İSTANBUL (DHA) – CİHANGİR’de yer çıkışında kendisini görüntülemek isteyen muhabir Mustafa Ağdağ’a hakaret ettiği teziyle, oyuncu Emre Kınay ile yerde oturan müşteri Baha Toygar’ın 2 yıl 4 aya kadar mahpus istemiyle yargılanmasına başlandı. Kınay, imgelerin yanlış anlaşıldığını ve kelamın ağır tahrik altında ağzından çıktığını söyledi.
İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Emre Kınay ile Baha Toygar katıldı. Şikayetçi Mustafa Ağdağ ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan sanık Emre Kınay, “Olay tarihinde, 23.45 sıralarında yerden kalkarken, birebir masadan kalkmış olduğumuz avukat Dilara hanımın ayağı takılıp düşmek üzere iken kendisini tuttum kendisinin kısa eteği olması nedeniyle. Benim kız arkadaşım üzere bir durum oluşturmak istercesine çalılıkların ortasından ışık gördüm ve çekildiğimi anladım. Çocukluğumdan beri tanıdığım muhabir Suat’a sen yapma bari gel içeri sor dedim. O da ‘biz yere giremeyiz abi’ deyince, ben geleyim sen sor dedim. Bu ortada hesabı ödeyip kalktım. Sonra çekimin yapıldığı çalılıkların oraya geçtim, sor artık ne istiyorsan dedim. Müşteki, alkolü bilhassa kastederek, ‘00.00’ı geçtiği halde alkollü bir yerde oturuyorsunuz bununla ilgili ne diyeceksiniz?’ dedi. Ben de saat 00.00’ı geçmedi, hesabımızı ödeyip çıkıyorduk. Mevzumuzla ne alakası var? Mevzumuz düşen arkadaşımızdı dedim” tabirlerini kullandı.
“GÖRÜNTÜLERDE BİRİ BELİMDEN SARILMIŞTI”
Şikayetçi Mustafa Ağdağ’ın kendisine belediye lideri olsaydınız da yasak çiğnemeye devam edecek miydiniz? diye sorduğunu söyleyen Kınay, “Ben de ne alakası olduğunu, yasağı kimin koyduğunu sordum. Bunun üzerine ‘yasağı Cumhurbaşkanımız koydu’ dedi. Şikayetçiye hangi kanalda çalıştığını sorup, mikrofonu görmek için kenara çekmeye çalıştığımda ‘bana dokunma’ dedi. Hangi kanalda çalıştığını görünce ‘ne yapmaya çalıştığını anlıyorum ayıp, kasıtlı soru sorup zan altında tutmaya çalışıyorsun’ dedim. Karşı taraf soru soruyorum deyince ben de, ‘anlatıyorum, anlamıyor musun geri zekalı mısın’ dedim. İmajlarda biri belimden sarılmıştı. Karşı tarafa ziyan vermeye çalışıyormuşum üzere görünmüşüm. Manzara bu nedenle yanlış halde anlaşıldı. Hakaret etme kastım yoktu. Haksız tahrik altında ağzımdan çıkmıştır. Teze mevzu olaydan sonra motokurye karakola yanıma gelip müştekinin yemek öncesi, bir diğeriyle telefonda konuşup, bizim masayı gören pozisyonda iken ‘ne yapayım adam yemek yiyor, nasıl çıkarayım yerden tahrik edeyim’ biçiminde kelam söylemiş olduğunu iletti. Bu olayla ilgili imgeler bipleme yapılarak yayınlandı. Güya çok daha ağır kelamlar söylemişim üzere yansıtıldı” dedi.
“SANIK ÇOK DERECEDE ALKOLLÜYMÜŞ, SORUYA KIZACAĞINI DÜŞÜNMEMİŞTİM”
Şikayetçi Mustafa Ağdağ olay günü Emre Kınay’ın yemek yediği yerin dışında beklediğini belirterek, “Bir mühlet sonra hanımefendi düştü, Emre beyefendi yardım etti. Kamerayı kaldırdığımızda bize seslendi, kameralarla içeri giremeyeceğimizi söyledik. Daha sonra Emre beyefendi yanımıza geldi, geldiğinde röportaj yapmak istedik. Bu haberi alalım sonra oturursunuz dedik. Röportaj esnasında belediye başkanlığı adaylığı ile ilgili soru sorunca kızdı. Sanık çok derecede alkollüymüş, soruya kızacağını düşünmemiştim. ‘Sen kimsin bana nasıl soruyorsun, senin de kurumunun da rengi muhakkak dedi ve üzerime yürüdü. ‘Kaç para alıyorsun, maaşını ben veririm’ dedi. Ben soru sormayı üstelemedim. ‘Geri zekalı mısın’ dedi. Bana hakaret edemezsiniz dediğimde ederim dedi. Öbür sanık da alakası olmamasına karşın bana gelip hakaret etti, onun yanındaki bir şahıs da bana sinkaflı konuştu. Ben şikayetçiyim. Devamlı gece çalışıyorum 6-7 yıldır. Herkesle tartışma halinde değilim. Saygısızlık yapmadım. Sanık halka mal olmuş bir insandır. Bu nedenle haber yaptım” tabirlerini kullandı.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme taraflara şahitlerini bildirmeleri için mühlet vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, kuşkulu Emre Kınay’ın şikayetçi Mustafa Ağdağ’a yönelik ‘geri zekalı’, öbür kuşkulu Baha Toygar’ın ise hakaret içerikli söylemi nedeniyle kamuya açık olan caddede sövme suretiyle alenen hakaret ederek üzerlerine atılı hatası işledikleri aktarıldı. İddianamede, şüphelilerin ‘hakaret’ kabahatinden 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar mahpusla cezalandırılması talep edildi.
