Temmuz 2020’de önemli bir çalışma, oluşturulan yapay Güneş ışığının yüzeylerde SARS-CoV-2’yi hızlı bir şekilde etkisiz hale getirdiğini ortaya koymuştu. Deniz seviyesinde berrak bir yaz gününü temsil eden yapay Güneş ışığına maruz bırakılan bir tükürük örneğinde Koronavirüs, 6,8 dakikada etkisiz hale geliyordu. Ancak bu süre, farklı bir çalışmada Güneş ışığının Koronavirüs’ü etkisiz hale getirişinin teorik bir modeli hazırlanması ile belirlenen süreden çok daha kısaydı.
Şimdiyse UC Santa Barbara, Oregon Eyalet Üniversitesi, Manchester Üniversitesi ve ETH Zurich’ten bir araştırma ekibinin Bulaşıcı Hastalıklar Dergisi’nde ortaklaşa yazdığı yeni bir makalede, bu sonuçlardaki farkın nedeni ele alınıyor. Laboratuvar deneylerinde virüsün etkisiz hale geçme hızının, teoride tahmin edilenden birkaç kat daha hızlı olduğu görülüyor. Virüsler bu çalışmaya göre, teoride tahmin edilenden sekiz kat daha hızlı etkisiz hale geliyor.
Makalenin yazarları, bu farkı açıklamak için, cildimizin yanmasına neden olan daha yüksek enerjili ultraviyole ışığın B versiyonun (UVB) yanı sıra, cilt yaşlanmasına neden olan Ultraviyole A’nın (UVA) da göz önünde bulundurulması gerektiğini öne sürüyorlar. California Santa Barbara Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden, makalenin baş yazarı Paolo Luzzatto-Fegiz yaptığı açıklamada, “Teori, UV-B’nin virüsün RNA’sına çarpıp ona daha hızlı zarar verdiğini varsayıyor. Ama UVA’nın da virüse karşı etkili olduğunu görmemiz gerekiyor. Aradaki farkın da, ultraviyole ışın türlerinin farkından kaynaklanıyor olması muhtemel” diyor.
Bu şimdilik sadece bir varsayım. Araştırmacılar kendileri için herhangi bir modelleme veya deney yapmadılar, ancak basitçe veri ve teori arasındaki tuhaf uyuşmazlığı vurguladılar. Şimdi, bu konuda yeni araştırmalar yapılması bekleniyor.