Dünyada daha önce olmayan yeni bir yaşam formu olduğu belirtilen “Xenobot” adlı robotlar, yaralarını kendileri iyileştiriyorlar ve canlı organizmalar gibi ölüyorlar.
Bu robotların tıkanan damarların açılması, okyanusların mikro plastiklerden arındırılması ya da zehirli maddelerin bulunup yok edilmesi gibi alanlarda kullanılması umuluyor.
‘Canlı programlanabilir organizmalar’
İngiliz Guardian gazetesine göre, Massachusetts Tufts Üniversitesi Allen Keşif Merkezi’nin Direktörü Michael Levin, geliştirdikleri robotlar için “Bunlar, canlı programlanabilir organizmalar” dedi.
Robot bilimciler, robotların güçlü ve dayanıklı olması için genellikle metal ve plastik kullanmayı tercih ediyor. Ancak Levin ve ekibi robotlarını biyolojik dokulardan yaptı.
Evrimsel algoritmayla tasarlandı
Araştırmalarının sonuçları bilim dergisi Proceedings of the National Academy of Sciences’ta yayımlanan bilim insanları, robotlarını bir “evrimsel algoritmasıyla” geliştirdi.
Program, 500-1000 arası deri ve kalp hücresiyle rastgele üç boyutlu konfigürasyonlar oluşturdu. Her tasarım sanal bir ortamda test edildi. Kalp hücreleri atmaya başladığında robotların ne kadar yol aldığı ölçüldü. En iyi performans gösteren hücrelerle yeni tasarımlar yaratıldı.
Kalp hücreleri kendiliğinden kasılıp gevşeyebildiği için minik motorlar gibi bir işlev görüyor ve robotları itiyor. Robotların ömrü bir haftayla 10 gün arasında değişiyor.
Çalışma sırasında kurbağa hücreleri, canlı kalabilmeleri için bir su kabına konuldu. Tasarımlar, cımbız ve yakıcı aletlerle yapıldı. Bazı hücreler, düz bir çizgide hareket ederken bazıları daireler çizerek hareket etti ya da diğer hücrelerin arasına katıldı.
Michael Levin, Afrika pençeli kurbağası Xenopus laevis’ten esinlenilerek Xenobot adını verdikleri robotlar için “Bunlar çok küçük. Nihai hedefimiz büyüklerini yapmak” dedi.
‘Göz eklemek mümkün’
Bu robotlara damarlar, sinir sistemleri ve algılayıcı hücrelerle görme yetisi kazandırılabileceğini belirten Levin, memelilerden alınacak kök hücrelilerle karada yaşayan robotlar yaratmanın da mümkün olduğunu söyledi.
‘İnsanlığa tedhit değil’
Vermont Üniversitesi’nden doktora öğrencisi Sam Kriegman, bu robotların gelecekte sinir sistemi ve algı yeteneği olan versiyonlarının da yapılması olasılığının bazı etik sorunları beraberinde getirebileceğini belirterek “Bu deneyler, halka açık olarak yapılıyor. Toplumda bunu tartışabiliriz ve karar vericiler en uygun adımı atabilir” dedi.
Xenobot’ların insanlığa bir tehdit oluşturmasından kaygılanmadığını belirten Kreigman, “Videoyu izledikten sonra bu şeylerin dünyayı ele geçirmesinden korkmak zor” diye konuştu.