Notre-Dame de Sion Fransız Lisesi’nin müdürü Yann de Lansalut, yeni teknolojileri takip ettiklerini, ancak her şeyden önce niteliğe önem verdiklerini söyleyerek, “Biz eğitimde günlük trendlere mesafeli yaklaşıyoruz, klasik eğitimin sağlam ilkelerinden yola çıkıyoruz” diyor. On beş yıldır okulun müdürlüğünü yapan Yann de Lansalut ile konuştuk:
– Dünyada Notre-Dame de Sion ilk olarak eğitime nasıl başlıyor?
Okulun bağlı olduğu cemiyet 1848’de kurulmuş. Amaç, geldikleri toplumsal çevre ya da dini inançları ne olursa olsun genç kızları eğitmek. Açtıkları okullarda, dikiş, nakıştan anlayan iyi ev yöneticilerini değil; müzik, sanat, bilim gibi dallarda da bilgisi olan, toplumda kendini geliştiren, yüksek seviyede eğitim almış genç kızları yetiştirmeyi hedeflemişler. Bu kuruluş; Strasbourg’dan başlıyor daha sonra Paris, Marsilya ve Lyon’a yayılıyor. Oradan Doğu’ya açılıyorlar. İlk durak Osmanlı İmparatorluğu toprakları oluyor ve sultan onlara arazi veriyor. İstanbul’un Moda semtinde ve İzmir’de de okullar açılıyor. Okul zinciri Tunus, Mısır, İsrail, İngiltere, Belçika, Polonya ve Romanya’ya kadar genişliyor. Zaman içinde bazıları farklı sebeplerle kapanıyor. Günümüzde Fransa’nın bazı şehirlerinde, Güney Amerika ve Avustralya’da , İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Kanada da okullar var. Dünyada şu anda 24’ten fazla okulumuz var. Osmanlı döneminde, ilk kurulduğu yıllarda okulumuza sadece azınlıklardan kız öğrenci kabul edildi. 1863’ten sonra Müslüman öğrencilerin de okumasına izin verildi.
– Sizin eğitim modeliniz nedir?
Öncelikle klasik eğitimin sağlam ilkelerinden yola çıkıyoruz. Bu da öğrencilerin nitelikli olmasını sağlayarak onlara iyi bir gelecek garantisi sağlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın öngördüğü müfredatın çerçevesi ile Frankofon bir eğitimin sentezini yapıyor; bunların yanı sıra, yeni teknolojilere de yer veriyoruz. Robotik, sanal gerçeklik ve kodlama konusunda Galatasaray Üniversitesi iş birliğiyle geliştirdiğimiz ortak sertifika programına çok sayıda öğrencimiz katılıyor. Aynı zamanda belirli bir özgürlük anlayışı da bizim için önemli. Özgürlük öğrencinin okulda her istediğini yapması değildir. İleride toplumsal yaşamda yapmak istedikleriyle ilgili de farkındalık yaratıyoruz. Toplum hizmeti çalışmalarını görünür kılıyor, sürdürülebilir yaşam ve çevre konusunda duyarlı öğrenciler olmalarını önemsiyoruz. Eğitimimiz her zaman birlikte yaşama prensibi üzerine kurulu. Farklı aidiyetlerden gelen öğrencileri kabul ediyoruz ama bu sadece öğrencilerde değil, yönetim kademelerinde de, öğretmenlerde de geçerli. Bir vizyon ve birlikte yaşama deneyimi kazandırdığımızı düşünüyoruz.
ÖĞRENCİ VELİ ZORUYLA OKULA GELMEMELİ
NDS’ye gelmek öğrencinin özgür seçimi olmalı. Her öğrencinin hedefleri farklı. Dolayısıyla okuldan beklentileri ve çalışma şekilleri de farklı. Tıp veya mühendislik okumak isteyen daha çok fen, matematik derslerine ağırlık veriyor. Edebiyat veya sosyal bilimlerde ilerlemek isteyenler sözel derslere yoğunlaşıyor. Okulda tüm öğrencilerin beklentilerine cevap verecek bir altyapımız var. En ileri düzeyde yabancı dil eğitimi vermemizin yanı sıra, bizi diğer kurumlardan ayıran bir diğer özellik de, hazırlık sınıfından son sınıfa kadar, öğrencilere sunulan rehberlik hizmeti. Bireysel danışmanlık yanında, seçecekleri öğrenim dili doğrultusunda (Türkçe, Fransızca veya İngilizce) kariyer danışmalığı yaparak üniversiteye geçişi yönlendiren üç danışmanımız bulunuyor.
