Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde araştırma görevlisi olan Umut Mişe’nin yüksek lisans tezi rap müzik üretimi ve dinleyiciliği konusunda Sulukule ile Bağcılar arasındaki ayrışmayı ele alıyor. Bu kapsamda Sulukule ve Bağcılar’da altı ay boyunca saha araştırması yapan Mişe, bu semtlerde yaşayan gençlerin kentsel dönüşüm, yoksulluk ve ayrımcılığı ifade etmek için rap müziği kullandığını söylüyor.
Bağcılar’ın önde gelen rap’çileri arasında Hataylı Bela yer alıyor.
Sulukule ve Bağcılar’da rap müzik etrafında kaynaşan gençler hem bu mahallelerin gerçekliğini hem de verdikleri yaşam mücadelesini yansıtıyor. Ayrıca Mişe’nin gözlemlerine göre Bağcılar’daki rapçiler Sulukule rapçilerinin aksine ünlü olup para kazanmak adına zamanla dillerindeki eleştirel tondan vazgeçiyor ve piyasa mantığının kurallarına boyun eğiyor.
KENTSEL DÖNÜŞÜM MÜZİĞE YANSIYOR
Sulukule ve Bağcılar semtlerinde yaşayan gençlerin ortak olarak maruz kaldığı sıkıntıların başında yoksulluk, eğitim ve uyuşturucunun geldiğini, araştırmasına dahil olan 16-25 yaş aralığındaki gençlerin neredeyse tamamının eğitim hayatının yarıda kaldığını söyleyen Mişe, farklılıklardan ise şöyle bahsediyor: “Sulukule ve Bağcılar arasında bir ayrım var.
Sulukule’den çıkan rap’çiler arasında ise Tahribad-ı İsyan’ın adı sıkça anılıyor.
Sulukule’de söz konusu olan kentsel dönüşüm, orayı tanımlayan yegâne etken. Yaşadıkları yere yapılan müdahale yaptıkları müziği daha sert kılıyor. Diğer yandan Sulukule, Roman nüfusunun yoğun olduğu bir bölge ve gençler zaten kültürel bir aktivizm içindeler, burada eleştirel dil muhafaza edilmeye müsait. Aynı zamanda 25 yaş üstü Sulukuleli rapçiler, kendilerinden küçük olanlara atölyeler düzenleyerek dayanışma ruhunu yaşatmaya çalışıyor.
Benzer bir durum Bağcılar’da söz konusu değil. Bağcılar’da yaşayan gençler için rap müzik zamanla, oranın problemlerinden kurtulmak, belki bir şekilde ‘paçayı kurtarmak’ anlamına geldi. Örneğin tezimde bahsettiğim ‘Gece Gölgenin Rahatına Bak’ isimli çok meşhur bir şarkı var. Bağcılar’daki gençlerin amacı da böyle bir şarkı yapayım YouTube’da çok dinlensin ve ünlü olup oradan gideyim şeklinde özetlenebilir.
Dolayısıyla daha çok tıklanmak için zamanla rap müzikte kullanılan dil de ılımlılaşıyor. Zaten bu gençlerin eğitim eksikliği, suç oranının yüksek olması, fakirlik gibi sorunları var ve çoğu bir yandan bir yerlerde çalışıyor. Bu nedenle bir şarkıyla popüler olup para kazanmayı çıkış yolu olarak görmeleri çok anlaşılabilir bir durum.”
‘ÜNLÜ OLMAYA ÇOK İSTEKLİLER’
Mişe, konuştuğu gençlerin onu nasıl karşıladığını şöyle anlattı: “Sulukule’de beni çok sıcak karşıladılar. Bağcılar’da rap müzik yapanların bazıları çok ünlü, bazıları ise ünlü olmaya çok istekli. Beni de bir nevi onları meşhur edecek biri gibi algıladılar, ‘Ne zaman konsere çıkacağız?’ diye sordular. Bağcılar’daki gençlere ulaşmak için sosyal medyayı aktif kullandım.”
CARTEL İLE BAŞLADI
Türkçe rap müzik 1990’larda Almanya’da Cartel grubuyla ortaya çıkıyor. 2000’li yıllara gelindiğinde Ceza ve Sagopa Kajmer gençler tarafından en çok dinlenen isimlerin başında geliyor. Son yıllarda gerek dinleyici gerekse müzisyen olarak rap müzikle yakından ilgilenen gençlerin favorileri arasında Ezhel, Murda ve Gazapizm yer alıyor.