Helal gıda pazarında, Türkiye’nin konumu ve helal gıda sertifikasyon süreci hakkında AA muhabirine açıklama yapan Büyüközer, dünya nüfusunun dörtte biri olan Müslümanların, helal ve temiz nimetlerle beslenmek zorunda olduğunu vurguladı. Helal sertifikalı ürüne olan talebin küresel pazarda 4 trilyon dolara yaklaştığını aktaran Büyüközer, “Bu rakamın şu anda gerçekleşebilen oranı ise ne yazık ki yüzde 20 olarak belirtiliyor. Bu tablo, helal pazarın büyümesi gerektiğine işaret etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Büyüközer, Birleşmiş Milletler bünyesindeki The Codex Alimentarius Komisyonu’nun dahi “helal sertifika” konusunu gündemlerine aldığını dile getirerek, Malezya, Endonezya, Körfez ülkeleri ile birlikte birçok ülkede helal sertifikalı ürün talebinin artmakta olduğunu ve bu ürünlerin market raflarında yerlerini aldığını söyledi.
Türkiye’de helal sertifikalı ürünlerin üretilmesiyle, gıda ihracatında önemli bir artışın gerçekleştiğini kaydeden Büyüközer, “Son 5 yılda, başta tavuk olmak üzere et ürünleri dünyanın 20-25 ülkesine, yılda 1000 konteyner ürün ihracatı oluyor. Akıllı politikalar ile Türkiye, ekonomik hacmi yaklaşık 4 trilyon dolar olarak tahmin edilen ‘Küresel Helal Pazar’ının çok önemli ve aranan aktörü olabilecektir.” ifadelerini kullandı.
Helal gıda sektöründe, 8-10 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşan Türk ekonomisinin, hedefini daha da yukarı çekebileceğini dile getiren Büyüközer, “Üretim ve ihracat konusunda 2023 yılı için büyük hedefler planlanabilir. GİMDES yetkililerince, 2023 yılına kadar helal gıda üretim ve ihracatını yapacak firma sayısının toplam firma sayısınının yüzde 70’ine ulaşması hedefleniyor. Halen 8-10 milyar dolar civarında olan helal gıda ihracat rakamlarının ise 15 milyar dolara yükseltilmesi hedefleniyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“GİMDES Helal Sertifikalı ürünlerin ihracatı 38 milyar dolar”
Hüseyin Kâmi Büyüközer, “Türkiye İhracatçılar Meclisi ve GİMDES verilerine göre, ülkemizin son 10 yılda yaptığı toplam gıda ihracatı 140 milyar iken, GİMDES Helal Sertifikalı ürünlerin ihracatı ise 38 milyar dolar olarak gözükmektedir. GİMDES Helal Sertifikasına sahip olan firmalar, 2009’dan itibaren gittikçe artan istikamette, bu pazardan pay alan bir konuma gelmiştir.” şeklinde konuştu.
GİMDES eğitmenlerinin şu anda Japonya’da bulunduğunu aktaran Büyüközer, “Orada helal sertifikalama yapan kurumun personellerine, GİMDES’in denetim ve sertifikalama prosedürleri anlatılıyor. Daha önce aynı şekilde eğitmenlerimiz, Cezayir’e, Azerbaycan’a, Tataristan’a, Makedonya’ya, Mozambik’e giderek bu eğitimleri yapmışlardı.” bilgisini verdi.
Büyüközer, helal ürün arayışının Müslüman toplumlarda bir sivil toplum faaliyeti olarak başladığını ve bu şekilde devam ettiğini kaydetti.
Türkiye’de helal gıda pazarının bazı çevrelerin bilerek veya istemeyerek yaptıkları hatalı eylemlerden olumsuz etkilendiğini ifade eden Büyüközer, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çoğunluğu gayri müslimlerden oluşan ülkelerde Müslümanların bu talepleri, Musevilerin koşeri, vejetaryenleri, veganı gibi haklı bulunmuş ve sivil kuruşlar ile ticari menfaat hesabı yapan firmalar arasında uygulanmaya başladı. Bazı devletler de Müslüman toplumlarının bu hakkını insani bir anlayış içinde yasayla güvence altına aldı. 57 İslam ülkesinde de bu açılım yine sivil toplum statüsünde bir halk hareketi olarak başlamış ve öyle devam etmektedir. Bir çok İslam ülkesi devletleri ise dünyada büyüyen bu harekete el koyma tarzında bir müdahale yolunu seçmiştir. Bu devletler Müslümanın olmazsa olmaz imani bir meselesi olan helal ürün isteme hakkını bir tarafa iterek, ‘benim tüccarım kazansın’ mantığıyla helal sertifikalama sistemini istismar etmek gibi etik olmayan bir yolu tercih etmektedirler.”