Doğmamış çocuğa fitre verilir mi sorusu, özellikle fitre zamanının gündeme gelmesiyle birlikte araştırılmaya başlandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın anne karnındaki çocuğa fitre verilir mi sorusuna verdiği cevabı arayan pek çok kişi, internet üzerinden detayları sorguluyor.
Peki, doğmamış çocuğa fitre verilir mi? İşte Diyanet’in yanıtı..
DOĞMAMIŞ BEBEK İÇİN FİTRE VERİLİR Mİ?
Doğmamış bebeğe fitre verilir mi sorusuna Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilen cevap şu şekilde;
“Fıtır sadakasının dinen gerekmesinin (vücub) sebebi, ilgili hadislere dayanılarak “sağ olma” (sağ olarak Ramazan bayramına kavuşmuş olma) şeklinde belirlenmiştir. Bu itibarla Ramazan bayramından önce doğan bebekler için fitre vermek gerekir.”
KİMLER FİTRE VERMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?
Ramazan bayramına kavuşan, temel ihtiyaçlarının ve bir yıllık borçlarının dışında nisap miktarı (80.18 gr. altın veya bu değerde) mala sahip olan müslümanlar kendileri ve velayetleri altındaki kişiler için fıtır sadakası vermekle yükümlüdürler (Kâsânî, Bedâî’, II, 70, 72).
Ancak fıtır sadakası ile yükümlü olmak için bulunması gereken nisap miktarı malın, “artıcı” özellikte olması ve üzerinden “bir kameri yıl” geçmiş olması gerekmez.
Kişi kendisinin ve ergenlik çağına ulaşmamış çocuklarının fitresini vermekle yükümlüdür (Kâsânî, Bedâî’, II, 70). Buna karşılık kişininana-babası, büyük çocukları, karısı, kardeşleri ve diğer yakınları için fitre ödeme zorunluluğu yoktur. (Kâsânî, Bedâî’, II, 70, 72). Fakat vekâletleri olmadığı hâlde bu kişiler için ödeme yapsa geçerli olur.
Şâfiî mezhebine göre ise fıtır sadakası vermek “farz”dır ve bununla yükümlü olmak için nisap miktarı mala sahip olmak şart değildir (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 594). Buna göre temel ihtiyaçlarının yanı sıra bayram günü ve gecesine yetecek kadar azığa sahip zengin-fakir her müslüman fitre ile yükümlüdür (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 594).
Ayrıca varlıklı kimsenin müslüman olan eşi, çocukları, ana-babası ve diğer yakınları için de sadaka-i fıtır vermesi gerekir. (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 595; İbn Rüşd, Bidâye, I, 279-280).