‘İhtiyacım olan zamanda kimseyi yanımda göremedim’
Programın başlarında Tuzla’da 67 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç’i ile yaşadığı darp olaylarına ilişkin kamuoyundaki tepkilere yönelik açıklamalar yapan şarkıcı, “Aptal kutusu dediğimiz şeyin içinde verilen her şeye inanıyoruz. Dünyanın tamamı böyle, tek bizim ülkemiz değil. Medya gücünü eline geçiren herkes algıları istediği gibi yönetebiliyor. Yaptırtmak istediği ve göstermek istediği her şeyi rahatlıkla yansıtabiliyor. Bu benim cezaevinden çıktıktan sonra katıldığım ilk program. 45 günlük bir cezaevi süreci geçirdim. Bu süreçte gerçekten de kimse yanıma gelip ‘hayırdır ne oldu sana’ diye sormadı. İhtiyacım olan zamanda kimseyi yanımda göremedim. Kimse gerçeği duymak için bana mikrofon uzatmadı. Şimdi algılar değiştiğinde gelip sormaya başladılar. İş işten geçtikten sonra geliyorlar. İnsan buna üzülüyor” yanıtını verdi.
‘Cezaevi içsel bir yolculuk yaşattı’
Yaşadığı olandan sonra 45 gün süren tutukluluk sürecinin ardından cezaevi deneyimini paylaşan Halil Sezai, o dönemi şu şekilde anlattı: “Kötü geçmedi bu dönem. Hatta buna ihtiyacım varmış gibi geçirdiğim bir dönem oldu. Tek başıma bir odada kaldım. Hava almaya bile doğru düzgün pek çıkmadım. Bu süre zarfında bol bol kitap okuyup kendi başıma vakit geçirdim. İçsel bir yolculuk yaptım. Sakin ve sabırlı bir adam olduğumu düşünürdüm ama böyle değilmişim. Bu yaşadıklarımı anlamaya çalıştım. Kendimle baş başa kaldım. Bu durum vicdanınızı kötü hissettiriyor, ne olursa olsun insan kendisini kötü hissedilebiliyor.”
‘Tacizlere altı ay katlanabildim, sonra olanlar oldu!’
Halil Sezai, programda yaşanan olayla ilgili şunları söyledi:, “Kendim de sütten çıkmış ak kaşık değilim, normalinde kendimden nefret edebilen bir adamım ama bu kadar da bir insan linç edilemez. Her ne kadar fiziksek şiddet suçsa, psikolojik şiddet de suç sayılmalı bence. Birinin sizin karşınızda aylardır küfür ettiğini ve sözlü taciz ettiğini düşünün.