◊ Hayat nasıl gidiyor?
– Bu aralar durgun tabii ki. Ama kendine bolca vakit ayırabilmek güzel bir şeymiş. Kenarda bekleyen kitapları okudum, yemek yaptım, cildime hiç olmadığı kadar iyi baktım. Sürekli yoga ve spor yaptım.
◊ Pandemi süreci size neler öğretti?
– Birçok şey öğretti ama bunların bana has şeyler olduğunu düşünmüyorum. Hepimiz aynı anda birçok konuda farkındalık edindik ve değiştik. Bazı şeyler bir anda demode oluverdi, bazılarının kıymeti arttı. Radikal değişimlerin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Umarım bu salgın daha fazla insan ölmeden biter de hepimiz normalleşmeye başlarız. Çalışmayı, işimi yapmayı çok özledim.
HİJYEN İHTİYACI DİZİ MALİYETLERİNİ ARTIRACAK
◊ Yeni dünya, yeni normal… Bu kavramlar sizin için neler ifade ediyor?
– Henüz bu kavramlar hakkında ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. Bunu zaman gösterecek. Ama umarım yeni normalde uçak seyahati kolay bir şeydir de ailemi eski sıklıkta görebilirim.
◊ Oyunculuk sizin için nasıl bir macera? Mesleğinizdeki dönüm noktalarını söyleyebilir misiniz?
– Kariyerime 16 yaşında bir Derviş Zaim filmiyle başlamak sadece mesleğimin değil hayatımın da dönüm noktalarındandı.
Daha sonra yine çok önemli yönetmenlerle çalışma fırsatı buldum, harika oyuncularla çalıştım, onlardan çok şey öğrendim.
Çok şükür hep mutlu olduğum ve kişisel gelişimimde her biri dönüm noktası sayılabilecek işlerde çalıştım.
◊ Hem yerli dizi sektöründe prime time’daki yapımlarda yer aldınız hem de dijital platformda.
İşin teknik farklılıklarını hepimiz hissediyoruz.
◊ Sizde bıraktığı his, tatmin olarak farkı nedir?
– Her ikisinin de birbirine göre avantajları ve farklı tatları var. Her işimden dizi, film ayırmaksızın apayrı şeyler öğreniyorum. Ama seçerken elimden geldiğince dikkatli davranıyorum. Sonucunun beni tatmin edeceğini düşündüğüm işlerin içinde oluyorum.
◊ Dizi sektörü sizce nasıl değişecek? Ya da değişebilecek mi?
– Bunu da zaman gösterecek. Fakat gerekli hijyen koşullarının oluşturulabilmesi için maliyetler çok artacaktır.
Bu biraz sektörü zorlayabilir. Umarım zaman içinde her şey rayına oturur.
GENÇ YÖNETMENLER FESTİVALLERE ODAKLANIYOR
◊ Sizce sinemamızı doğru değerlendirebiliyor muyuz? Çok daha fazla hikaye var ama bizim sinemamız bunu karşılayabiliyor mu?
– Maddi geri dönüşleri yeterince tatmin edici olmadığından, özellikle genç yönetmenler festival başarılarına odaklanıyor. Bu da bir kısım filmin tek tipleşmesine neden oluyor.
Bununla birlikte yaratıcı ve özgün işler yapmakta ısrar eden epey sinemacımız var. Bu insanların işlerini dünyanın diğer ülkelerindeki meslektaşları düzeyinde yapmaları için alan açılır, fırsat tanınırsa sinemamızın her şeyi karşılayabilecek zenginlikte olduğu daha geniş kitlelerce görülecektir.
Nitekim bu insanlara alan açıldığında dünya sinemasında filmleriyle karşılık aldıklarını biliyoruz.
◊ Pek çok insanın suya sabuna dokunmadan kitlelerce tanındığı bir dönemdeyiz. Ama siz farkındalığınızı yaymak için çaba gösteriyorsunuz. Bu farkındalık karşı tarafta nasıl oluşturulabilir?
– Toplumu bilinçlendirmek gibi özel bir amacım yok. Bu iş beni aşar da zaten. Ben doğru olduğunu düşündüğüm yerde durmaya çalışıyorum.
DİZİDE OYNAMAYI ÇOK ÖZLEDİM
◊ Yeni projeleriniz neler?
– Şimdilik önümde bir sinema filmi var, onun için çok heyecanlıyım. Dizide oynamayı çok özledim, o yönde de birtakım gelişmeler oluyor.
ÖZEL ALAN FİLAN KALMADI
◊ Dijital dünyada alanlarımız sizce yeterince korunabiliyor mu? Sosyal medyada her şeyimizin kayıt halinde olması size korkunç geliyor mu?
– Herkesin her şeyi ortada olduğu için, sanılanın aksine özel alan filan kalmadı.
Artık her şey herkese açık. İstediğiniz her bilgiye kolayca ulaşabiliyorsunuz. Asıl problem, bir alanımızın kalmamış olması. Var da ihlal ediliyor değil yani.
KIBRIS’TA UZUN BİR TATİL YAPMAK İSTİYORUM
◊ Bu yaz nasıl geçecek, neler yapacaksınız?
– Kıbrıs’a ailemin yanına gidip uzun bir tatil yapmak istiyorum. Çok uzun süredir ailemden uzağım, onları çok özledim. Vaktimi aileme ve sevdiklerime ayıracağım.