlaştırdığını kaydetti.
Cinbiş, araştırma grubunda, yapay zeka uygulamalarının geliştirilmesini kolaylaştırmak amacıyla yaptıkları çalışmalara değinerek, şu ifadeleri kullandı:
“Yeni konseptleri kısıtlı verilerden yararlanarak öğrenebilen veri-verimli yapay zeka yaklaşımları çalışmalarımızın ana odağını oluşturuyor. Buna yönelik az sayıda veya kısmen etiketlenmiş örneklerden öğrenebilen, yapay örnek sentezleyebilen, işlenmemiş verilerden yararlanabilen matematiksel modeller üzerinde çalışıyoruz. Görüntü ve metin gibi farklı tipteki bilgileri ilişkilendirilen yaklaşımlar üzerinde de çalışmalar yürütüyoruz.”
Türkiye’de ilgili kurumların bütçe imkanları dahilinde akademik araştırmaları desteklemek için gösterdiği çabaları mutlulukla karşıladıklarını söyleyen Cinbiş, “Rekabet ettiğimiz yabancı araştırma merkezlerinin imkanlarıyla kıyasladığımızda, verilen destekler zayıf kalıyor. Bu da potansiyelimizin altında araştırma performansı göstermemize yol açıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Cinbiş, yapay zeka alanında uluslararası alanda büyük bir rekabet yaşandığına dikkati çekerek, bu konuda Türkiye’nin araştırma performansının iyileştirilmesine yönelik düşüncelerini paylaştı.
Türkiye’de ulusal hesaplama altyapısında güçlü bir noktaya gelinmesinin kritik önem taşıdığının altını çizen Cinbiş, bunun hem araştırmacıların yöneldikleri projelerin kapsamını hem de projelerdeki ilerleme hızını ciddi anlamda etkileyeceğini kaydetti.
Cinbiş, bu kapsamda yüksek lisans ve doktora burslarının öğrencilere sağladığı maddi imkanların daha cazip hale getirilmesinin önemine işaret ederek, “Böylelikle araştırma potansiyeli yüksek öğrencilerimizin ekonomik kaygılarla verimsiz tercihler yapmadan tüm enerjilerini araştırmaya yönlendirmelerinin önünü açabiliriz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yapay zeka alanında yüksek prestijli konferanslara verilen önemin artırılması gerektiğini belirten Cinbiş, “Yapay zeka alanı o kadar hızlı ilerliyor ki araştırmaya yön veren yayınlar, artık geri dönüş zamanları uzun süren dergiler yerine, bu bahsettiğim yüksek prestijli konferanslarda yayınlanıyor. Bu nedenle bu konferansların akademik öneminin tanınması ve ilgili desteklerin oluşturulması gerektiğini düşünüyorum.” diye konuştu.
Cinbiş, yapay zeka uygulamalarının çevreye, bireylere ve toplumlara etkileri kapsamında değerlendirilmesinin öncelikli olduğunu vurgulayarak, bu alandaki uygulamaların tabi olacağı kuralların belirlenmesinin ve ilgili denetim mekanizmalarının oluşturulmasının önemine işaret etti.