Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, telekonferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda uluslararası yatırımcılarla bir araya geldi. Merkez Bankası döviz rezervlerinin fazlasıyla yeterli olduğunu aktaran Albayrak, bankaların ve özel sektörün de borçlarının tamamına yakınını rahatlıkla çevirdiklerini vurguladı. Merkez Bankası’nın serbest kur rejimine bağlı olduğunu vurgulayan Albayrak, “Kur seviyeleri bir politika aracı olarak kullanılmamaktadır. Merkez Bankası’nın nominal ya da reel kur hedefi yoktur ancak ekonomik temellerden önemli ölçüde ayrışan ya da fiyat istikrarını kalıcı olarak etkileyebilecek ve finansal istikrar risk oluşturabilecek durumlarda Merkez Bankası elindeki enstürmanlarla gerekli reaksiyonu göstermeye devam edecektir” dedi.
BORÇ 4.7 MİLYAR DOLAR
Merkez Bankası’nın sadece suni fiyat hareketlerine karşı tedbir aldığını kaydeden Albayrak, kur ve rezerv hedefi olmadığını her fırsatta rezervleri güçlendirmeyi amaçladıklarını kaydetti. Merkez Bankası’nın attığı adımların borçlanma piyasasında sistemin rahatlaması ve likidite yönetiminin kolaylaşması için alınan geçici önlemler olduğunu kaydeden Albayrak, tüm yapılanların piyasanın rahat işlemesi ve tıkanıklıklar olmaması için olduğunu ifade etti. Albayrak, swap adımının da bankaların likidite yönetimine destek olmak için atılmış adım olduğunu dile getirdi. Albayrak, Hazine’nin 2020’de çevirmesi gereken sadece 4.7 milyar dolar borç kaldığını kaydetti.
SERMAYE KONTROLÜ OLMAYACAK
Konferansa katılan yatırımcılardan alınan bilgiye göre Albayrak, Türkiye’nin kriz zamanlarında bile serbest piyasa ilkesinden vazgeçmediğini belirterek, “Kesinlikle serbest piyasadan vazgeçmeyeceği sermaye kontrolü yoktur, olmayacaktır” dedi.
YILIN İKİNCİ YARISINDA NORMALE DÖNÜLÜR
Türkiye’de verilerin, yeni tip koronavirüs salgınının kontrol altında olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Berat Albayrak, bu yüzden de yasakları kontrollü olarak gevşetmeye başladıklarını belirtti. İhracat ve turizmde düşüş olsa da emtia fiyatlarındaki düşüş ile cari dengede önemli değişiklik olmayacağına işaret eden Albayrak, ihracatçıları desteklediklerinin altını çizdi. Albayrak, en kötü senaryoda dahi ekonomik aktivitenin yılın ikinci yarısında normale döneceğine dikkati çekti.
57 ÜLKEYE YARDIM YAPILDI
Salgının ortasında dahi Türkiye’nin başta batılı ülkeler olmak üzere 57 ülkeye maske ve sağlık ekipmanı yardımında bulunduğunu hatırlatan Berat Albayrak, “Türkiye bir kez daha Batı ülkelerinin güvenilir bir ortağı olduğunu kanıtlamıştır. Bazı batı basın organlarının iddia ettiğinin aksine Türkiye dosttur, düşman değildir. Salgın sonrasında çıkan en önemli derslerden bir tanesi tedarik zincirinde tek bir ülkeye bağlı olmak bütün yumurtaları aynı sepete koymak çok büyük bir risk oluşturmakta. Salgın sonrasında Batılı ülkelerin tedarik zincirlerini çeşitlendireceklerini Doğu Asya’dan Doğu Avrupa ve Afrika’ya kaydıracaklarını düşünüyoruz. Türkiye stratejik konumuyla dünyanın en önemli enerji kaynaklarına yakınlığı rekabetçi işgücü ve gelişmiş sanayisiyle bu değişimden en fazla yararlanacak ülkelerin başında gelecektir” değerlendirmesini yaptı.
ANINDA UYUM SAĞLADILAR
Albayrak, imalat sektörünün esnek dinamik yapısıyla gelişmelere anında uyum sağladığını vurgulayarak, “Türkiye imalat sanayi son derece esnek ve uyum sağlayabilen yapısını salgın süresinde kanıtladı. Bir aydan kısa sürede salgın nedeniyle acil ihtiyaç haline gelen maske, solunum cihazı ve diğer sağlık ekipmanını yurt içine gerekli olanın ötesinde miktarda üretmeyi başarmıştır. Bu önümüzdeki yıllarda doğrudan yabancı yatırımların üretim sektörüne gelecek olmasının göstergesidir” dedi.
ÇOK HIZI İYİLEŞME YAŞANACAĞINI ÖNGÖRÜYORUZ
– Salgın nedeniyle 2020 hedeflerini revize etmemiz gündeme gelecektir. Büyüme, işsizlik ve bütçe açığı hedeflerinin tutturulması salgın nedeniyle zorlaştı. Buna karşın enflasyon ve cari açık rakamları da YEP hedeflerinden daha iyi gerçekleşecektir.
– Salgın sonrasında da normalizasyon başladığı andan itibaren iç talepte ve ekonomik aktivitede çok hızlı bir iyileşme yaşanacağını öngörüyoruz.
– Bundan sonra hane halkı ve iş dünyasının ihtiyaçları için atılacak adımlar dinamik olacak, yeni paketlere ihtiyaç olup olmayacağı salgın sürecinin nasıl ilerlediğine bağlı olacak.
– Toz bulutu ortadan kalktıktan sonra bütçe açığımız benzer ülkelere oranla onların normal yıllarda karşılaştığı bütçe açığından bile çok daha düşük olacaktır.
– Göreceli performans ve borç seviyelerimiz daha da güçlü duruma gelecektir.
– Önceden aldığımız önlemler ve 2019 yılında iç ve dış borçlanmamızda izlediğimiz stratejiyle 2020 yılına çok yüksek bir likidite kalkanıyla girdik bu bizim zor piyasa koşullarında esnek hareket etmemizi sağladı.
– Nisan sonu itibariyle Hazine’nin nakit pozisyonu tarihi zirve olan 140 milyar lira seviyesinde.
– Enstrüman çeşitlendirmesi uyguladığımız önemli bir strateji. TLREF endeksi tahvilleri, altın tahvilleri, TL-Euro ve dolar cinsi sukuklar, geleneksel borçlanma araçlarına ek olarak kullandığımız enstrümanlar. Bunları yılın geri kalanında da uygun şekilde kullanmayı planlıyoruz.
– Dış borçlanmada 9 milyar dolarlık bir fonlama programının şu an itibariyle yüzde 45’ini gerçekleştirmiş durumdayız. Dolayısıyla yılın geri kalanında çok rahat bir tabloyla karşı karşıyayız.