İklim değişikliği, ürün yetiştirilen topraklarda aşınma ve tuzlanmayı hızlandırıyor. Bu nedenle gıda güvenliği hükümetlerin öncelikli konularından biri. Birleşik Arap Emirlikleri bu sorunu çözmek için dünyada bir ilk olan Gıda Güvenliği Bakanlığını kurdu.
Gıda Güvenliği Devlet Bakanı Meryem Bint Muhammed Almheiri, “Bir ülkenin vatandaşlarına nasıl güvenli, yeterli miktarda, besleyici ve uygun fiyatlı gıda sağlayabilirsiniz? Bu amaca yönelik burada, zorlu çevre şartlarında farklı teknolojileri test ediyoruz” diyor.
Bilim insanları, Dubai’deki Uluslararası Biyoalin Tarım Merkezi’nde (ICBA) dayanıklı mahsuller yetiştirebilmek ve en zor şartlar altında verimi artırabilmek için araştırmalar yapıyor. Kar amacı gütmeyen uluslararası kuruluş, gelir düzeyi en düşük ülkelere teknolojik çözümler sunuyor. Düşük gelirli bu ülkelerdeki çiftçilerin teknolojiye erişimi için maliyetleri en düşük seviyede tutmaya çalışıyorlar.
- ‘Deniz altı tarımı’ ile bitkiler normalden 2 kat daha hızlı yetişiyor
- Türkiye buğdayda kendi kendine yetiyor mu? Grafiklerle Türkiye’nin buğday karnesi
Zor koşullarda yetişebilen, dayanıklı bitkilere ilgi artıyorKurak bölgelerdeki çiftçilere yardım etmenin anahtarı ise tuzlu, sıcak ve kuru ortamlarda güvenilir verim sağlayabilecek mahsulleri saptamak. Kuruluşta tohumlar toplanarak tarama yapılıyor ve gıda güvenliği için hangilerinin kullanılabileceği araştırılıyor. Öne çıkan ürünlerin başında kinoa geliyor.
Uluslararası Biyoalin Tarım Merkezi’nda Program Sorumlusu olan Seta Tutundijan, “Kinoa, Latin Amerika’dan geliyor. Yüksek tuzluluk seviyelerine dayanabilecek benzersiz özelliklere sahip. Kuraklığa da dayanabiliyor. Buğdayın veya arpanın ihtiyaç duyduğu suyun yaklaşık yarısı kinoaya yetiyor. Besin değeri de çok yüksek” diye açıklıyor.
Kinoa dışında, deniz suyu ile sulanabilen deniz börülcesi ya da deniz kuşkonmazı olarak bilinen tuzcul bitki türü de dikkat çekiyor. Bilimsel tarım uzmanı Dr. Dionysia Angeliki Lyra, “Deniz börülcesi gerçekten büyüleyici bir bitki. Çöl ortamında yetişebiliyor. Tamamen deniz suyu ile sulamak mümkün. Şu anda tohumlarının biyoyakıt potansiyeli üzerinde yapılan bazı çalışmalar var” diyerek bitkinin önemine dikkat çekiyor.
Besin stok ve tedariğini güvence altına almada doğanın biyolojik çeşitliliği büyük rol oynayacak gibi görünüyor.
- Et tüketimine alternatif besin “Kinoa”
- Vegan beslenenler kolin eksikliğine karşı hangi gıdaları ihmal etmemeli?