Günlük hayatın zorluğunda her şeyimizi paylaştığımız, her konuyu konuşabildiğimiz birisini istemek en doğal hakkımız. Hepimiz farklı sebeplerden dolayı yeni bir ilişkiye başlıyoruz fakat çoğumuzun amacı ilerleyen zamanlarda daha ciddi bir seviyeye ulaşmak. Ancak, bu süreci anlayabilmek veya ilişkinin bitip bitmeyeceğini kestirmek neredeyse imkansız.
İşte bir sonraki seviyeye ulaşıp ulaşamayacağınızı gösteren 8 işaret…
1. Konuşacağınız milyonlarca konu varsa…
2. Sadece ikinize özel olan şakalar da var tabii…
En yakın arkadaşım olarak da tanımladığınız sevgiliniz mutlu bir son için sinyal olabillir. Uzakta veya yakında olması fark etmeksizin, günlük hayatınızda paylaştığınız ve sadece ikinizin anladığı özel şakaların olması aranızda güçlü bir bağ olduğunun ve aynı mizah anlayışını taşıdığınızın göstergesidir. Birbirini güldürmek veya en sersem yönlerinizle dalga geçebilmek mutluluğun anahtarıdır.
Vancouver Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, eşlerini en yakın arkadaşı olarak tanımlayan insanlar diğerlerine göre daha mutlu ve memnun. Sizin için sevgiliniz aynı zamanda en yakın arkadaşınızsa aranızdaki iletişim de bir o kadar mükemmelleşir ve hayatınızdaki utanç verici anlara bile gülüp geçmenizi sağlar.
3. Salondaki çoraplar bile sevimli gelebilir!
Kimsenin mükemmel olmadığını ve her insanın ufak da olsa kusurları olduğunu hepimiz biliyoruz. Uzun bir ilişkiniz varsa telefon bildirimlerini kontrol etmeme veya aradığınızda telefon sürekli sessizde olduğu için ulaşamama gibi küçük sinir bozucu kusurlar artık göze batmamaya başlıyor. Çoğu insan için rahatsız edici olduğu gerçeği değişmese de sizin için telefona bağlı olmaması hoşunuza gitmeye bile başlıyor. Bu örnekteki gibi etrafımızdaki insanların hoşuna gitmeyen huy ve alışkanlıklardan onlarca örnek verebiliriz fakat hayatınızda gerçekten önemsediğiniz biriyle birlikteyseniz bu özellikleri onun karakterinin bir parçası olarak görüyor ve sinir edici olmak bir yana, o huyları sevmeye başlıyorsunuz.
4. Banyodaki diş fırçalarından birisi senin ise:
İlişkiler ilerledikçe eşyalarınızın sevgilinizde kalması normal bir hal alıyor. Günümüz toplumunda, basit bir diş fırçası veya tarağınızı sevgilinizde bırakmanız derin anlamlar taşıyabiliyor. Bu, birlikte yaşayacağınız anlamına gelmese de kendi başına olmaktansa günün her saati vakit geçirmekten zevk aldığınızı gösteriyor. Eşyalarınızı birbirinizde bırakmanız ikinizin de gözüne batmıyorsa ilişkinin yavaş yavaş bir üst seviyeye doğru ilerlediğini düşünebilirsiniz. “Üst seviye” dememiz gözünüzü korkutmasın! Sadece daha rahat olmaya başladığınızı ve eşyalarınızı bırakacak kadar güvenmeye başladığınızı ima ettik.
5. Sarılmadan uyuyamıyorsanız…
Gecelerinizi sevgilinizle geçirmek hayatın en güzel hislerinden biri. Birlikte miskinlik yapmak, televizyon izlemek ve çocukluğumuzda yaşadığımız gibi uyuyakalmak…Fakat bazen iş veya aile gibi sebeplerden dolayı ayrı kalmanız gereken durumlar oluşabilir. Bu anlarda birbirinize alıştığınızı ve yokluğunuzda eksik kaldığınızı hissediyorsanız ilişkiniz belli bir seviyeye ulaşmış demektir.
Araştırmalara göre, birlikte çok fazla zaman geçiren ve günlük rutinlerini buna göre ayarlayan çiftler ayrı kaldıklarında yalnızlık bunalımına girerler. Aynı zamanda depresyona girebilir ve hatta insomnia olabilirler. Ayrılık bunalımına nadir olarak rastlansa da ayrı kaldığınızda duygusal olarak kendinizi eksik hissetmeniz günlük hayatta aşık olduğunuz kişinin yanınızda olmamasından kaynaklanır.
6. “Ben” yerine “Biz” diyorsanız:
Bir ilişki içinde olduğunuz zaman arkadaş ve aile çevrenizi bozmamak için onlara da vakit ayırmaya çalışırsın fakat vaktinin çoğunu partnerinle geçirdiğinde yaptığınız şeyler ikinizin de aktivitesi olmaya başlar. Ve bu aşamadan sonra etrafındaki insanlar, “biz” kelimesini daha çok duymaya başlar. “Biz bu filmi izlemiştik”, “Bu restoranı sevmiyoruz” ve “Takılmak için yeni yerler araştırıyoruz” gibi… Bu tarz durumları yaşamaya başladığınızda önceden tek başına yaptığın aktivitelerin çift aktivitelerine dönüştüğünün göstergesidir.
7. Sevgilim de yemek yemeyi çok sever.
Arkadaşlarımızla konuşurken aşık olduğumuz ve sürekli onu düşündüğümüz için ilişkilerimizden bahsetmemiz gayet normal. Ancak alakasız diyaloglarda bile sevgilinizden bahsediyorsanız söylediğiniz şeyleri karakterinizin parçası olarak görmenizden kaynaklanır.
En ufak ayrıntıyı bile olmadık bir şeyle bağdaştırmak bahsettiğiniz şeyleri çok iyi bildiğinizi ve yaşamınızda çok büyük bir yere sahip olmaya başladığını gösterir. Sevgilinizin, hayatınızın geri kalan kısmında muhtemelen yanınızda kalacak kişi olduğunu bilinçaltında fark ettiğiniz andır.
8. Her şey seninle güzel… Tartışmalar bile…
Uzun ilişkilerde en ufak şeylerden bile tartışma çıkmasını oldukça normal karşılıyoruz. Karşıdaki kişiden soğumak yerine edilen kavgalar ilişkinizi daha da alevlendiriyorsa yavaş yavaş mutlu sona yaklaşıyorsunuz demektir. Farklı düşündüğünüz konularda kendini karşındaki kişiye anlatabilmek iki taraf için de sağlıklıdır çünkü söylenen her şeyi kabul etmememizi ve ilişkinize olan ilgiyi kaybetmemenizi sağlar.