İkili ilişkilerde en çok karşılaşılan durumlardan biri de duygusal şantaj. Peki, ikili ilişkide maruz kaldığımız durumun duygusal şantaj olduğunu ve manipülasyona uğradığımızı nasıl anlayabiliriz?
Duygusal şantaj; suçluluk, korku, bağ, sorumluluk gibi duyguları kullanarak kişinin manipülasyona maruz bırakılmasıdır.
Psikoterapist Suzan Forward'ın çalışmalarıyla gündeme gelen duygusal şantaj, ilk olarak 1947 yılında akademik çalışmalara konu olmuştu.
İkili iletişimin en yıpratıcı çeşitlerinden biri olan duygusal şantaj, ilk dönemlerde öğretmen-öğrenci ya da ebeveyn-çocuk ilişkisi başlıklarında inceleniyordu. Zaman içerisinde duygusal şantajın her türlü ikili ilişkide başvurulan bir yöntem olduğu ortaya konuldu.
Duygusal şantaj çeşitlerini, taraflar arasında duygusal bir bağ kurulan her ilişkide görmek mümkün.
İnsanları sevgisizlikle tehdit etmek, vicdan azabı çektirmek, suçluluk duygusu hissettirmek gibi yöntemleri olan duygusal şantaj, duygusal bağ kurulan her ilişkide görülebiliyor. Arkadaşlık ilişkileri, ebeveyn ya da kardeşlerle olan ilişkiler ve çiftler arasındaki ilişkiler, duygusal şantaja en çok rastlanılan alanlar.
Duygusal şantaj, aynı zamanda ilişkinin çığrından çıktığının ve bitmek üzere olduğunun da habercisi.
İkili ilişkilerde duygusal şantaja başvurulması, ilişkinin vadesinin dolduğunun da en önemli işaretlerinden biridir. Zira kişinin zafiyetlerini kullanarak onu belirli şeylere zorlamak, ilişkinin zaten toksik bir hal aldığını gösteriyor. Özellikle romantik ilişkilerde böyle bir iletişimin sürdürülebilmesi pek mümkün olmuyor.
İlişkilerimizde duygusal şantaja maruz kaldığımızı anlamanın birçok yöntemi var.
Fiziksel şantajda tehdit unsuru çok daha açıktır. 'Bana şu kadar para vermezsen özel bilgilerini herkesle paylaşırım' gibi söylemlere maruz kalıyorsanız, şantaja uğradığınız çok açıktır. Aynı zamanda bu bir suç unsurudur.
Duygusal şantajda ise manipülatif davranan taraf, mağduru baskı altına almak ve istediğini yaptırmak için birçok farklı yöntem kullanıyor olabilir.
Eğer talep tehditle birlikte sunuluyorsa duygusal şantaja maruz bırakılıyor olabilirsiniz: Onunla bir daha görüşürsen senden ayrılırım!
Duygusal şantaja maruz kaldığınızı anlamanın en net yolu, karşı tarafın talebini nasıl ilettiğine bakmaktır. Eğer gelen talep çok net ise ve tehdit ile birlikte sunuluyorsa, duygusal şantaja maruz bırakılıyor olabilirsiniz.
'…. yapmazsan sonuçlarına katlanırsın.' ya da '…. yapmazsan bu ilişkiyi bitiren taraf aslında sen olacaksın.' gibi söylemler, manipülatif davranan kişilerin sıklıkla başvurduğu yöntemler arasında.
İstediğini alana dek karşı tarafı görmezden gelmek, küçümsemek, ilgisiz davranmak vb. tavırlar, duygusal şantaj işaretleri arasında.
Karşı tarafın üzerinde baskı kurmak ve suçluluk/yalnızlık hissi oluşturmak için yapılan tüm davranışlar, duygusal şantajın işaretleri olabilir. Manipülatif davranan taraf, istediğini elde edene kadar karşı tarafı bunaltmaktan çekinmez.
Haksız bir sebeple kişiye kendini suçlu hissettirmek, şantajcının en sık başvurduğu yöntem.
Psikolojik baskı kurmanın maalesef bir limiti yok. Manipülatif davranan kişiler, istediklerini elde edene kadar her türlü duygusal yönteme başvurabiliyor. Sıklıkla kullanan cümlelere örnek vermek gerekirse;
– ….ileride çocuklarına hesabını sen verirsin.
– … yapmazsan bana yaptıklarını çocuklara/ailene söylerim.
– …. ailenin vebalini de alacaksın.
– …. arkadaşlarının sana ne gözle bakacağının farkında mısın?
– …. sen bencil davrandığın için bunlar başımıza geliyor.
Kendine zarar vermekle tehdit etmek, duygusal şantajın en uç örneği olabilir.
Kendine zarar vermek ya da zarar vermekle tehdit etmek, manipülasyon yapan kişilerin sıklıkla başvurduğu yöntemlerden biri. Bir işi sabote etmekle tehdit etmek de aynı kapıya çıkıyor. Örneğin, 'Şuraya taşınmazsak evi yok pahasına satarım.'
Abartılı bir şekilde boş özürler dilemek de benzer bir etkiye sahip.
İronik bir üslupla; 'geleceğimizi düşündüğüm için özür dilerim.', 'Senin iyiliğini istemek benim suçum.' gibi boş özürler dilemek, karşı tarafa baskı kurmak için sıklıkla kullanılan bir yöntem.
Başkalarını da konuya dahil edip cephe oluşturarak baskı yaratmak.
Duygusal şantaj uygulayan kişiler, mağdur olduklarını çevrenize duyurup baskı oluşturmaktan hoşlanırlar. Bu sayede çevrenizdeki insanları da örgütleyerek destek toplarlar ve istediklerini elde etmeye daha da yaklaşırlar.
Başkalarıyla kıyaslayarak ezmeye çalışmak ve baskı altına almak.
Görece daha uzak insanların bile daha anlayışlı/yardımsever davrandığını göstererek baskı yaratmak, duygusal şantaj uygulayan tarafın en çok başvurduğu yöntemlerden biri. Borç istenilen yakın arkadaşa, daha uzak arkadaşlardan bile daha büyük destek gördüğünü söylemek buna örnek sayılabilir.
Değer verdiğiniz şeylerden mahrum bırakmakla tehdit etmek.
Örneğin, yıllardır birlikte büyüttüğünüz, duygusal bağ kurduğunuz köpeği bir daha görmemekle tehdit edilebilirsiniz. Dönem dönem bu gibi anlaşmazlıklar mahkemeye de taşınıyor. Kişiyi sevdiği kişilerden, arkadaş grubundan ya da evcil hayvan dostlarımızdan mahrum bırakmakla tehdit etmek, en acımasız duygusal şantaj türlerinden biri.
Sıradan bir tartışma ile duygusal şantaj arasındaki farkı ayırt etmek her zaman kolay olmayabiliyor. Duygusal şantaj uygulayan tarafın bu eylemleri art niyetle yaptığını söylemek her zaman doğru olmayabilir. Kaybetme korkusu gibi nedenlerle bu eylemlere bilinçsizce başvuruluyor olabilir. İkili iletişimde bunlara benzer sorunlar yaşadığınızı düşünüyorsanız, uzmanların desteğine başvurmanız sağlıklı olacaktır.
Bu başlıklar da ilginizi çekebilir;