FELSEFEMİZ TOPLUMLA BİRLİKTE VAR OLMAK
Amacımız öğrencinin çok yönlü yetişmesini sağlamak; sanat, bilim, edebiyat gibi pek çok alanda duyarlılığını geliştirmek. Bu gelişim sürecinin üniversite hazırlık çalışmalarıyla dengeli gerçekleşmesine özen gösteriyoruz. Başkasıyla birlikte var olmayı başarabilen, çevresindeki bireyleri anlamaya odaklı bir kültür içinde yetişecekleri bir eğitim veriyoruz. Toplumun dışında değil, toplumla birlikte var olmak felsefemiz.
80 ÖĞRETMENİN 30’U FRANSIZ
Galatasaray Üniversitesi akademisyenleri okulumuzda öğretmenlik yapıyor. Sosyoloji, bilgisayar, felsefe ve fizik dallarında eğitim veriyorlar. Fransız öğretmenlerimizin sayısı da bir hayli fazla. 80 öğretmenin 30’u Fransız. Üniversite hocalarının kurumumuzda eğitim vermesi öğrencilerimize farklı bir açılım ve geniş bir bakış açısı getiriyor. Öğretim üyelerinin, üniversite düzeyi yaklaşımlarını okulumuza taşımaları öğrencilerin üniversiteye daha kolay entegre olmalarını sağlıyor.
PRAGMATİK BİR DİSİPLİN ANLAYIŞIMIZ
Toplumla birlikte okulumuzun disiplin anlayışı da değişti; günümüz koşullarına uyum sağladı. Toplumsal ilkelere saygılı, sınırların farkında olan öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Pragmatik ve akılcı bir disiplin anlayışı öngörüyoruz.
VELİLER DAHA ENDİŞELİ
Türk veliler için eğitimin kalitesi çok önemli ama bu kaygı tüm dünyada da geçerli. Dünya giderek değişiyor ve veliler de çocuklarının bu değişim dışında kalmamasını, dünyaya adapte olmasını istiyor. Belki bir müdahaleci karakterden bahsedebiliriz. Ama bu onların çocuklarını nitelikli bir eğitime yönlendirme endişesinden kaynaklanan bir durum. Yurtdışındaki meslektaşlarımla konuştuğumda da bunun bütün dünyada böyle olduğunu görüyorum. Dünyanın değişimi ve daha çok insanın üniversiteden mezun olmasıyla birlikte veli-okul ilişkileri de evrim geçiriyor. Eskiden okul ve öğretmen kutsal sayılırdı, öğretmenlerin otoritesi tartışılmazdı. Velilerin taleplerini okul yönetimine dile getirme şekli değişti. Şimdi veliler düşünce ve taleplerini okula doğrudan ve kolaylıkla iletebiliyor.
KİMDİR?
Biyoloji alanında üniversite eğitimi aldı. İşletme ve yöneticilik alanında formasyon sertifikası bulunuyor. Fransız Özel Eğitim Kurumlarında okul müdürlüğü için formasyon ve kalifikasyona sahip. Okul müdürü olarak ilk görevlendirme, Eylül 1985, Saint-Étienne (Lyon yakınında), Collège et Lycée Général et Technologique’te (Genel ve Teknolojik Eğitim Koleji ve Lisesi, yatılı bölümü ile birlikte) 1989-1990 arası, Antiller ve Guyana Bölgesi için Özel Fransız Eğitimi Genel Sekreterliği nezdinde Misyon Görevlisi (Guadeloupe’ta Ugo siklonunun geçişinden sonra okulların yeniden inşası, yeni teknolojik liselerin açılmasına yönelik projelerde ön çalışmalar, Fransız Guyanası’nda Laos ve Vietnam’dan gelmiş Hmong halkı için birçok okul açılmasına yönelik yardım ve öneriler) 1990-1997 arası Saint-Nicolas Okul ve Yatılı Kompleksi Müdürü, IGNY (Paris’in 15km güneyi) 1997-2004 arası İzmir Saint-Joseph Fransız Lisesi Müdürü, Piri Reis Okulları Kurucu Üyesi ve Koordinatörü, 2004 yılından beri Notre-Dame de Sion Fransız Lisesi Müdürü, Neslin Değişen Sesi Okullarının bağlı bulunduğu Notre-Dame de Sion Lisesi Eğitim Vakfının mütevelli heyeti üyesi. Evli ve üç çocuk babası. Denizi ve dağı, okumayı ve müziği, genel olarak sanatı, diğer kültürleri keşfetmeyi ve İstanbul’u çok seviyor.