Samimi olmak gerekirse birçok erkek bu tarz problemleri hayatında bir kere de olsa yaşıyor.
Kaynak: https://thechive.com/2019/07/28/accordin…
Fazla alkol tüketimi, aşırı uyku belki de kullandığınız ilaçlardan dolayı orgazm olamamış veya o noktaya hiç ulaşamamış, daha da kötüsü erekte bile olamamış olabilirsiniz.
Dr. Zvi Zuckerman tarafından kurulan “Between Us Clinic” isimli bir online platfom aracılığıyla geniş çaplı bir araştırma yapıldı.
Bu araştırmada birlikte 1,040 kadına erkeklerde olduklarını düşündükleri en olumsuz cinsel işlev bozukluğunu sorduklarında 4 farklı şık ön plana çıkıyor. Bu seçeneklerden en kötüsü partnerlerinin düşük bir libidoya sahip olması! Bu da demek oluyor ki yaşadığınız isteksizlik ya da düşük olan özgüveniniz birçok cinsel problemden daha çok dikkat çekici. İkinci sırada gelen sertleşme problemi ise erken veya geç boşalmadan daha sorun yaratıyor gibi duruyor.
Kadınların medeni durumu ise bu sorunlara verilen tepkilerinde başka bir değişken.
Örneğin bekar bir kadın evli veya ilişkide olan bir kadına göre düşük libidoyu büyük bir oranda daha fazla sorun ediyor. Geç boşalma bekar kadınlar için en önemsiz problemken ilişkide olanlar kadın bunu daha büyük bir problem olarak görüyor. Yalnız tekrar hatırlatmakta fayda var ki bunlar sadece istatistiki veriler ve topluma ve kültüre göre büyük farklılıklar gösterebilir.
Peki erkeğin herhangi bir işlev bozukluğuna sahip olması daha az tercih edilmesine mi sebep oluyor?
Sorusunun cevabı ise maalesef evet! Çalışan kadınların %40’lık bir kesimi düşük libido ve sertleşmeme problemleri yaşayan erkekleri tercih etmeme eğiliminde. Zamanlama sorunları ise aynı ölçüde tercih edilmeme sebebi.
Ankette değerlendirilen başka bir konu da kadınların bu tip sorunlar yaşayan erkeklerle ilişkilerinin bitmiş olması!
Tabii ki ilişkideki tek sorun bu değil. Fakat en büyük sebeplerden biri olduğu kesinleşmiş gibi duruyor.
Şimdi gelelim en önemli konuya! Peki bu problemlere karşı bir çözüm var mı?
Bu sorunun cevabı ”evet” olsa da bizim bahsetmek istediğimiz, kadınların bu sorunlara bakış açısı ile ilgili. Kadınların %70’i partnerlerinin yaşadığı sorunlara, iki tarafa da büyük zararlar verdiğinden dolayı, bir çözüm bulması için çabalamasını bekliyor. Ancak toplumsal gerçekleri göz önüne aldığımızda erkeklerin çoğu bu soruyu sormaya çekinirken, bir kısmı ise bunun bir yaşlanma belirtisi veya asla üstesinden gelemeyeceği bir hastalık olduğunu düşünüyor.
Kadınların bu noktada partnerlerinin yapabileceğini düşündükleri ve onlardan bekledikleri bazı çözüm ve çaba stratejilerini de sizinle paylaşalım.
-
Çalışmanın yapıldığı kadınların %54’ü eşleriyle beraber 4-12 hafta boyunca haftada 3 kere olmak üzere belirli egzersizler yapmayı öneriyor
-
%24’ü cinsel birleşmeden 10-20 dakika öncesinde belirli spreylerin ve kremlerin kullanılmasını önerirken
-
%22’si ise erkeklerin ilaçlar ve destek alması konusunda hemfikir.
Çalışma grubunun yarısından fazlasının bunu düşünüyor olması diğer seçeneklerle karşılaştırıldığında büyük bir artı.
Partnerleriyle birlikte uygulayabilecekleri Kegel egzersizleri ve farklı bireysel çalışmaların varlığı bu sorunların pekala aşılabilir olduğunu bize gösteriyor, özellikle de bir destekçiniz varken.
Ayrıca çalışmaya göre seks esnasında bu sorunların etkisini azaltabileceğiniz enteresan yollar da var. Örneğin canlılık veya dayanıklılıkla kıyaslandığında ön sevişmenin verimliliği daha büyük tercih sebebi olsa da doğru zamana kadar dayanmanın da önemi es geçilemez. Bunlara rağmen yapabileceğiniz küçük oyunlar ve geliştirebileceğiniz stratejiler ile birçok sorunun önüne geçebilirsiniz.
Son olarak kadınların yaptığı seçimlerde ise, cinsel sorunlar yaşamayan fakat ön sevişmeden hoşlanmayan bir erkek, %55 oranında tercih sebebiyken; cinsel sorunları olsa da ön sevişmeyi seven bir erkek, %45 gibi yüksek bir tercih oranına sahip.
Bu sonuçlar ise bizi şöyle bir noktaya getiriyor. Kimse cinsel problemleri sevmez, ancak yine de libidonuz ön plandaysa, ön sevişmeyi seviyorsanız ve problemleriniz üzerinde çalışmak ve daha iyi olmak istiyorsanız, iyi durumdasınız demektir.