Rodos’a ulaşım
Rodos Havalimanı’na Türkiye’den direkt uçuş bulunmuyor. Atina aktarmalı olarak Rodos’a hava yoluyla ulaşım yapılabildiği gibi Türkler çoğunlukla Marmaris ve Fethiye’den kalkan feribotları tercih ediyor. Marmaris’ten 60, Fethiye’den ise yaklaşık 100 dakika süren feribot yolculuğuyla Rodos’a ulaşabilirsiniz.
Yunanistan’ın en büyük dördüncü adası
İrili ufaklı binlerce adaya sahip Yunanistan’ın yerleşime açık 200 adası bulunuyor. Girit, Eğriboz ve Midilli Adalarından sonra en büyük ada ise Rodos. 120 bin kişinin yaşadığı adada nüfusun yarısı şehir merkezinde yarısı da adanın 42 farklı köyünde yaşıyor. Adanın başlıca geçim kaynağı turizm olsa da adanın batı yakası tarıma müsait olduğu için üzüm, narenciye, zeytin, zeytinyağı ve sebze üretimi de dışa bağımlılığa gerek duymadan yerliler için önemli bir kaynak oluşturuyor. Adanın doğu yakası ise daha güzel plajlara sahip, durum böyle dolunca doğu yakasında turizm ve otelicilik, batı yakasında ise tarım daha gelişmiş halde.
Antik dünyanın yedi harikasından biri: Kolossus (Rodos Heykeli)
Rodos Limanı’nın girişinde yer alan 33 metrelik devasa Helios heykeli günümüze kadar ulaşmasa da antik dünyanın yedi harikasından biri olarak biliyoruz kendisini. Yapımı 12 yıl süren heykel maalesef bir asır bile ayakta kalamayarak depremde yıkılır. Düşen parçalar asırlar boyunca meydanda yer alsa da sonrasında adeta hurda olarak Araplara satılır.
Kallithe Springs
Rodos’a sadece 9 kilometre uzaklıktaki bu doğal güzellikte adanın yerel lezzetlerini tadabileceğiniz gibi adanın en güzel koylarından birinde gününüzü denize girerek geçirebilirsiniz. Giriş ücreti 3 Euro’dur.
Filerimos Manastırı ve Bellavista seyir terası
Filerimos Manastırı’nda yer alan kilise ve haç formundaki vaftizhane bulunuyor. Manastır 15. Yüzyılda adayı ele geçiren şövalyelerce inşa edilince tahminlere göre Kudüs’ten getirdikleri Meryem Ana ikonası buradaki kilisede yerini aldı. Arından Osmanlı’nın adayı fethiyle adadan göçen şövalyelerin beraberinde götürdüğü bu ikonanın yolculuğu farklı ülkelerde devam etse de şu an National Museum of Montenegro’da bulunuyor. Kilisede ise ikonanın farklı kopyalarını görebilirsiniz.
Archangelos’ta zamana yolculuk
Rodos’ta akıp geçen zamana direnen bir köy varsa burası da Archangelos’tur. Yunanca konuşsalar da konuştukları diyalekt antik Yunanca’ya yakın olmakla beraber kültürleri ve inançları da halen eski Yunan kültürüne işaret ediyor. Rodos’ta zamanda yolculuk yapmak için Archangelos’a uğrayın!
Ata mirasları
20 Aralık 1522’de Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki Osmanlı ordusu Rodos’u şövalyelerin elinden alır. Şövalyelerin yiğit mücadelesi karşısında fetihten sonra şövalyelere süre vererek yanlarında götürmesi için şehirden tüm eşyaları almasına izin verir. Şövalyeler Malta’ya doğru yola çıkarken Rodos sancaklarında Osmanlı bayrağı dalgalanmaya başlar…
Rodos’a deniz yoluyla ulaşanların dikkatini ilk olarak kubbeler ve minareler çekecektir diye düşünüyorum. Şu an sahilde yer alan Yunan Bayrağı’nın arkasındaki cami ve minareler atalarımızın neredeyse 400 yıl hüküm sürdüğü Rodos’ta ata mirasımız olarak karşımıza çıkıyor. Adanın ibadete açık tek camisi İbrahim Paşa Camisi olsa da Süleymaniye Cami ile beraber adada 40’tan fazla cami ve mescit bulunuyor. 4000’e yakın nüfusu bulunan adadaki Türkler diğer camilerin en azından müze olarak açılmasını ise uzun yıllardır talep ediyor. Mustafa Paşa Hamamı, Fethi Paşa Kütüphanesi ile beraber birçok külliye, hamam, kule Türk mirasını adada temsil ediyor.
Lindos
Rodos Adası’nda yer alan Lindos şehri yüz yıllar boyunca adanın en önemli yerleşim yeri olmuş. Sahip olduğu doğal liman sayesinde gemilerin akdeniz yolculuklarında mola verdikleri bir yer olmuş. Bu sayede ticaret gelişerek adanın en zengin şehri haline gelmiş ancak ilk olarak pusulanın icadı, ardından da buharlı gemilerin icadından ötürü gemiler Lindos’u es geçmeye başladığı için şehir en kötü yıllarını yaşamış. Günümüzde ise doğal plajları ve kültürel mirası sayesinde adanın en lüks işletmelerinin ve en pahalı
gayrimenkullerinin bulunduğu yer.
Lindos aslında başlı başına bir yazı konusu olmakla beraber buraya gelmişken Lindos Akropol’ünü gezmeyi ve Atena tapınağını ziyaret etmeyi unutmayın. Akropol şehrin en yüksek tepesinde kurulan kutsal alan olduğundan ve şehir dar sokaklara sahip olduğu için yukarı araçla çıkılamıyor. Dileyenler dar sokaklardan merdiven ile çıkarken yürüme zorluğu çekenler ise “Lindos Taxi” olarak kabul gören eşeklerle akropole çıkabiliyor. Yürüyerek akropole çıkacaklar şehrin sembolü olan geyik ve yılan bulunan hediyelik eşyalardan alabilirler.