Maddi imkansızlıklar hayallerinden vazgeçiremedi onu. Iğdır’dan İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliğine oradan da Singapur Nanyang Teknoloji Üniversitesine uzanan uzun ve zorlu yolculukta artık ‘ailem’ dediği bir kurum vardı yanında: Türk Eğitim Vakfı.
Ramazan Çiftçi, evini şoförlük ve tarım işçiliği yaparak geçindiren bir baba ile ev kadını bir annenin sekiz çocuğundan biri olarak ilk ve ortaöğrenimini Iğdır’da tamamladı. Parlak bir öğrenciydi. Üniversite sınavının yaklaştığı yıllarda içi umut doluydu. İyi bir okul kazanacağını biliyordu. Nitekim sınava girdiği ilk yıl İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi Mühendisliği bölümünü kazandı. Üstelik maddi imkansızlıklar nedeniyle dersane eğitimini yarım bırakmış sınava ulaşabildiği yayınlarla hazırlanmıştı.
İSTANBUL’DA ÜNİVERSİTEYİ BIRAKMAK ZORUNDA KALDI
İstanbul’a, üniversiteye büyük umutlarla geldi. Babasının ondan bir isteği vardı; “inşaat mühendisi ol oğlum” diyordu. Ramazan babasının bu isteğini yerine getirip bölümünü değiştirdi. Ancak ailesinden gelen para değil okul hayatının masraflarını karşılamak İstanbul’da yaşamasına bile yetmiyordu. Bu şartlarda üniversite hayatını sürdüremeyecekti. Okulu bıraktı bulduğu işlerde çalışmaya başladı. Kah ortaöğrenim öğrencilerine ders vererek kah lokantalarda çalışarak hayatını sürdürmeye çalışıyordu. Çocukluğundan beri kafasında yer eden bilim insanı olma hayalinden ise artık gittikçe uzaklaşıyordu. Bu arada kız kardeşi de üniversiteyi kazanıp İstanbul’a geldi. Ramazan’ın omuzlarında şimdi bir de kardeşinin sorumluluğu vardı.
Singapur’daki Nanyang Teknoloji Üniversitesi’nde.
“HAYALLERİMİ GERÇEKLEŞTİRMENİN BİR YOLU OLMALIYDI
Ramazan Çiftçi üniversiteye geri dönüşünün hikayesini şöyle anlatıyor: “Okuldan ayrıldığımı aileme söylememiştim. Onlar üniversitede okuduğumu zannediyorlardı. Aslında bunu ben de çok istiyordum. Artık geçici işlerle de olsa İstanbul’da ayakta durabiliyordum. Ama okula dönebilmek için maddi destek yine de gerekli olacaktı. Bu desteği ailem veremezdi. İşte tam bu sırada aklıma Türk Eğitim Vakfı geldi. Türk Eğitim Vakfı kız kardeşime de destek olup burs vermişti. İlk oradan tanıdım. Okula geri dönmeyi düşündüğüm günlerde de aklıma ilk gelen vakıf oldu.?TEV bursuna başvurdum. Açıkçası umutsuzdum. Okula dört yıl ara vermiş birisinin başarılı olacağına inanmazlar ve beni desteklemezler diye düşünüyordum. Ama TEV kaybettiklerimi, en önemlisi hayallerimi bana geri verdi. Beni yarı yolda bırakmadı ve üniversite yaşamım boyunca hep yanımda oldu. Aslında TEV benim ikinci ailem oldu.”
ARTIK ÜLKESİNE BİLİM İNSANI OLARAK DÖNMEK İSTİYOR
Üniversiteyi başarıyla bitiren Ramazan Çiftçi yüksek lisansını da tamamladıktan sonra doktora için Singapur Nanyang Teknoloji Üniversitesi’ni seçti. Artık ailesi olan TEV bu süreçte de onun yanında. Ramazan, Singapur’daki yaşamı ve bundan sonraki hayallerini şöyle anlatıyor:
“Sporu çok severim, buradaki kampüsün imkanları çok iyi. Bol bol yüzüyorum ve havuza her girişimde Iğdır’da çocukluk günlerimde arkadaşlarımla girdiğimiz su kanalları geliyor aklıma. Arada tenis de oynuyorum. Okumayı severim, kitap da okurum ama daha çok dergi okumayı tercih ediyorum. Tiyatroya bayılırım zamanında kendim de oyunculuk yaptım ama sonrasında maalesef sürdüremedim. Geleceğe ilişkin güzel hayallerim var. Burada deprem üzerine çalışacağım. Eğer çalışmalarımda hedefe ulaşırsam çok güzel şeyler olacak, biraz zor bir süreç ama ben buradaki hocamı ikna ettim, şimdi sıra çok yoğun çalışmamda. Şunu çok iyi biliyorum başarılı insanlar başarılarını uykusuz gecelerde kazandılar. Ben de bu fedakarlığı yapmaya hazırım. Burayı başarılı
bir şekilde tamamladıktan sonra İTÜ’ye hoca olarak dönmeyi çok istiyorum.”