İspanya’nın kuzeyinde yer alan Burgos şehrindeki Sima de los Huesos adını taşıyan mağarada araştırma yapan ekiplerin bulduğu kemikler, atalarımızın yüz binlerce yıl önceki soğuk kışlarla mücadele etmek için kış uykusuna yatmış olabileceğini gösteriyor.
Büyük insansı maymunlar veya insangiller olarak da tanımlanan hominidlere dair yapılan kazılarda kemiklerde bulunan lezyonlar ve tahribatların, kış uykusuna yatan hayvanlarla benzer olduğu aktarıldı.
Guardian gazetesinin haberine göre bilim insanlarının ulaştığı sonuçlar, atalarımızın sert kışlarla metabolizmalarını yavaşlatarak ve aylar boyunca uyuyarak mücadele ettiğini gösteriyor.
Araştırmacılar büyük bir mezar olduğuna inanılan mağarada binlerce diş ve kemik parçası bulmuştu.
Uzun zamandır bu alanda kazı yapan araştırmacılara göre kemikler buraya bilerek atılmış olabilir.
‘Kulağa bilimkurgu gibi geliyor’
400 bin yaşında olan fosiller çok büyük ihtimalle Neandertallere ya da onların da atalarına ait.
Dünyanın en önemli paleontoloji hazinelerinden biri olan mağarada insanların Avrupa’da nasıl evrimleştiğine dair kritik önemde bilgiler edinildi.
Akademik bir dergi olan L’Anthropologie’de yayımlanan, araştırmacılar Juan-Luis Arsuaga ve Antonis Bartsiokas imzalı makalede, fosillerde mevsimler boyunca değişimlerin gözlemlediği, bunun da kemik gelişimine her yıl birkaç ay boyunca ara verildiğine işaret ettiği belirtildi.
Araştırmada ilk insanların kış uykusuyla yiyeceklerin kısıtlı olduğu hayatta kalmalarını sağlayan metabolik dönemlere girdiği kaleme alındı.
Araştırmacılar bunun kulağa bilimkurgu gibi geldiğini; ancak çok sayıda memelide kış uykusunun görülmesinin genetik bir yatkınlığa işaret ettiğini aktardı.
İnsan kemiklerinde bulunan lezyonların boz ayı gibi kış uykusuna yatan memelilerdekine benzer olduğu vurgulandı.
‘Daha çok araştırma yapılmalı’
Araştırmada Avrupa’nın kuzeyinde çok soğuk koşullarda yaşamış olan İnuit halkları ve Samiler’de kış uykusu izlerine rastlanmazken İspanya’da bu izlerin yer alması ise vücuttaki yağ oranı ile açıklandı.
Araştırmacılara göre yağlı balıklar ve ren geyiği gibi yiyecekler, İnuit halkları ve Samiler için gerekli yağı sağlarken yarım milyon yıl önce İberya yarım adasındaki Sima’da yaşayan insanlar yeterli yiyecek bulamamış olabilir.
Guardian’a konuşan Northumbria Üniversitesi’nden adli antropolog Patrick Randolph-Quinney, bunun ilginç bir argüman olduğunu ve mutlaka incelenmesi gerektiğini belirtti; ancak Sima’daki kemiklerde görülen varyasyonları açıklamak için başka açıklamaların olduğunun da altını çizdi.
O yüzden Randolph-Quinney’e göre sonuçlara atlamadan önce daha kapsamlı araştırmalar yapılmalı.
Londra Doğal Tarih Müzesi’nden Chris Stringer ise boz ayı gibi büyük memelilerin aslında tam olarak kış uykusuna yatmadığını, çünkü büyük bedenlerinin temel sıcaklığın korunmasını sağlayamadığını vurguladı.
Stringer, boz ayıların uyuşukluk olarak betimlenebilecek torpor adı verilen derin bir uyku sürecine girdiklerini aktardı.
Stringer’a göre torpora girmeleri halinde Sima insanlarının beyinlerinin büyüklüğü, enerji talebinin yüksek olmasına, bu da hayatta kalmalarının zorlaşmasına neden olabilir.
Ancak Stringer yine de bu fikrin etkileyici olduğunu ve Sima insanlarının genomlarının araştırılmasıyla böyle bir genetik değişim olup olmadığının görülebileceğini belirtti.