Köyün adı; Hogeweyk Bakım Merkezi. Hollanda’nın keyifli kasabası Weesp sınırları içerisinde yer alıyor, yaklaşık 10 stadyum büyüklüğünde. İçerisinde restoran, bar, süpermarket, tiyatro, manav, kafe ve aklınıza gelebilecek, küçük bir yerleşim alanında olabilecek her şey var. Merkez demans hastaları için hizmet veriyor. Demans beyni etkileyen bir hastalık, beyindeki bilgiler karışıyor, zaman ve kişi algısı kalmıyor. Bu durumdaki kişiler alışkın oldukları ortamlardan, rutinlerinden uzak kaldıklarında hastalık tetikleniyor ve daha kötüye gidiyor. Hastalar tedavi ve bakım için hastanelere yatırıldığında çevrelerinde gördükleri doktorlar, üniformalı sağlık personelleri, koğuş düzenindeki uyku alanları kişileri paniğe sürüklüyor, oradan kaçma duygusu ile birlikte her şey daha kötüye gidiyor.
Merkezin şu an ki yöneticisi ve kurucu ortaklarından birisi Yvonne Van Amerongen yaptığı bir konuşmada ‘Bu merkezi ailem, kendim ve ailesindeki demans hastaları için endişe eden herkes adına hayata geçirmek zorundaydık’ diyor. De Hogeweyk’te her bir evde 6-7 kişinin konakladığı 27 ev var. Kişiler farklı yaşam tarzlarına göre evlere yerleştiriliyor ve hayatlarını o ana kadar alıştıkları rutinde devam ettirmeleri sağlanıyor. Örneğin kültürel yaşam tarzını benimseyen kişilerin hayatında sanat, kültür, edebiyat önemli bir yere sahip.
Bu rutine alışmış diğer kişiler ile aynı evde yaşadıkları için ortak birçok konu hakkında sohbet edebiliyorlar, tiyatroya gitme planları yapabiliyorlar. Sabah kahvaltılarına özen gösterip, öğlen yemeklerini daha hafif geçiyorlar, akşam ise keyifli sohbetleri ile uzun uzun yemeklerini yiyorlar. Ev yaşam tarzını benimseyen kişiler evin günlük rutin işlerine katkı sağlıyorlar, çamaşır katlama, patates soyma, evde her daim sıcak kek bulundurma gibi rutinler onları rahatlatıyor. Genellikle ev hanımlarının tercih ettiği bu yaşam tarzında eski tip kutu oyunları evin vazgeçilmezi. Geleneksel yaşam tarzı evinin üyeleri genellikle marangoz, tesisatçı, çiftçi ve bahçıvanlar.
Hogeweyk’te yedi farklı yaşam tarzı uygulaması var, kentsel yaşam tarzı, Hint yaşam tarzı, gerileme yaşam tarzı bunlardan birkaçı. Bakımevi yöneticileri hastaların aileleri ile detaylı değerlendirmeler yaparak hastaların uygun olduğu yaşam tarzını ve evini belirliyorlar. Hastalar ile ilgili alınan detaylar tüm çalışanlara iletiliyor. Bakımevi çalışanları için geliştirilmiş özel eğitimler ve değerlendirme süreçleri mevcut.
Hogeweyk’e içeride bir yakınınızı ziyarete gitmediğiniz takdirde giriş yapamıyorsunuz. İçeride çalışan kişiler günlük kıyafetleri ile hizmet veriyorlar. Market çalışanlarının, kafe personellerinin, sağlık personellerinin hepsi günlük hayatta o köyde yaşıyormuş gibi davranıyor. Hastalara 7-24 destek veren sağlık personelleri de o köyün birer sakini gibi aslında. Kişilerin kendilerini evlerinde, mahallerinde hissettikleri bu ortamda hastaların 7-24 bakımı ve kontrolü sağlanıyor. Günlük rutinlerinde yürüyüşlerini, sabah sporlarını yapan köy sakinleri yeri geldiğinde ayak üstü sohbetlerini gerçekleştiriyor, yeri geldiğinde akşam restoranda yemek için sözleşiyorlar. Zaman zaman yemek sonrasında dans etmek için bara geçen köy sakinleri hayatlarına kurulan bu düzen içerisinde risksiz, güvende, huzurlu şekilde devam ediyorlar.
Gelelim hepimizin merak ettiği soruya
Bu bakımevinin ödemesi diğer bakım evleri ile aynı seviyede çünkü bakımevi devlet desteği ile işletiliyor, hastaların yaptığı ödemeler dışında kalan tüm masrafları devlet karşılıyor. Hastaların market, restoran, tiyatro masrafları ödedikleri aylık tutarın içerisinde, ayrıca ödeme yapmaları gerekmiyor. Tahmin edeceğiniz üzere bu bakımevi için uzun bir bekleme listesi var. Nasıl olmasın?
Geçtiğimiz yıllarda İngiltere, İrlanda, Almanya, Japonya, Norveç ve İsviçre’den gelen uzmanlar bakımevinin sistemini kendi ülkelerinde de hayata geçirebilmek için incelemelerde bulunmuşlar. Şu an İngiltere’de süreci tamamlanmış, İsviçre’de ise sona yaklaşan benzer modelleri bulunuyor.
Korona kuralları doğrultusunda bakımevi için alınan önlemler sıkılaştırılmış durumda bu sebeple yakın girişleri de kontrollü şekilde yapılıyor. Bakımevinin giriş kısmındaki bekleme alanında geçirdiğim ve bilgi aldığım anlarda gözlemleyebildiğim kadarıyla köyün sakinleri hallerinden oldukça memnunlar. Köyün meydanındaki parkın çevresinde yürüyüş yapan insanlar, marketten dönerken çalışanlardan destek isteyen yaşlı amca, evinin mutfağında meyve soyan teyze, ailesinden gelen ziyaretçileri evinin salonunda ağırlayan ev sakinleri hepsi minicik dünyalarında oldukça mutlu ve huzurlu görünüyorlardı.
Bu yazımla sizleri dünyanın harikalarından birisine götürmedim belki ama dünyası o köy olan insanların gözünden bakalım istedim bir kez de hayata… Umarım hepimiz yaşlılığımızda onlar kadar mutlu, huzurlu ve güvende olabiliriz.