Güzel bir günbatımı yakaladığınızı, günün telaşını unuttuğunuzu ve akşam kahvenize dalga seslerinin eşlik ettiğini hayal edin?
Telefonu ya da fotoğraf makinesini elinize aldığınızda hiçbir düzeltmeye ya da filtreye ihtiyacınızın olmadığını düşünün… İşte bütün mümkünlerin kıyısında bir yer: Marmaris’e hoşgeldiniz… Burada günün batması kadar başlaması da ayrı bir güzel. Özellikle güne erken başlamayı sevenleri sabahın erken saatlerinde muhteşem bir kızıllık selamlıyor sahil boyu.,
Issız bir sahil, çarşaf gibi bir deniz ve martı sesleriyle güne güzel bir başlangıç… Güneşten önce uyandığınızda göreceğiniz manzara ve insanlar çok farklı bu küçük sahil kasabasında. Limana indiğinizde açıkta çoktan nasibini aramaya çıkmış küçük balıkçı teknelerini rastlayabilirsiniz. Sadece yaz mevsiminde adını hatırladığımız Marmaris’te aslında her mevsimin, özellikle bahar ve hatta kış aylarının böylesine huzurlu geçtiğini işte o zaman anlıyorsunuz. İğne atsan yere düşmeyen sahili ve kalabalıktan detayları kaçırdığınız, belki de görmeyi unuttuğunuz veya ertelediğiniz her yeri şimdi sakin sakin gezebilirsiniz.
Yerel tarihini başarıyla yaşatıyor
Sadece deniz, kum ve güneşten ibaret sanılan Marmaris aslında sanılanın aksine yerel tarihini korumaya ve kendi içinde sürdürmeye çalışan bir yer. Siz de burada tarihi bir keşfe çıkabilirsiniz. Bunun için Marmaris Çarşısı’nda kale ve kalenin sokağına giden yol üzerinde, yerel dilde deniz kabuğu anlamını taşıyan Kapurcuk’u ziyaret edin önce. Marmaris tarihini ve yerel lezzetlerini anlatan, ayrıca satış da yapan gastronomi, kültür ve müze evi olarak tasarlanan Kapurcuk’u ziyaret ettiğinizde yerel halk eskiden nasıl yaşamış, neler giymiş, âdetleri nasılmış, düğünleri nasıl olurmuş, yemekleri nasıl yapılırmış görerek bilgi sahibi oluyorsunuz.
Yaz kış açık olan bu mekândan Marmaris’in meşhur çam balı ve susamından yapılmış gıyam adı verilen tatlısını ve yine yöre halkının da evlerinde çok yaptığı meşhur Marmaris kurabiyesini satın alabilirsiniz. Dar sokakları, taş evleri ve begonvilleriyle her bir adımınızda tarihi dokuyu hissedeceğiniz, beyaz kireç boyalı duvarları ve renkli kapılarıyla buram buram Ege kokan Marmaris Kalesi’ne çıkan sokakları gezmeli, sokaklar arasında kaybolup renkli kapıların önünde fotoğraf çektirmelisiniz. Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos’un fethi için yaptırdığı tarihi Marmaris Kalesi’ni ve müzesini ziyaret edebilirsiniz.
Bu dar sokaklar arasında kaybolurken yolunuz düşerse eğer belki Kaybolan Meslekler Atölyesi’ne de uğrayıp Marmaris’te eskiden neler yapılırmış, insanlar nasıl çalışırmış, kaybolan meslek kolları nelermiş görebilirsiniz. Minik bir taş ev ve yeşil tahta kapısı olan bu sevimli bina hemen gezerken gözünüze çarpacaktır.
Kale çevresindeki dükkânlardan kendinize ya da sevdiklerinize Marmaris’i hatırlatacak hediyelik eşya ya da magnet alabilirsiniz.
“Yaz mevsimi bittikten sonra Marmaris’te ne yapılır ki” diyenleri haksız çıkaracak kadar güzeldir dört mevsim bu memleket. Şezlonglardan geçilmeyen sahil, uçsuz bucaksız haliyle size kalır; eline kitabını, termosuna çayını, kahvesini alan sahile koşar. Kamp sandalyelerine kurulmuş tavla oynayanlar, köpek gezdirenler, koşu yapanlar, bisiklete binenler, paten kayanlar Marmaris’te kışın ve baharın tadını çıkaranlardır… Şu sıralar yaz gibi günler yaşanırken, otopark ve konaklayacak yer sorunu da yokken ziyaretçilerini hiçbir şekilde pişman etmez.
AVM değil, huzur var
Daha da sakin olsun isteyenler Marmaris’in köylerini de ziyaret edebilir. Yazın kalabalık olan bu şirin köyler şu an çok sakin.
Tabii henüz av yasağı gelmeden görmeniz gereken bir yer de Marmaris’in en kalabalık yeri Marmaris Kapalı Pazarı ve buradaki balık hali. İsmini ilk defa duyacağınız birçok balık çeşidiyle karşılaşabilirsiniz. Perşembe ve pazar günleri kurulan pazardaysa Marmaris’in yerli halkından ve çevre köylerden gelen üreticilerden alışverişinizi yapabilirsiniz.
Burada AVM yok. Dolayısıyla AVM gezilerinin yerine huzur gezileri var. Eğer bir bisiklete binmeyi seviyorsanız tam yerindesiniz. Sporcu ve bisiklet dostu olan bu şehirde dar sokakları, çarşıyı, sahil şeridini pedal çevirerek keşfedebilirsiniz. Bisiklet için ayrılan mavi şeritleri takip ettiğinizde mini bir Marmaris turu atmanız mümkün. Eğer bir bisiklet sahibi değilseniz üzülmeyin çünkü Marmaris Belediyesi’nin turuncu bisikletlerinden birini kiralayıp gün boyu gezebilirsiniz.
Ot ve balık cenneti
Ege denince akla yerel
otlar geliyor. Alaçatı gibi ot festivali yok ama pazar tezgâhlarında festivali aratmayan görüntüler var.
Turpotu, dalandiken, köremen, sılıcan, radika, kazayağı, kuşyüreği, gelincik, kişkin, ebegümeci, labada bulabileceğiniz bazı otlar…
Balık yemeden dönemezsiniz. Sokkan, lapa, tirsi, dalyan kefali, çarpan, lidaki, malaç, ispari, sarpa, barbun, mavri, küflü izmarit, ak izmarit, yeşil izmarit, elerbek ve tekir bu yörede çıkan balıklardan bazıları.
Yoğurtlama, keşkek, çintar, ot kavurması, kabakçiçeği dolması, Marmaris kurabiyesi ve gıyamı tatmadan dönmeyin.