Türkiye’de 5 kişide Hindistan varyantı tespit edildi. İngiltere, Belçika, Almanya, Yunanistan, İsviçre, ABD, Avustralya gibi ülkelerde de saptanan Hindistan varyantı, yeni endişeleri de beraberinde getirdi. Çift mutasyonlu Hindistan varyantının Covid aşısı olanlarda ve Covid enfeksiyonu geçirenlerde koruyuculuğu olumsuz etkileyebileceği belirtildi.
Hindistan varyantına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl, “Hindistan varyantı, diğerlerinden daha farklı olarak çift mutasyonlu. Hint mutasyonu, ilk önce Hindistan’da çıktı ama diğer ülkelerde de görüldü. Hint varyantının ne kadar tehlikeli olacağı henüz belli değil, diğer varyantlara göre daha tehlikeli olup olmadığını söylemek için henüz erken. En çok korktuğumuz şey; Hindistan varyantı, Covid enfeksiyonu geçirenlerin ve aşılı kişilerin koruyuculuğunu olumsuz etkileyebilir. Kişi, Covid enfeksiyonu geçirmiş olsa da aşılanmış olsa da şimdiki varyantlara karşı olan koruyuculuğu sıkıntıya girebilir. Bu kişilerde yeniden hastalık oluşabileceği, kişilerin buna karşı dirençli olamayacağı kaygısı var; ama bu kaygının ne kadar doğru olduğu şu an kesin değil, değerlendirmeler devam ediyor. Umarım sanıldığı gibi olmaz ama olma olasılığı var; çünkü Hindistan’da çok hızlı bir yayılım gösterdi. İkinci enfeksiyonu geçirenler var, bu nedenle de biraz sıkıntılı. Şu anda Hint varyantı, Hindistan’daki bazı bölgelerde bütün koronavirüs enfeksiyonları içinde yüzde 60’tan fazlasını oluşturuyor. Hindistan’da hakim varyant haline geldi ve bu sıkıntılı bir durum” açıklamasında bulundu.
Hint varyantının aşı yapılanları ve enfeksiyonu geçirenleri yeniden hasta etmesi, bizleri bir kısır döngüye sokar mı sorusuna Prof. Dr. Zafer Kurugöl şu yanıtı verdi: “Maalesef. Aşılamayı hızlı yapmazsak yeni varyantlar çıkımaya devam eder. Mutasyona uğramak hep virüsün lehine oluyor. Yaptığı mutasyonla kendisini aşıya karşı korumaya başlıyor ve bizlerin korunmasını güçleştiriyor ama Hindistan varyantının aşıya yanıtsızlığı ve enfeksiyonda artış yaptığı bilgisi kesin değil ama ne yazık ki böyle bir risk var. Yeni varyantlar daha önce de İngiltere’de, Güney Afrika’da, Kaliforniya’da çıktı; ama bu seferki ilk bulgulara göre daha korkutucu. İngiltere varyantı, çok hızlı yayılan bir varyant ama hem hastalığı geçiren kişiler hem de aşılı kişiler buna karşı korunuyorlar. Bu nedenle Hindistan varyantının daha büyük bir sorun olacağı düşünülüyor.”
Kurugöl, Hindistan varyantının İngiltere’de, Belçika’da, Almanya’da, Yunanistan’da, İsviçre’de, ABD’de, Avustralya’da da görüldüğünü söyleyerek, “Bizde de İstanbul’da görüldü. Yeterince aşılama yapmazsak ve toplumsal bağışıklığı sağlayamazsak enfeksiyon görülmeye devam eder ve yeni varyantlar çıkarak aşıların daha az etkili olmasına yol açabilir” dedi.
Prof. Dr. Zafer Kurugöl
Tam kapanmanın Hint varyantı üzerindeki etkisini anlatan Prof. Dr. Kurugöl, “Tüm kapanmalar mutlaka vaka sayısını, kritik hasta ve ölüm sayısını azaltacaktır; ama bunun için 17 gün yeter mi? Burada hedef olarak belirlenmesi gereken şey gün değil. 17 gün sonra durumu değerlendirmek gerekir. Vaka sayısında istenilen düzeye gelinmişse, test pozitiflik oranı yüzde 3-5’in altına düşmüşse, vaka sayısı 1000’li rakamlara inerse o zaman rahatlayabiliriz ama bu kapanma, Hindistan varyantı gibi diğer varyantların yayılımını önleme açısından da doğru, bize faydası dokunacaktır.
Haftalık vaka sayısının 100 binde 20’lerin altına düşmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kurugöl, “17 gün sonra normalleşeceğiz diye bir şey yok, 17 gün sonra tekrar değerlendirilmeli.
İki nedenle 17 gün kapanmanın yeterli olmayacağını söyleyen Prof. Dr. Kurugöl, “Birincisi Türkiye’de varyant virüslerin çok yaygın olması nedeniyle; ikincisi de özellikle İstanbul’dan insanların birçok yere, Bodrum’a, Marmaris’e ve Anadolu’nun başka yerlerine gitmiş olması. İstanbul’daki o yüksek vaka artışı, Türkiye’deki diğer illere de yayılacak. Tam kapanma nedeniyle biraz düşecektir ama bayrama kadar vakaların istenilen düzeye düşeceğini düşünmüyorum” dedi.
Kurugöl, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu an devletin yapması gereken şey; hızlı aşılama yapmak. Herkes çok fedakarlık yapıyor. Ekonomik olarak da psikolojik olarak da 84 milyon kişi büyük fedakarlık yapıyor. Ülkede aşı tedariki konusunda da yönetim elinden geleni yapmaya çalışıyor ama şu an aşı tedariki ile ilgili bir sorun var; bu sorun olsa da sırası gelenlerin hızla aşı olması gerekiyor.”
Prof. Dr. Zafer Kurugöl, “Kapanmayla birlikte aşılama oranımız ne kadar yükselirse İngiltere ve İsrail gibi o kadar çabuk başarıya ulaşırız. Turizm sezonunu bile kurtabiliriz ama bunu acele etmeden yapmalıyız. 17 günün yetmeyeceğini, bu sürenin uzatılması gerektiğini düşünüyorum. Tahmini 28-30 gün gibi bir süre olmalı ama rakam vermekten çok salgının ülkedeki seyrini izleyerek karar vermek en doğrusu. Kapanma açılabilir, okullar açılabilir, belirli sınıflarda yüz yüze eğitim başlayabilir, bu şekilde tek tek gidilebilir; ama her yeri birden bire açar ve geniş bir normalleşmeye geçersek sonuç hüsran olur” şeklinde konuştu.
Türkiye’ye özgü bir varyant olduğunu düşündüğünü belirten Kurugöl, “Yeterli bir genomik inceleme yapılsa mutlaka bizde de bir varyant vardır. Vaka artışının bu şekilde artmasında varyantın da rolü olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.